sivas ta insanlar yakılırken tanrı neredeydi

bu durumda dünya tarihinde tek bu olay bu şekilde olmuş olmalı, yoksa dünyada herşey sütliman, kimse ölmüyor, ölenlerde hep evinde yatağında ölüyor zaten.

sivasta insanlar yakılırken "insanlık" neredeydi sorusunu akıllara getirir. *

tanrının gönderdiği peygamber bile savaşta yaralanıyorken bu soruyu sormak gerçekten de kıt olmaktır. anlamamaktır. hümanist tavırlar sergileyen ergen ateistliğidir. tanrı eğer dünyada insanların yanmasını engellemek için sürekli hazırda bekleseydi ne savaş olurdu ne hırsızlık olurdu hadi bunları geçtim en ufak bir "tartışma" bile olmazdı, herşey zaten bilinen sorgulanmayan veya sürekli doğru yönde sorgulanan şeyler olurdu. çok mu zor bunu idrak etmek bende bunu anlamıyorum bi türlü. çok mu zor arkadaş ?

bir ateist olarak beni utandıran saçma başlıklardan biri. maalesef, bu ülkedeki insanların ortalama analiz yeteneği bu. malzeme bu işte. ateistiyle, dincisiyle...

tanrı sorgulamalarının en sığ şeklini içeren cümle.

Tevbe 35 - O gün o altın ve gümüşlerin üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (onlara): "işte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın bakalım şu biriktirdiğiniz şeyin tadını!" denilecek. "

kehf 29 "Ve de ki: O hak Rabbimizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Çünkü biz zalimler için öyle bir ateş hazırlamışız ki, duvarları, çepeçevre onları içine alacaktır. Eğer feryad edip yardım isteseler, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!"

seni belalara kuşattığında ne yaptığım ben dediğin an bu şirklerini hatırlarsın .

her yakılan insanı kurtarsaydı, tanrıya inanmayan kalmazdı, olmadığı ispatlansa inanan kalmazdı. bu nedenle tanrı kavramı ispatlanamaz bir kavramdır.

bizim dinimizde Allah'ın her zaman mutlu edeceği yazmaz. insanın kendiyle yüzleşmesi için olumsuzluklarda verir.

aptalca ve cahillik kokan bir soru.

(bkz: boş konuşmak)

(bkz: evrenin kendi kendini yarattığını sanmak)

her yerde. böyle saçma bir şey söylendiğine gerçekten inanamıyorum. gerçek atesitler bile buna götüyle gülecektir.

eğer tanrı yoksa biz nasıl meydana geldik, ve ölünce ne olacak, bu döngü ne zamana kadar devam edecek? tesadüfen bir atom parçacığından varolduysak, o atom parçacığı nereden meydana geldi? o atom parçacığının meydana geldiği dünya, o dünyayı oluşturan parçacıklar, ve ya bulunduğu evren nasıl oluştu? * eğer varsa, o bizi yarattıysa, istediği gibi imtihan eder, onun kurallarını sorgulayamazsın.

"Azrail Temel'in yanına gelmiş. Hadi demiş, vakit tamam, gidelim Temel. Temel pazarlığa başlamış:
- Daha çok erken, lütfen bana 30yıl daha ver. Azrail tamam demiş. Temel hemen pilot olmaya karar vermiş, nasıl olsa beni havada yakalayamaz diye. Aradan tam 30yıl geçmiş, yine bir uçuş sırasında Azrail gelmiş ve Temel'e süren doldu demiş. Temel :
- Benim yüzümden arkadaki 300kişiyide mi öldüreceksin. Bırak uçağı önce aşağı indireyim demiş. Azrail :
- Oğlum hepinizi bir araya getirene kadar zaten neler çektim ben." durumu.

meşhur "öğretmenin de aklını göremiyoruz. o halde aklı yok" hikayesi kadar saçma soru cümlesidir. madem tanrı'nın varlığını varsayıyorsun şu konuyu tartışırken. o halde o'nun yazdığı senaryoyu hangi mantıkla reddediyorsun?

