bugün

Günlerden pazar günü 1+1 evinizde 6 günün ardından gelen dinlenme gününüzde üzerinizde battaniyeyle mutfağa giderken bulursunuz kendinizi. Aylardır yıllardır ben ne için uğraşıyorum sorusunu sorarken yaşamınızın ve sistemdeki bir ufak bir dişli bile olamayışınızın hüznünü çırılçıplak bulgur pilavı kaşıklamakla bile atamamışken birden aklınıza gelir “acaba sihirli annem betüş ne yapıyordur” sorusu.

Beta erkek sadık gelir aklınıza ve ekşi sözlükte okuduğunuz the red pill entryleri beyninizin bir yerinde alfa olmak, spor yapmak, iş yerindeki şebnem’i yatağa nasıl atarım sorunlarının önüne geçer acaba betüş’ün ne yapıyor olduğu sorunsalı.

Buz dolabını açarsınız biraz kaşar peynir, kase içinde iki büklüm duran yoğurt. Yoğurda bakarken küre misali beyniniz geçmişte yaptığınız onca hataya götürür. Halbuki reklamlar size pahalı giyinmenin, iyi bir arabanın iyi kıyafetlerin huzur getireceğine inandırmıştı.

Avrupa’ya bilet alıp işi bırakırsınız, araba ve evler satılığa konur. Finlandiya’ya gidip sakal uzatıp odun kesmeye başlarsınız.

Acaba sihirli annem betüş ne yapıyordur şimdi?
Napsın işte o da sihir falan. Yolunu bulmuştur bir şekil. Dünya biz fanilere zor.