bugün

boyle durumlar icin ogrenmek kelimesi uygun degil aslinda. ne yasam ne de yasama dair butunu olusturan parcalar ogrenilebilecek seyler olamiyor. egitim ve ogretim her ikisi de bir kazanima ya da edinime baksa dahi, bu edinimlerin keyfiyetleri ayni olamiyor. biri daha cok tecrubeler sayesinde bir kabule yani gercege donusuyor; unutulamayan ve yok sayilamayan.

mutlak kabul gerceklestiginde bu kabuller artik birer paradigma olur kisi icin. tasavvufta kullanilan riza makami belki buna benzer bir sey. o yuzden dervisin biri, "lutfunda hos, kahrinda hos" demiyor mu?

sefillik hatta miskinlik ile riza arasinda beliren cizgiyi dogru gormeden de bir tahlil yapmak zor haliyle...
hayatı olduğu gibi kabullenmektir. belki de bir umutsuzluk örneğidir; genellikle ununu elemis elegini asmis, yası kemale ermiş insanlar da görülür. yaşamı boyunca çektiği sıkıntılar, acılar katlandığı dert ve üzüntülere karşılık verdiği çaba ve mücadelenin sonuna gelmiştir. ne mücadele edecek gücü ne de hayattan bir beklentisi kalmıştır.

(bkz: saldim cayira mevlam kayira)
yaşamayi öğrenmeyi şikayet edenler için zor bir olgu.
maymundan koyuna doğru evrilmektir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar