bugün

kararları;

Madde 1
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, ayrılamaz

Madde 2
Her türlü işgal ve müdahaleye karşı, millet birlik olarak kendisini müdafaa ve mukavemet edecektir.

Madde 3
istanbul Hükümeti, dışarıdan gelecek bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.

Madde 4
Kuvayı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak esastır.

Madde 5
Manda ve himaye kabul olunamaz.

Madde 6
Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler “ Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti “ adı altında birleştirilmiştir.

Madde 7
Milletimiz çağdaş gayelerin büyüklüğüne inanır ve teknik, sınai ve iktisadi durumumuzu ve ihtiyacımızı takdir eder.

Madde 8
Mukaddes maksadı ve umumi teşkilatı idare için kongre tarafından bir Heyet-i Temsiliye seçilmiştir.

olan kongredir.
atatürk, sivas kongresi'ne ithafen, sivas'a ikinci gelişinde "burada bir milletin geleceğini hazırlayan kararlar anıldı, cumhuriyetin temellerini burada attık" demiştir.
chp 'nin birinci kurultayı sayılan kongredir.
türkiye cumhuriyeti`nin temellerinin atıldığı, 4 eylül 2007 günü ise 88. yıldönümü kutlamalarının olacağı kongre.
manda himaye tartışmaları sırasında sandalyelerin havada uçuştuğu, mustafa kemalin muhalif delegelerin üstüne yürüdüğü ve paşaya ilk ciddi muhalif oluşumların temellerinin atıldığı büyük kongre.
mustafa kemal atatürk' ün yaptığı açılış konuşması;

sayın baylar;

yurdun ve ulusun kurtuluşunu amaçlayan zorunlu nedenler, sizleri bunca zahmet ve engellere karşın sivas' ta topladı; yiğit dayancınızı kutlar ve sizlere hoşgeldiniz demekle mutlu olduğumu bildiririm.

baylar; saygıdeğer kurulunuz iyilik getirici görüşmelerine başlamadan önce bazı şeyler söylememe izninizi rica ederim. bilindiği gibi ulusal haklar temeline dayanan sözveriler üzerine 30 ekim 1918 tarihinde itilaf devletleri' yle ateşkes anlaşması yapıldı. ulusumuz adaletli bir barışa kavuşacağını umdu. oysa anlaşma kuralları, yurdumuzun ve ulusumuzun çıkarlarına karşı hergün bir başka türlü kötüye kullanılma ve saldırı ve zorlama yoluyla uygulandı. itilaf devletleri' nde destek bulan ülkemizdeki hristiyan halk ulusumuzun onurunu kırıp zedeleyici nitelikte çılgınca davranışlara koyuldu. batı anadolu' da müslümanlığın temiz bağrına giren yunan kıyıcıları itilaf devletleri' nin hoşgörülü bakışları önünde canavarca kıyımlar yaptı.

doğuda ermeniler kızılırmak' a dek genişleme hazırlıklarına ve şimdiden sınırlarımıza kadar dayanan toplu öldürme politikasına başladılar. karadeniz kıyılarımızda pontus krallığı düşünün gerçekleştirilmesine bile çalışıldı. adana, antep ve konya yöresine değin antalya düşmanlarca ele geçirildi ve trakya işgal bölgesi içine alındı.

saltanat ve hilafet' in merkezinin padişah saraylarına değin, boğucu bir biçimde sarılması yoluyla, devletin canevinde yabancı tekel ve egemenlik kuruldu ve bütün bu haksız saldırılara karşı osmanlı hükümeti tarihte bir benzeri daha görülmemiş biçimde boyun eğerek hep güçsüz ve uyuşuk durumda kaldı.işte bu durumlar ulusumuza acı bir uyarı oldu.artık ulusumuz pek güzel anladı ki, itilaf devletleri, bu vatanda kutsal varlıklarına ve yazgısına sahip bir güç ve ulusal istenç bulunmadığı yolunda yanlış bir sanıya kapıldı. ve bu sanı yüzünden cansız bir vatana, yasasız bir ulusa ne yaraşırsa hiç çekinmeden onu uygulamaya koyuldu; buna boyun eğmenin ise tam bir batış faciasından başka bir sonuç vermeyeceği kanısı doğrulandı.

