bugün

Öğretmenlerin en çok kullandıkları bir yöntem olan anlatma yöntemi öğretmen merkezlidir ve öğretmenin konuyu öğrencilere aktarması esasına dayanır. Bu yönteme, teorik olarak işlenebilen derslerde önemli oranda yer verilebilir. Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan bu öğretim tekniği iki bin yıl kadar bir süre varlığını başarıyla sürdürmüştür. Fakat derslerde çok fazla kullanılması eğitim açısından önemli sakıncalar doğurur. Gerekli olduğu durumlar haricinde kullanmamakta yarar vardır.

Anlatım yöntemi, işlenmekte olan konuların bir sıra ve düzene göre konuşma yoluyla açıklamasına ve öğretilmesine denir. Düz anlatım, hazırlanmış bir metnin monoton bir biçimde okunur gibi tekrarı şeklinde olabileceği gibi, araya örnekler ve fıkralar sokarak ilginç bir hale getirilmiş bir konuşma biçiminde de olabilir. Bu yöntemin iyi kullanılabilmesi, öğretmenin kişiliğine, bilgisine, ses tonuna, konuşma gücüne (konuşma temposu, melodisi, telaffuzu, süre ayarlama), diyalektik yöntemi iyi kullanmasına, jest ve mimiklerine bağlıdır. Bu yöntemle ders anlatırken drama tekniği, tasvir, açıklama ve hikâye etme gayet ustalıkla kullanılmalıdır.

Anlatım yöntemi bilgi ve kavrama düzeyinin üzerindeki hedefler söz konusu ise, bilgiler karmaşık ve ayrıntılı ise, öğrenci katılımı gerekli ve önemli ise, öğrencilerin yetenek düzeyleri ortanın altında ise anlatım yoluyla verilen ders başarılı olamaz. Bu tür stratejide öğretmen sürekli olarak 7-8 dakikadan fazla konuşmamalıdır. ilkokul 1,2,3 sınıflarda 2-3 dakika, 4,5 sınıflarda 4-5 dakika, ortaokul ve liselerde 5-6, üniversitelerde 7-8 dakika sürekli konuşabilir; çünkü öğrencinin dikkati uzun süre konuşmalarda çabucak dağılabilir. Öğreticinin konuşma süresi arttıkça hatırlama oranı düşmektedir.

Anlatım yöntemi yanlış kullanımları nedeniyle birçok eleştiriye maruz kalmıştır. Ancak sınıfta bu yöntemi kullanmak zorunludur. Önemli olan anlatımın süresi, yeri, etkisi konunda yapılmış araştırmaların verilerinden faydalanmadır. Öğretmen öğrencide ki dikkat dağılmasını hissettiği an anlatım yönteminden farklı yöntemlere geçiş yapmalıdır. Anlatımın kısa ve ilginç olmasını sağlama ve herkesin dikkatini çekme öğretmenin görevidir.

Hedef ve davranışlar bilişsel alanın bilgi, duyuşsal alanın alma, devinişsel alanın uyarılma basamaklarından birinde olmalıdır. Davranışlar ezberden söyleme, yazma, tanıma ve hatırlama gibi özellikleri taşımalıdır.

Kaynak:ogryontem.wordpress