bugün

tanımı kendi içinde zaten. es geçiyorum tanımı hemen.

sözlüğe yani girmişsinizdir öncelikle sol frame de dikkat çeken başlıkları ve entryleri okumaya başlar, aralarından bazılarına eksi bazılarına artı oy verirsiniz. bunun yanı sıra arkalarından ağlamasın diye de bir iki entry e okumadan oeh verirsiniz. * en nihayetinde bir kaç başlığa da entry girer ve ben butonuna tıklarsınız. hiç oylama yapılmamıştır. "lan hiç kimsenin skinde değilim" diye düşünürken "mına koim bu sözlük yazarlarının, bencil ipneler" dersiniz. bir kahve alıp tekrar masa başına geldiğinizde son yazdığınız bir kaç entry nin oylandığını (iyi veya kötü) görürsünüz. işte bu andan sonra içinizi bi şüphe kaplar. ulan yoksa efbiay mı? o kadar da küfür ettim bush a of. töbe töbe allam. etmicem bi daa. nolur. ama nafile. entry leriniz oylanmaya devam ediliyordur. alnınız boncuk boncuk terlemeye, ateşiniz yükselmeye ve gözbebekleriniz büyümeye başlamıştır. kişisel sayfanızı tıklarsınız. ilk entry lerinizi okumaya başlayıp biraz nostalji yaparsınız. kafanız dağılmaya başlıyordur ki içinizdeki merağa engel olamayıp tekrar ben butonuna tıklarsınız. son kötü oylanan entry lerinizde kronolojik bir sıralama görürsünüz ve o an rahatlarsınız. ohh be seovi imiş.
(bkz: seovi) *
yeni bir entry girdikten sonra son oylanan entrylerinize baktığınızda, o entry nin oylandığını görürsünüz ve sonra sırayla en beğenilen entrylerinize bir iki artı oy daha verildiğini fark edersiniz. işte o an bir yerlerde, bilgisayarının başında, sizinle aynı ortamı paylaşan, bazen aynı duyguları paylaştığınız, ortak alanlarınız bulunan kişiler tarafından okunduğunuzu, beğenildiğinizi hissedersiniz. içinizi mutluluk kaplar. ve bunu paylaşmak için de yine sözlüğü kullanırsınız...

ha bir de:

(bkz: hayatta anlık mutluluk veren şeyler)
(bkz: big brother is watching you)
karmamın şu ana kadar hiç -40 dan yukarı çıkmamasından dolayı bulunduğum durumdur.