baylar; ulusumuzun sizler gibi aydınları ve özveri sahipleri bu görünümün acı karanlıklarından umutsuzluğa düşmediler. çünkü onlar bilirler ki, tarih bir ulusun varlığını, hakkını hiçbir zaman yadsıyamaz. çünkü onlar güçlü bir inançla inanırlar ki, aldatıcı bir perdenin arkasından yurdumuza ve ulusumuza karşı varılan yargılar, ortaya sürülen kanılar kesinlikle sonuçsuz kalacaktır.

baylar, itilaf devletleri' nin haksızlıkları ve merkezdeki hükümetin zayıflık ve güçsüzlüğü karşısında ulusumuz, varlığını kanıtlamak ve eylemli saldırılar karşısında onurunu ve bağımsızlığını eylemli olarak savunmaya karar vermek zorunda kaldı. bilindiği gibi doğuda geçen savaşın her türlü zorluk ve acılarını görmüş ve özellikle ermenilerin yırtıcılık ve kıyımlarına sahne olmuş yaslı sınır illerimiz, namus ve ulusal bağımsızlığı kurtarmak amacıyla müdafaa-i hukuku milliye, muhafaza-i hukuku milliye dernekleri kurdular. doğudan ve güneyden tehlikeyi sezinleyen diyarbakır ilimizde de müdafaa-i vatan derneği kuruldu.

batıda yunanlıların saldırı olasılığına karşı kurulan müdafaa-i hukuk cemiyeti yunanlıların sevgili topraklarımıza ayak basması üzerine, topraklarımızın onlara katılmasına eylemli olarak karşı koymak için ayağa kalktı.

trakya' da, kilikya' da ve her yanda ulusal dernekler kuruldu. kısacası, batıdan ve doğudan yükselen ulusal haykırış, anadolu' nun uzak köşelerinde yankı buldu.böylece ulusal dernekler düşmanların tutsaklık boyundurluğuna girmemek amacıyla ulusal duyuncun dayanç ve istencinden doğmuş tek örgüt oldu. bu sayede yüzyıllardan beri bağımsız yaşayan ulusumuz varlığını dünyaya göstermeye başladı.

baylar; ulusça kurtuluş yolunun ancak kendi ruhundan ve kendi örgütlenmesinden doğacağı kanısı belirince, apaçık tehlikeler karşısında bulunan doğu anadolu illeri " erzurum kongresi" ni toplanmaya cağırdı. bu sırada idi ki yapılan yazışmalarve kendini gösteren olaylar ve zorunluluklar ile de- bütün yurdun kurtuluşunu amaçlayan sıvas kongresi' nin, yani bugün saygıdeğer kurulunuzun oluşturduğu genel kongre' nin toplanması, 21 haziran 1919 tarihinde kararlaştırılmıştır.

baylar; burada büyük üzüntülerle sayın kurulunuza şunu bildireceğim ki, ülkenin ve ulusun kutsal varlıklarını korumakta güçsüzlük ve beceriksizlikten başka bir varlık gösterememiş olan istanbul hükümeti, ulusun sesini boğmak, ortak ulusal bağları kırmak ve böylece ulusu hep yenik göstermek gibi, ancak düşmanlarımızın işine yarayacak umut kırıcı ve bozguncu davranışlarda bütün yiğitliğini(!) takındı. bu durum ulusal tarihimizde doğal olarak hükümet hesabına pek lekeli bir yapraktır.

teşekkür olunur ki baylar, ulusa ve ulusal güce tümüyle arka olan namuslu ordumuz, hükümeti uyararak zararları etkisiz kılmıştır. bununla birlikte kötü etkiler bir ölçüde gecikmelere neden olmuştur.

anımsanacaktır ki, sınav genel kongresi' ne buyurmanız için 22 haziran' da gönderilen çağrı yazısında erzurum kongresi' nden söz edilerek o kongrenin 10 temmuz' da toplanacağı öngörülmüştü. batı anadolu delegelerinin bu tarihe değin sıvas' a gelebilecekleri kestirilerek erzurum kongresi kurulu' nun da sivas' taki genel toplantıya katılabilme olanağı düşünülmüştü. oysa sıvas kongresi' nin toplanması ancak bugün olabildi. demek ki bir ayı aşkın bir gecikme oldu. bu uzun süre içinde erzurum kongresi kurulu' nun beklenmesindense, gerçekte bilinen ve ortak olan gerçek amaçlar ve temel noktalar üzerinde görüşmelerde bulunması ve karar alması uygun görüldü. ve sonra da delegelerin seçim bölgelerine dönüp kararlı eylemli olarak uygulamaya başlamaları yeğ tutuldu. fakat kongre genel kurulu' nda, doğu anadolu adına sıvas kongresi' ne katılmak üzere, temsilciler kurulu' ndan bir grubun görevlendirilmesine karar verildi.

