bugün

bir charles bukowski kitabıdır...
'sülük üzerine notlar' ve 'battaniye' gibi unutulmaz öyküleri bünyesinde barındıran, özgün adı tales of ordinary madness olan, 26 öyküden müteşekkil*bukowski kitabı.
''insanlarla birlikteyken iyi hissetmem kendimi. Benden uzak şeylerden söz ediyorlar, benim duymadığım heyecanlar duyuyorlar. Ama onlarla birlikteyken kendimi güçlü hissediyorum. Şöyle düşünüyorum: onlar bütünün küçük parçaları ile hayatlarını sürdürebiliyorlarsa, ben de sürdürürüm. Ama yalnız kaldığımda, kendimi bir duvarla, soluk almakla, tarihle, kendi sonumla kıyaslayabildiğimde bazı tuhaf şeyler olmaya başlıyor. Zayıf bir adamım ben anlaşılan. incil'i denedim. Filozofları, şairleri denedim, ama hepsi bir şekilde hedefi ıskalamışlardı. Tamamen farklı şeylerden söz ediyorlardı. Ben de uzun süre önce okumaktan vazgeçtim. içki, kumar ve seks biraz işe yarıyordu, yaşantımla cemiyetin, kentin, ülkenin bir ferdi gibiydim; ancak tek fark benim "başarma" isteği duymamamdı. Böyleydim; entelektüel değildim, sanatçı değildim, sıradan insanı kurtaran köklerden de yoksundum. ARADA DEREDE KALMIŞ BiR ŞEYDiM, bu da deliliğin başlangıcı olsa gerek....''

kanımca bukowski'nin en iyi kitaplarından biridir düz yazı tarzında. kitabın en önemli özelliği çok akıcı bir şekilde ilerlemesi ve hiçbir sayfanın boşa yazılmamamış olması ki gerçekten buk'un acı deneyimlerini oluşturan şeyler olmasıdır.