sudan cikarken sortun vucuda yapismasi

bu mevzuda kızlar da erkekler kadar dertli midir bilemem. ama bikiniler, mayolar zaten vücudu saran parçalar olduğundan sanırsam bu problem bize özel.

kış boyunca deniz özlemi çekmiş bünye mayıs sonu demeden soluğu havuzda, denizde alır. giyer şortunu bırakır kendini serin sulara. sudayken her şey iyidir güzeldir de, sudan çıkış biraz sancılı geçer erkek adamda. elleri havuz kenarına dayayıp tek hamlede kendini yukarı da çekse, köpüklü dalgalarla kıyıya da vursa bir problem vardır. suyu çeken, ağırlaşan deniz şortu bedene yapışır ki adeta tek yürek, tek vücut olmak ister. hadi engin sulara nişanlanmış arkayı geçtim, bir takım şahsa özel parçalar salı pazarında tezgah misali vitrin olur, görücüye çıkar. artık şortu tutup kabartır mısın, ceplerden tutup silkeler misin uğraş dur.

buradan yetkililere sesleniyorum: saniyesinde kuruyan deniz şortu yapılsın.

erkeklerin çok çektiği şortun yapışıp, vücut hatlarını (vücut hatları diye kandırmaya çalışıyorum sizi, anladın sen onu) ortaya çıkaran talihsiz olaydır.
aaaaah ah. ne canlar yaktı bu olay a dostlar. bunun yüzünden denize, havuza giremeyenler var artık. şimdi olayı canlandırın kafanızda...(ekran yavaş yavaş buğulanıyo ve kumsaldasınız)
plajda bi hatuna yazıyosunuz, az çok muhabbet güldürme falan, tamam yani az bişi kalmış, son ayarları da verip hatun kişisiyle sevgili olacaksınız. son olaylar arasında kızın gözüne iyice girme konusunda yapılan ben böle yüzerim, denize girdiğim karadan çıkmam havaları var üzerinizde, bıraksalar çeşmeden girip yunanistandan çıkacaksınız. neyse enfes yüzme stiliniz, çok güzel hareketlerinizin sonunda plajdan sizi izleyen hatunun yanına doğru süzüleceksiniz. yavaş yavaş yaklaşırken bir telaş bir kaygı başlar. artık ayakların üzerinde durup çıkma seviyesine geldiniz. o da ne kalktığınız anda şort cuk diye oturur vücudunuza, o kadar güzel sarmalar ki sizi, derinizden bi farkı yoktur artık. ule çeplerden bi hareketlerle açmayı düşünürsünüz, arkamı dönüp düzeltsem mi acaba dersiniz o ara arkanında yapıştığı aklınıza gelir, direk daldırsam eli sorta sole bi düzeltsem dersiniz karar veremeden, su yüzeyinden uzaklaşırsınız. ani bi kararla cebin en güzel yöntem olduğunu düşünüp uygularsınız, hatun kişisinin senden önce kumsala çıktı bakışları altında biraz ezilir, sonra da yiğidin malı meydandadır dersiniz. heeee gelelim cebi olmayan tavsan deliğine, ben böle kendini kaybeden çok gördüm amma velakin bir üstad süpper bi yöntem geliştirmiş: dizin ordan şortu tutup tek hamlede çekiyorsun ve şırrak diye ayrılıyor şort üzerinizden. bi numaracı da ayağımı vurdum diye iki büklüm oturduydu bi kere, şerefsiz. iyi numara ama yalan var işin içinde.
sonuç olarak; çeşitli yöntemlerle kamufule edilebilen fakat insanları bir müddet geren kaderin bi oyunudur.

ek:hatunla sevgililer.