başrollerini robert redford, brad pitt ve Catherine McCormack paylaştığı 2001 yapımı film. sıkılmadan izlenebilecek güzel bir film. özellikle brad pitt çok iyi bir performans sergilemiştir.
amerika nın ve cia in dünyada nasıl at koşturduğunu anlatan güzel bir macera filmidir. ilginç casusluk yöntemleri ve dönen dolapları anlatır.

soundtrack i de çok sıkı olan filmlerdendir. ne hikmettir ki filmden sonra bütün büyük müzik marketler en az 1 sene araştırılmış fakat spy game in soundtrack i var mı soruları hep olumsuz cevaplandırılmıştır. *

işte parçalar.
1-su-chou prison
2-muir races to work
3-he s been arrested for espionage
4-red shirt
5-training montage
6-berlin
7-ıt s not a game
8-you re going to miss it
9-beirut, a war zone
10-my name is tom
11-all hell breaks loose
12-expolison and aftermath
13-parting company
14-harker tracks muir
15-the long night
16-muir s ın the hot seat
17-back at the su chou prison
18-operation diner out
19-spies
20-diner out

bu müziklerin çoğu kanallarımızda haber bültenleri,haber programları ve çeşitli programlarda jenerik ve fon müziği olarak kullanılmaktadır. örneğin 5 numara atv haber in vazgeçilmezlerindendir. yine 1 numara ve 9 numara da çeşitli programlarda fon müziği olarak kullanılmaktadır.
"this is the life we chose the life we lead.there is only one guarantee...none of us will see heaven"

yukardaki laf kataklysm'in ambassador of pain'adlı şarkısının girişindedir. çok sonraları öğreniyorum ki spy game diye bir film varmış ve bunu söyleyen ses paul newman'a aitmiş.

laf çok oturaklı, ilk duyduğumda sesi bozmuşlar demiştim ama saf insan sesi imiş. etkileyici.
robert redford ve oğlu olsa ancak bu kadar benzeyebilecek brad pitt in başrolde olduğu casus filmi.
brad pitt, robert abinin karşısında ezilmeden gayet başarılı rol çıkartıyor.
her iki ayda bir izlediğim harika bir casusluk filmi.
brad pitt'in esir tutulduğu bir sahnede suratının fight club filmindekinden daha fazla hasar gördüğü bir filmdir.
nedense benim başlayıp en fazla yarısına kadar izlediğim flimdir. ben pek sevmedim açıkçası.
casusluk filmleri arasında parmakla gösterilir. filmde, brad pitt'e gösterilen eve 5 dakika içinde girip balkonunda kahve içme testi, eski mossad ajanı victor ostrovsky'nin kitabında bahsi geçen mossad ajanları için uygulanan kurs testidir.
3 zamanlı ilerleyen; tom'un işkencesi, muir'n yardım ediyor ayağında anlatımı ve tom'un eğitim süreçlerinin gösterilmesi.

brad pitt'in itinayla eğitilmiş, robert redford'unsa itinayla eğittiği casusluk projesi. ya da bi dakika; hikayenin sonu aşk namına fenalaşmıyor mu? fakat yekten de aşk filmi diyerek kesip atamıyorum filmi. bu ihtimalde dursun bi kenarda...

bi kere brad pitt'in olduğu filmlerde bi kalite belirleyemiyor insan, kötü diye düşünse dahi şaşırtma payı hep bırakılıyor işte burada şaşırtmış brad. iyi de oynamış bana kalırsa...

en önemli noktalardan biriyse, günümüzde haberleri izlerken dahi fonda verilen müzikle duygularımıza bi meyil vermeye çalışılır. olay dramatikse en âlâsından bi duygusal parça, neşeliyse o biçim enerjik müziği dayarlar ve ona göre filizlenir ya izleme duygumuzda... kontrol altına girer. (yok lafı illuminatiye getirmiycem bu defa*)

yukarıda anlatmak istediğimin çok profesyonelcesi bu filmde vardı. kadrajda beyrut sokakları gösterilirken nabza göre müzik seçimi mükemmeldi. şimdi bu tespiti özelden genele yaymaya karar verirsek; 2 saat boyunca filmde geçen hiçbir müzik kötü değildi aksine harikulade idi.

filmi yeni izledim fakat, filmi izlemeden müziklerini duymanın sebebi çok açıkmış.*

hikayeye dönersem; iyi eğitilmiş bi casusun hızı, dikkati hayatına yayması çok iyiydi. tom hızlıydı. çünkü bazı planlar da hızı kullanmazsa canına mâl olabilirdi.. dikkatse yaşlı kurt muir tarafından tom'un aranmasıyla ilgili olarak operasyon adının ters çevrilmiş kağıttan demirin parlak noktasından yansımasıyla okumasıydı...

--spoiler--
ah bu adam ve lanet olası eşleri...
--spoiler--

filmin senaryosunu öldür, müziğinin hakkını esirgeme... http://www.youtube.com/watch?v=Zbl-66Usv9s

beyrut sokaklarındaki müzik için; http://www.youtube.com/wa...Ufemk&feature=related
alt temalarından biri, "cia kendi adamı olunca kurtarmak için köküne kadar uğraşır, ama başka memleketin adamını kullanınca işi bittiği anda fırlatır atar, sinek gibi harcar" olarak düşünülebilecek bir filmdir. o kadar ki, bir yerden sonra tom bile bu zihniyete dayanamayıp vicdanı kaldıramaz hale gelince arıza çıkarmaya başlar.
spy game, iki önemli karakterin iki önemli oyuncuyla şekillendiği güçlü bir casus filmidir.

filmdeki neba otelinin patlatma sahnesi istanbul levent'deki hsbc binasına yapılan bombalı saldırı ile hemen hemen aynıdır.

ayrıca film sizi diğer casus filmlerindne aşağı kalmayacak şekilde şehirden şehire ve tarihden tarihe götürüyor.
mango reklamının insanı kendine çeken müziğidir.
beirut, a war zone parçasını seslendiren kadın bir sanatçıda bulunmaktadır.

bilen ulaşırsa çok iyi olur.
ilk izlenimden sonra dayanamayıp ard arda iki kere izlediğim über casus filmi. bugüne kadar izlediğim filmler arasında en underrated olanıdır ayrıca. sırf soundtrack'ları için bile izlenebilir.
son zamanlarda pek filmde rol almayan robert redfordun tüm hünerlerini gösterdiği film. kamera arkasına geçip prodüktörlük yapan robert amca, resmen brad pitt'i eğitmekte.

bir yıldız olma yolunda da birkaç sihirli kelime üfledi mi acaba?
Brad ; catherine mccormaca gidip benim adım tom diye gerçeği söyledin ya kimliğini açığa çıkarıp, ne olacağını bile bile ...
işte dedim adam bu.
olmuş bu film. robert redford muhteşem oynamış. brad aynı bizim brad. *
Şahane filmdir.