allahu teala hakkında yanlış bilgilerin toplanması ile varılmış bir meraktır. uzak durulması lazımdır efendim. adam allah ın tüm kullarını dünyada rahata ve huzura eriştirmekle görevli bir memur olduğunu sanıyor. hatta adam yaratılışı dünyadan ibaret sanıyor. bütün ateistler islam hakkında o kadar çok şey biliyor ki konuşurlarken müslümanları köşeye sıkıştırma adına başarılı adımlar atabiliyorlar. ama sen bunu yapamazsın evlat, çünkü bi bok bildiğin yok. önce liseyi bir bitir hele...

allah dan hesap sordugunu zanneden insan görünümlü varlıkları yaratırken neredeyse orada .

allah zamandan ve mekandan münezzeh tir .

olan biten herşeyden haberdardır kendisini inkar edenlerden hesap sorma cüretini gösterenlerden de haberdardır .

niye kar yağdırdın neden yağmur yağdırdın diye hesap sorulamaz bu sistem biz doğmadan öncede vardı yani biz yolcuyuz bu dünyada kanıtı ise geldik ve gidicez .

yağmur ve kar insan oğlundan öncede yağardı analatbiliyormuyum .

insanlar akıllı ve vicdanlı olurlarsa kalplerinde allah korkusu olursa değil sivasta başka insanları yakmak karıncayı bile incitemezler anlatabiliyormuyum ?

zaten yüce allah haksız yere insan öldürmeyi yasaklamış haram saymıştır .

kimse suçunu kaydırmaya kalkmasın boşuna denmemiş ne ekersek onu biçeriz diye .

sivas olayının sorumluları onu tetikleyen insanların suçudur başkasının değil ve başkalarınada mal edilemez .

ölümden dönen insanlarda var biz mucize diyoruz ya heh işte o .

nur topu gibi bir evlat verdimi iyi güzel oluyorda kendisinin zaten yoktan var ettiği insanların ölmelerine izin verdiği zaman mı gocunuyor bu sivas olayından dolayı geceleri uyuyamayan insanlar ?

ancak kendilerini kandırırlar allah a yürekten inanan insanlar ancak allah a inanırlar sözlük başlıklarına yada onları yazan varlıklara değil .

bunu er geç anlayacaklar .

bu arada bizim dinimizde tanrı kelimesi pek kullanılmaz

örnekle budaya tanrı deyip taparlar .

bizim dinimiz islamda allah denir en güzel isimler o nundur o na aittir ve bütün noksanlıklardan münezzeh tir .

ergen ateist sorusudur. biraz daha büyüdükleri zaman daha mantıklı sorabiliyorlar ama şahidim.

sabah akşam sözde tanrının varlığını ispatlamaya çalışan dindarların cevaplaması ve de üstüne uzun uzun düşünmesi gereken sorudur.

ilkokul çocuklarının sahip olduğu düz mantığa sahip olan inançsızların sorduğu, inançlıları sözde dumur eden sorudur. komik.

düzenleme: genç ateistler rahatsız. ahaha. ama haklısınız ya, aç bir insanı gördüğünüzde karnını doyurmak yerine gökten pilav üstü döner inmesini beklemek kadar normal bir durum yok. çünkü -hâşâ- Allah varsa o insan aç kalamaz. dünya bir sınav yeri değil, sefa sürme yeri ne de olsa değil mi? servetiyle ülkemizi satın alabilecek insanlar doymayıp hala servetine servet katmak isterken, yoksulu ve açı görmezden gelip onlara yardım etmezken bu o insanların değil -hâşâ- Allah'ın suçu değil mi?

"ooooffff offff 1 haftadır yokum hala aynı anatema" dedirten sorudur. inanmayan adamın ortaya bu soruyu sorarak eline ne geçtiği merak edilen sorudur aynı zamanda. bir anlamda soruyu soran kişiyi "herkesin inancını zedeledim heheehe" adlı tribe sokan sorudur.

not: hayat devam ediyor be birader sen istediğin kadar yırt birtarafını inanan adam bu başlık yüzünden dinden imandan çıkmaz, çıkarsa zaten inanmıyordur; hayatında bir kere bile düşünmeden "inanıyorum" diye dolaşan tipin biridir, ilk fırsatta da zaten dinden çıkar. ayrıca, sadece sivas ta yananlara bakarak mı tanrının varlığı sorgulanır? işçiler de yandı geçen gün. veya sanki herkesin o "en güzel ölüm uyurken ölüm" diye triplere girdiği uykuda ölümü çok acısız sızısız bir anda olup biten birşey zannediyorsunuz galiba? var olduğuna inanmak için ne bekliyorsunuz tanrıdan? ölümü müfredattan kaldırırsa yaranabilecek mi acaba size? *

tanrıyı bilmemde allah herzamanki yerindeydi, insanların kaderi aynı olsa herkez aynı biçimde hayatını yitiriyor olsa katılabilirdim. ama neyazıkki bazen sivas olayları gibi kötü şeyler yaşanmaktadır, allahın insanları cezalandırması yada ilgilenmemesi olarak algılamak saçma.