erzurum kongresi' nin bildiri ve tüzüğü dışında alınmış ve gizli kalmış hiçbir kararı yoktur. yalnız sadrazam ferit paşa' nın paris gezisi dönüşünde, anadolu' da kargaşa olduğu yolundaki genelgesi kongre' de büyük üzüntülerle okunmuş, gerçeğe aykırı ve ülke ve ulus çıkarları için zararlı bu aymazca bildirinin hemen yalanlanması kendisinden kesinlikle istenmiştir. bir de mebus seçimlerinin çabuklaştırılması istenmiştir. erzurum kongresi yalnız doğu anadolu delegelerinden oluşmuş bulunduğundan, yetkisini bu çevreyle sınırlandırmak zorunluluğunu göz önünde tutmuştur. ancak batı anadolu ve rumeli delegelerinin katılmasıyla belirebilecek geniş ve kapsamlı yetkinin kullanılmasını saygıdeğer kurulunuzun toplanması koşuluna bağlı görmüştür.hatta bu nedenledir ki, doğu anadolu' daki ulusal derneklerin birleşmesinden oluşan topluluğa ad verilirken doğu anadolu sınırlaması konuldu. doğrudan doğruya " anadolu müdafaa-i hukuk cemiyeti " veya " anadolu-rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti" genel adını kullanmak ve bütün ulusun hakları adına kendi kendine yetki vermek doğru olmazdı. böyle olsaydı, istanbul' da olduğu gibi, beş on kişinin biraraya gelip bütün ulusun yetkili vekilleriymişcesine tek yönlü ve gerçek yetki sahibi ulusla bağlantısız bir girişim niteliğinde kalabilirdi. bununla birlikte baylar, erzurum kongresi, " bütün ülkenin ve ulusun elbirliği etmesi noktasında doğu anadolu illerinin, öbür illerle her bakımdan çalışma ortaklığı sağlanması konusundaki isteği kesindir" ilkesini kabul etmiştir. doğal olarak sizlerin katılmanızla kurulan işbu sıvas kongremizde vatanımızın bir bütün, ulusumuzun tek vücut olduğunu gereği gibi belirtecek ve kanıtlayacak ilkeler konulur.

baylar, mebuslar meclisi' nin toplanması için öteden beri açıklanan ulusal istek karşısında hükümetin başlangıçtan beri takındığı savsaklayıcı, daha sonra direnişçi ve anayasaya hepten aykırı tutum, son günlerde, ulusal akımın etkisiyle, daha yumuşak bir duruma dönüşmüştür. seçimler için buyruk verildiğini biliyorsunuz. bunun gerçekleştirilmesini, tanrı' nın izniyle, sizlerin dayanç ve yiğitliğiniz sağlayacaktır. ancak bundan önceki olaylar aşamasında, birkaç veya bir tek yabancı devletin mandası altına girmek gibi doğrudan doğruya yaşam ve bağımsızlığımızla ilgili bir sorun söz konusu olmaktadır.

mebuslar meclisi' nin henüz toplanmamış olduğu bir sırada, kuşatılmış ve bağımsızlığını yıtırmış olan merkezdeki hükümetin kendi başına ve yasaya aykırı bir karara veya ulusal amaçlara aykırı kimi yabancı önerilere baş eğmek olupbittiler olasılığı karşısında erzurum ve sıvas kongreleri' nin ulusal ruhu temsil ederek birbiri ardından toplanması kesinlikle bir kurtuluş müjdecisidir. sözlerime so verirken yurdun ve ulusun mutluluk ve kurtuluşu amacına bağlı olan kurulumuzun hayırlı bir başarıya ulaşması dileğimi yüce tanrı katına sunarım.
o kutsal salondan bir kare:
görsel
yapıldığı bina şu anda lise değil müze olarak kullanılmaktadır. manda ve himayeyi kabul etme fikri ilk bu kongrede çıkmıştır. hararetli tartışmalar sonunda kesinlikle red edilmiştir.
bugün 90'ıncı yıldönümü kutlanan kongre.
sivas kongresinde alınan kararlardan biri;

