bugün

ukte: mirror

Gülten Dayıoğlu'nun yazmış olduğu bir çocuk kitabıdır.

Suna adında bir çocuk türlü haylazlıklarla erkeklerin toplarını çalmak suretiyle oyunlarını bozar. Yapma etme deseler de dinlemez. Söz dinlemeyen her küçük çocuk gibi suna'nın da başına talihsiz bir olay gelir. Bir gün topu çalar yine, koşmaya başlar şuursuzca, akabinde kireç dolu bir kuyuya düşer bu yumurcak. bacakları yanar, yürüyemez hale gelir kurban olduğum. tam teşekküllü bir devlet hastanesinden rapor alır. bir sene okula gidemeyecektir. odada pis pis otururken bir serçe gelir pencereye konar. alır onu içeriye cik cik cik ötsün diye. besler falan. anası bırak gitsin der, suna direnir, sonunda bırakır. serçe vefalıdır. geri döner. döndükçe döner hatta. eşi, dostu, hısım, akrabayı da getirir yanında. 10-15 kuş düzenli gelir, çöreklenirler. her gelen hikaye anlatır. suna hayatın anlamını çözer. en son artık iyileşmeye başlar. bir de bakarız ki hepsi suna'nın hayal dünyasının ürünüdür. yoksa serçe nerden dile gelecek canım? anası içlenir, bu yanık meselesinin onun ruhunda iz bırakacağını söyler. yani arkadaş kız zaten kafayı sıyırmanın eşiğinden dönmüş, götür doktor baksın. psikolojisi alt üst olmuş. iz bırakacak diyerek niye iyice strese sokuyorsun el kadar çocuğu. bu kitabı da ilkokullarda okuturlar. böylece yaramazlık yapmak isteyen sevimli yumurcaklar iki kez düşünmek durumunda kalırlar.

özetle; yaramazlık yapmak hem bedeni hasara hem de akli dengesizliğe neden olur. iyi geceler.