bugün

Aşk; görmekten çok ozlemeyi sever,
dokunmaktan çok düşlemeyi...
Ve aşk öyle haindir ki;
Nerde imkansız varsa gider onu sever.
Özdemir Asaf diye demiyorum ama yaz yaz bitmez be sözlük
sesinde ne var biliyor musun
ev dağınıklığı var
ikide bir elini başına götürüp
rüzgarda dağılan yalnızlığını
düzeltiyorsun.
(bkz: 8 10 vapuru)
beni tut, beni sev, ben umut, benim için öl,

ama görünme

beni git unut

sonra ayni perdeler ve ayni sahneler

ve gözünde ayni kamerayla tekrar basa sar dur.
yaralı bir kuşun yanına göm beni
tek koluyla savaşarak tarihe geçen
bir halk kahramanı gibi abart kendini.

(bkz: aşk üç kişiliktir)
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!

nfk, zindandan mehmede mektup.
Yokluğun cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
yağmurlardan sonra büyürmüş başak,
meyvalar sabırla olgunlaşırmış,
bir gün ta gözlerimin içine bak
anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
mona roza seni görmemeliyim
bir bakışın ölmem için yetecek.
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.

yerçekimli karanfil - Edip Cansever
Kuyruklu şiir

Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.

Ama seninki de kolay değil, kardeşim;
Kolay değil hani,
Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.

Orhan Veli

Benim için en vurucu dize: "sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi" dizesi. Yani bende onun yerinde olmak isterdim fakat olamıyorum ve olamam bundan sonra da. Acı veren şey bu.

Hatta keşke şu an yanında olsaydım kim bilir ne eğleniyorsundur. Ama yollar ayrıldı maalesef.
beni sevmezdin bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım .
Bunca yıl geçti aradan.
Sen beni unuttun belli,
Türkü gözlüm çık hatrımdan.

Bedirhan gökçe.
Yine yine yeniden
Saçlarına kan gülleri takayım, bir o yana bir bu yana.
"elimi buğulu camdan çektim
saçlarım doldu yüzüme
saçlarım neden böyle uzun - kim bilir -
sevmiyorum hiç
yalnız yapıyor beni"

Edip Cansever.
Seni bir çivi gibi çaktım çünkü beynime ve toplayıp tüm kerpetenleri attım denize.

Sunay akın-dudak payı.
Tuttum resmini indirdim duvardan
Duvar ağlamaya başladı.
Sesinin gittiği her yere postacılar bırakıyorum.
Mektuplarının adresi belli değil,pullara kayıp
Ellerimden kayıp düşüyor koca bir BELKi
Belli ki gittiğin yerlerde ayrılık şarkıları çalınmıyor hiç.

Viranşairi
Sus, kimseler duymasın
Duymasın, ölürüm ha!
bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz
sen kıvrıl, ben gideyim son peygamber kılavuz.
sen kaçan ürkek bir ceylansın dağda.
ben peşinden koşan bir canavarım.
istersen dünyayı çağır imdada.
bir sen varsın dünyada bir de ben varım..
Tek ihtiyacım neydi biliyomusun? Bir papatya yaprağı daha...
Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi.

ahmed arif
yazgım
kendi avucumda seyretmek kırgın aksimi

şehrin yatık raksından bile incinmiş insanlar olarak haşim'in melâli bize doğuştan verilen bir hediye sanırım.
Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar.
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.