bugün

her ülkede böyle, bir de üstünlük triplerine girenler var, samimiyim deli gibi sevişen insanların anlattıklarını dinledim, afiyet olsun ne diyeyim.
len zaten 5 dk sürüyor ona da göz mü diktiniz.
Sevişmeyi günah sayanın kalkıp bunu medeniyet sayanı eleştirmeside ayrı bir komedi.
malum şehirde yaygın olan görüştür.
Tarih biliciliktir. Avcı toplayıcı dönemden sonra, toprak ve hububatla tanışan insanoğlu, verimli arazilerin önünden tatlı su nehirlerinin geçtiği yerlere, köşesine çekilmeme kaydıyla, yerleşti. (Köşe) yerleşik düzenle birlikte göçerliği çatı buldu ve bu çatının altında mahremiyeti öğrenmiş oldu. Yatak odası iyi kötü derme çatma da olsa insanoğlunun, diğer ifade ile homo sapiens'in medeniyet çatısıdır. "Sevişme" başlı başına içinde romantizm ve sanatsal kalibresi olan bir ülküsü değildi daha ama çekildiği köşesinden hakim tepelere daha köklü yerleşimi ile bu gerçekleşmiş oldu. Medeniyeti oya gibi işlendikçe üstünü başını da coğrafi hallere uydurdu. Sevişme hakim tepelerde manzara kazandığında: tenselliğin tarihçesi doğdu. Çıplaklıktan giyime, giyimden yarı çıplaklığa, çıplaklığın erotizmi, giyimin ılıman, kurak, sıcak ve soğuk iklimine girmiş oldu. (hakim tepe ve yer alçaklığı)

Pekala üremeyle çoğaldı insanlık ama bu çoğulculuk esası ekonomik ve sosyal sınıfları da birbirinden kalın çizgi ile ayrıldı. Sermaye besili bir ejdarhaya dönüştüğünden beri, fakirler ürer sermaye sahipleri ise sevişirdi.

Sevişmek, amiyane tabirle siki.mek tek başına medeniyeti inşa etmedi. Bu inşaa görevini üstlenen beşeri münasebetlerden ilki ve en önemlisi, hatta birleşme de bundan nasiplenir, güven'dir. Güven, medeniyet inşaasının lokomotifidir. Kompardıman duvarlarında "ayna" ve "cımbız" çünkü bu iki materyal olmadan estetikten bahsedilemezdi. Bunlar amiyanetabirle zikrettiğimiz fiili yumuşatarak medeniyetin göğsüne nezaket kurdelası olarak takılmış oldu.

Size gelecekten yana kötümser bir haber vereyim; sevişmek iflas ederek bitecek, siki.mek kazanacaktır. Sistem ve bilişim kolonilerinde sevişmek yine sermaye sahiplerinin lüksü ve tebriz ettikleri şımarıklıkları olacaktır.

Köşeler, hakim tepeler ve alçaklık zenginlerindir. Karakter alçaklığı değil yer alçaklığı. (siz yine de karaktere odaklanabilirsiniz)

Evişin ve sevişin.
Zanzibar'dan ingiltere'ye gelen Freddie Mercury'de öyle sanıyordu. Sevişe sevişe papazı buldu. Halbuki tanrı sevişmemesi, sadece söylemesi için donatmıştı kendisini.

Hala üzgünüm ulan Freddie. Kahrolsun sevişerek medeniyete ulaşma salaklığı.