madde 7. milletimiz asrî gayeleri tebcil ve fenni sınai ve iktisadî hal ve ihtiyacımızı takdir eder. binaenaleyh devlet ve milletimizin dahili ve harici istiklali ve vatanımızın tamamiyeti mahfuz kalmak şartıyla altıncı maddede musarrah hudud dahilinde milliyet esaslarına riayetkâr ve memleketimize karşı istila emeli beslemeyen her hangi devletin fenni sınai iktisadi muavenetini memnuniyetle karşılarız...” (nutuk i s. 67)

yani diyor ki amerika bizi mandası altına almak isterse, bunu memnuniyetle karşılarız. peki bunun altında kimin imzası var? atatürk ün. peki bağımsızlık benim karakterimdir diyen adam kim? e o da atatürk.

çelişkilerle dolu bir insadı rahmetli vesselam.
türkiye nin kaderini belirleyen kongredir.
bugün yıldönümü olan kongredir. tekrar toplansa ve kararları şöyle bir gözden geçirse, aradan geçen doksan küsur seneye rağmen çok az bir düzeltme yapabilirdi. biz buna, türk'ün ateşle imtihanı diyoruz. biz o imtihanı o yoklukta verdik, şimdi hayli hayli veririz inşallah.

bu vesileyle, hepsinin ruhları şâd, mekanları cennet olsun.
mandacılığın ve himayeciliğin ayyuka çıktığı kongredir. lakin mustafa kemal yine zekasını konuşturmuştur.
bundan tam 95 yıl önce 4 eylül 1919 da yapılan ve cumhuriyetin temellerinin atıldığı kongre.
95 yaşındadır kutlu olsun!

''istanbul Hükümeti(GÜNÜMÜZE GÖRE UYARLAYIN ARTIK), harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.'' SiVAS KONGRESi 95 YAŞINDA...ÇOK YAŞA MUSTAFA KEMAL... #KaraVasıfBey #refetbele #mazharmüfit #hüsrevsami
milli mücadelenin dönüm noktalarından sadece bir tanesi olan kongre. yıl dönümü kutlu olsun.
itc üyelerine ''partiyi tekrar diriltme çalışmalarına girişmeyeceklerine'' dair yemin ettirilen kongre.
bugün yıl dönümü olan en önemli milli kongrelerimizden biridir. kongrede neler yaşandığına dair bilgilendirme
4 eylül 1919 da ulu önder önderliğinde 41 delegenin katılımıyla oluşturulmuş kongreler arasında en önemli kararların çıktığı kongre.

En önemli kararlara bakacaksak:
1. madde Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
5. madde Manda ve himaye kabul edilemez.

Oraya gelene kadar birçok delege ingiliz himayesini düşünüyordu ama ulu önder bu iki maddelik keskin kararıyla bağımsız bir devletin temellerini hazırladı.Yine ileri görüşlülüğünü gösterdi.
Allah hepsinden razı olsun.Toprakları bol olsun.
Kongre temsilcileri:

görsel
görsel
aynı zamanda cumhuriyet halk partisi'nin ilk kurultayıdır.

zito!
fotograflarında, Mustafa kemal'in sağında oturanın http://www.omurokur.com/w...3%BCrk-Sivas-Kongresi.jpg Salih Mirzabeyoğlu'nun dedesi (bkz: hacı musa bey) olduğu pek bilinmeyen kongre...
hey yavrum hey...
"Kurtuluş Savaşıyla kurtardıklarımız
birlik oldu birlikte savaştıklarımızla
-bedeli ihanet oldu kanımızın-"
kurtuluş savaşımızın yeterince incelenmemiş dönemeçlerinden biridir.
99. Yıldönümüdür.
Manda ve himayenin kesin olarak reddedildiği yalanına kargalar bile güler.

Bilakis abd mandası mı ingiliz mandası mı tartışmaları dönmüş. Abd mandası tercih edilmiş. Manda tartışmalarına m kemal sessiz kalmış. Abd ye yapılan sulandırılmış manda teklifine de imza atmıştır. Yalan yazan tarih utansın diyorum.

https://belgelerlegercekt...s-kongresi-atatc3bcrk.jpg

Ayrıca kongrede bulunan gazeteci ile yaptığı röportajda önemlidir.