çünkü bu dünyada allah hiç kimseyle ilgilenmez buyüzden sınav vardır bu sebepten iyi kötü vardır buyüzden bebekler ölür ama allahın mükafatıda neden niye nasıl öldüğün ve nasıl yaşadığınla orantılı olarak iyi yada kötü olur.

o olayları yapanlar allah tarafından hayal edemeyeceğin şekilde cezalandırılacaktır, allahın ilmini kavramadan ahkam kesmeyin. yada kendi kendinize kesin sözlükte başlık kirliliği yaratmayın.

bu işe tanrıyı karıştırmamak gerek zira kendini müslüman sanan yobazların işidir .

oteli yakan bedbahtlara gaybi bir tokat inse idi inanacak mıydın dedirtecek soru biçimidir. hayatın ve dünyanın cennetmisal bir yer olduğunu kim ve hangi din söylemştir ona bakılmalıdır en evvel. ayrıca dünyanın muhteşem olduğunu ve kötülüklerden fenalıklardan arındırıldığını söyleyen bir ilahi kaynak var ise - kabile dinleri de dahil- buyrun paylaşın o halde.

ne güzel buyurmuş rabbim,

''Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! (bakara 155)...

hitabıyla bu hayatın zulmetler, kazanmaklar ve kaybetmekler ağıyla örülmüş imtihan meydanı olduğunu vurgulamıştır. yok eğer ilahi kaynaklar insanlar için dünyanın ulaşılması gereken en son nokta ve güzelin iyinin temsilcisi olduğunu, zulmetlerin olmadığını empoze etse idi kendisi ile o zaman çelişirdi.

şimdi sormak gerek be hey sekülercan kardeşim, orada insanlar ölürken sen neredeydin, bir tas dahi olsa su götürdün mü, ibrahim'e sırtında bir damla su taşıyan karınca kadar olabildin mi. bu akıl sana neden verildi, her kötülüğü allaha dayandırman için mi, yoksa kötüden ibret alıp iyi olmasına katkı da bulunman için mi.

ya da amerika ırakta insanları işkenceden geçirirken ayağına giydiğin konverslerle mi emperyalizmi öldüreceksin, kıçındaki blue jeanla evrensel bir ahlak anlayışı geliştireceksin. eğer öyleyse üşüyen her gariban için ceketlerimizi atalım, aç kalan her çocuk için evimizdeki cheesecakeleri çöpe atalım. eğer yüce yaratıcı bizlere akıl dışında erdem sahibi olma şerefine nail etti ise bunu sonuna kadar kullanalım. tanrıya diş bileyene kadar, kendi vurdum duymazlığımıza haykıralım, bak o zaman tüm zulümler biter ve sen tanrının seni ilk yarattığı gibi temiz ve pak bir insan halini alırsın.

karşındakine verilen eksik ihsana bakıp haline şükredersin, allah'ın takdirinin zulüm değil allahın dilemesi olduğunu düşünüp tefekkür yoluna girersin. tanrıyı tek kalemde zalim ilan etme cesaretinde bulanamazsın. sana akıl ve irade gibi iki hazine verilmişken, tanrıyı zalim gibi görmekten ve göstermekten belki utanırsın.

sivas katliamı zihniyetini kınamak adına söylenmiş , dinci geçinip insan yakan zihniyete hesap sorulması gerektiğini vurgulayan ve aptallar tarafından içerdiği mizahı anlaşılmamış sözdür. söyleyen güzel söylemiş. anlamanızı beklememiş.

izliyordu, sınadıgı insanları. kullarını yakanları, cehennemine bekliyordu.

unutmayın ki dünya sadece geçicidir, herkesin vicdanının karşılığını alacağı yer ahirettir.