bugün

mehmet akif in safahat ında yayınlanan eseridir.

Âkif, bu eserinde, sadece ülkemizin değil, bütün islam dünyasının durumunu dile getirmiştir. Rusya Müslümanları üzerinde şiddet olduğuna işaret ederek, Türkistan’da Taşkent, Buhara, Semerkant’ın cehaletin kol gezdiği yerler haline geldiğini belirtti. Çin ve Mançurya Müslümanlarının da aynı durumda bulunduğunu ifade etmiş, eserinin sonunda da islâmî bir inkılâbın mutlaka gerçekleşmesi üzerinde ısrarla durmuştur. Bu kitapta yer alan fikirler, onun düşündüğü cemiyetin heye­canlı bir beyannamesi görünümündedir.
Bir de istanbul a geldim ki: bütün çarşı, pazar
Naradan çalkanıyor, öyle ya Hürriyet var!

Galeyan geldi mi, mantık savuşurmuş doğru:
Vardı aklından o gün her kimi gördümse zoru.

Kimse farkında değil, anlaşılan, yaptığının;
Kafalar tütsülü hülya ile, gözler kızgın;

Sanki zincirdekiler hep boşanır zincirden,
Yıkıvermiş de tımarhaneyi çıkmış birden!

Zurnalar şehr ahalisini takmış peşine;
Yedisinden tutarak ta dayanın yetmişine!

Eli bayraklı alaylar yürüyor dört keçeli,
En ağır başlısının bir zili eksik, belli!

Ötüyor her taşın üstünde birer dilli düdük.
Dinliyor kaplamış etrafını yüzlerce hödük!

Kim ne söylerse, hemen el vurup alkışlayacak
-Yaşasın
-Kim yaşasın?
-Ömrü olan.
Şak! Şak! Şak!


Ne devairde hükümet, ne ahalide bir iş!
Ne sanayi, ne maarif, ne alış var, ne veriş.

Çamlıbel sanki şehir, zabıta yok, rabıta yok;
Aksa kan sel gibi, dindirecek vasıta yok.

Zevk-i hürriyeti onlar daha çok anlamalı
Diye mekteblilerin mektebi tekmil kapalı!

ilmi tazyik ile talim, o da istibdad
Haydi öyleyse çocuklar, ebediyyen azad.

Nutka gelmiş öte dursun hocalar bir yandan
Sahneden sahneye koşmakta bütün şakirdan.

Kör çıban neşterin altında nasıl patlarsa,
Hep ağızlar deşilip, kimde ne cevher varsa,

Saçıyor ortaya, ister temiz, ister kirli;
Kalmıyor kimseciğin muzmeri artık gizli.

Dalkavuk devri değil, eski kasaid yerine
Üdebanız ana-avrat sövüyor birbirine.

Türlü adlarla çıkan namütenahi gazete,
Ayrılık tohumunu bol bol atıyor memlekete.

it yetiştirmek için toprağı gayet münbit
Bularak fuhş ekiyor salma gezen bir sürü it

Yürüyor dine beş on maskara, alkışlanıyor,
Nesl-i hazır bunu hürriyet-i vicdan sanıyor.

Kadın erkek koşuyor borc ederek Avrupa ya
Sapa düşmekte bizim şıklara, zannım Asya.

Hakka tevfiz ile üç dane yetişmiş kızını,
Taşıyanlar bile varmış, buradan baldızını

Analık ilmi için Paris e, yüksünmeyerek
Yük ağır, ecri de nisbetle azim olsa gerek. *