bugün

kemal sayar ın Sufi psikolojisi üzerine çeşitli yazıları bir araya getirip insan yayınlarından çıkan bir kitabıdır.
'Sufiler, bilincin perdelerini bir bir kaldırır ve nihai hedefe ulaşırlar; hiçliğe... Bilinçdışının açığa çıkarılmasıyla, sufi, bilgiye doğrudan ulaşmış olur. Artan içgörü, hayat süreciyle ilgili daha derin bir bilgiyi sağlar. Ardışık bir dizi içgörü, şimşek çakması gibi zihinleri aydınlatır ve görüş mesafesini artırır. Evrensel güven ortaya çıktığında, kafa karışıklığı, düşlem ve kuşkular tamamen yok olur. Aydınlanmış olanlar, sezgi ve ilhamın üzerini örten şeyleri, kelime ve düşünceleri bir kenara atarlar.

Mevlana bu durumu şöyle dile getirir; Ruh karanlık içindeyse, yolunu bulmak için aklın aydınlığına ihtiyaç duyar. Fakat ruh aydınlanmışsa, kimse aklın kandilini aramaz.

Geleneksel metafiziğin açık bir kişilik kuramı vardır. Geleneğe göre, insan kişiliğinin üç veçhesi bulunur; ruh, kalb ve nefis. Ruh ile nefis, kalbi ele geçirmek için sürekli savaş halindedir. Buradaki kalb, bir simgedir; ve fiziki kalble, duygular ya da zihinle bir ilişkisi yoktur. Bu kalb, entellekt ile ve entellektüel sezgiyle ilişkilidir. Kalb, ilahi ışığın tahtıdır ve ilahi bilgiye ancak onun etkinliğiyle ulaşılabilir. Sufiler bilinçdışının en üst seviyesine kalb adını verirler. Kalb bilinçdışının insanları evrensel gerçeklikle buluşturan bölümüdür. Kalbin bilgisi, zihin ve bedeni ikilikten kurtarır. Kalb huzursuz ruhu, geniş hakikat okyanusu'na taşıyan ırmaktır. ' *