bugün

artık hayatın monotonluğundan bıkmış, sıkılmış, değişik uğraşlar arayan insan söylemidir. lakin, bu durumun gerçekleşmesi halinde sıkıntı, dert, merak, sinir, stres ve endişe hemen 1 ay sonra içini kemirmeye başlayacaktır. maddi zararı geçtim, en ufak bir kavga tüm gününüze yansıcak ve etrafınıza kırıcı bile olabiliceksiniz. ''ne uğruna ?'' diye kendi kendinize sorduğunuzda bir çok cevap gelsede, o cevapların felsefesine kendinizi kaptırmanızın süresi, bir ikinci kavgaya kadar sürücektir. tekrardan çıldırdığınızda ağzınızdan çıkan tek cümle ''başlarım lan'' olucaktır.

zaten başlıca problemlerden bir kaçını yazmak gerekirse, bunlar ; güvensizlik ve ardından kıskançlık olucaktır. bu sahiplenmenin getirisidir. götürüsü ise malesef kavgalar ve aldatmalardır.

bir insan sevgili istiyor ise eğer, önce tek başına muhabbet kuşu beslemesi lazımdır.
muahbbet kuşuna sahip olmak, sabır isteyen bir olaydır. sadece sevip, koklayıp kafese koymakla bitmez. yemini suyunu kontrol ediceksin ki açlıktan ölmesin. kafesinden çıkarıp ilgi göstereceksin ki intihar etmesin. he birde sağa sola pislicek, onlardan şikayetci olmayacaksın. en acısıda, bir gün camı penceri açık bıraktığın zaman pır diye üçüp gidicek, işte o zaman da üzülmeyeceksin.

bir daha düşün. sevgili istiyormusun ? *
kendi kendine kaldığında mutlu olmayan insandır,
nereye giderse gitsin,
kime giderse gitsin,
hayatına kimi sokarsa soksun,
mutlu olamayacaktır,
sadece,
mutlu olduğunu zannedecektir...
tıpkı bir şehrin geceleri, aldatan ve kandıran, yanan lambaları gibi, canlı gözükecektir ama sokaklarda pis işler dönecektir...
yanılan ve kendini kandıran insandır. sevgilisi olunca kısmen mutlu olur insan. elindeki nasırların zamanla kayboluşuna tanıklık ettiği her an mutludur o insan.
aslında mutsuz olucak insandır. esas sorunlar sevgili gelince başlar.
(bkz: ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar)
en azından bir mutluluk kaynağı olabiliri unutmayalım. ama sadece olabilme ihtimalini!
başka şeylerde mutluluğu bulmaktan ümidini kesmiş, tutunacak dal arayan insandır. haklıdır da. mutluluğun kariyerde, hesap cüzdanında vs olmadığını kavrayabilen her insan mutluluğu aşkta arayacaktır, aramalıdır. her sevgili mutluluk getirmez tabii, ama getirme ihtimalini de yadsımak pek doğru sayılmaz.
kendime bir balık aldığım da daha mutlu olmuştum. *
sana aşkım diyen bir kadının tüm kaprislerinden sıyrılarak vahşice üzerine atlayıp "sevişelim" demesi, bu mutluluğu defalarca farklı güzelleri kucağında bir erkek timsali, bir titan gibi uyutan danny için alelade olsa da çoğu yazarımız ve misliyle fazla okuyucumuz için erişilmez bir hayal, bir malihülyadır... sebep odur ki bu hayalle uyuyan sivilceli ergen ruhlu dostlarımız dirilircesine çam kokulu otuzbirhanelerinden çıkarak bu duayı eder dururlar.
%50 olasılıkla yanılan, %50 olasılıkla düşüncesinde haklı olan insandır.. neticede olasılık bulduğu sevgiliye göre değişir.. sevgili adamı vezir de yapabilir, rezil de. atasözü formatı yakalamışken şunu da eklemeden geçemeyeceğim sevgili okur; belki de bu kişi sadece 'sevgilisi olunca mutlu olabilme ihtimali'ni sevmiştir.. ne demişler, umut fakirin ekmeği..
yalnızlıktan korkan ve bir sevgiliyle yalnızlığını giderebileceğini sanan insandır. mutluluğu, arkadaşlarının yanında birinin elini tutup, öpüşebilmeye eş değer görür. çaresizdir, girdiği her alanda karşı cinsteki insanları ölçüp tartmaktan ve onlara yanaşmaya çabalamaktan bitap düşer.
maalesef günümüzde çokça bulunan insan türüdür. hatta - eğer çok güzel/yakışıklı ve rahatça sevgili bulabilen biri değilse hemen her insanın hayatında bu evreyi yaşadığını da söyleyebiliriz. bu durum genellikle rahat batması olarak adlandırılır; çünkü mutluluğunu sevgiliye bağlıyorsa hayatında mutsuz olacağı başka konu da yok demektir. amma velakin bilmez ki sevgilisi olunca yaşadığı sıkıntıları görüp "keşke sevgilim olmasaydı da bu boktan işlerin içine girmeseydim" diyecektir.

sevgilinin yaşattığı mutluluk inkar edilemez, ona sözüm yok. yüzümüzdeki aptal sırıtış, her sabah içimizdeki büyük yaşama sevince, hayatı biriyle paylaşmanın getirdiği heyecan, hatta eğer varsa aktife yakın (aktifi biraz zor bizim memlekette) cinsel hayat insanı bambaşka biri yapar. zaten insanlar da bunların getireceği mutluluğu düşünüp sevgili arıyor. ama bilmiyor ki bu kafayla giderse ne sevgili ne de bu mutluluğu bulabilecek.

peki neden?

çünkü hayatta bir şeyi ne kadar çok ararsak o kadar uzun sürede elimize geçer. bir şeyi yokken bir gramını bizden saklayanlar o şeyden tonlarca elde ettiğimizde bize onu vermek için yarışır. tıpkı bankaların parasızlıktan dolayı krediye ihtiyaç duyanlara bin dereden su getirirken milyon dolarlar sahibi iş adamların bir sözüyle milyonlarca lira kredi sağlaması gibi. sevgililik müessesesi de böyle. nedense insanlar yalnız, mutsuz ve sevgili bulmak istediğini sıkça dile getiren insanları cinsiyetine göre ezik, yollu, abazan diye adlandırır ama sevgilisiyle sokakta her türlü aşna fişneyi yapanlara bu sıfatları layık görmez. işte biz de bu görüntüye kanıp gerçek mutluluğun sevgili olacak bir karşı cinsle geldiğini zannederiz.

peki çözüm ne? zengin olmak. ne zengini olacağız? mutluluk zengini. "yahu kim kaybetmiş de biz bulalım birader mutluluğu?" demeden dinleyin.

mutluluk zengini olmak, mutluluğu dağıtmaktan geçer. yani hayatındaki etmenlere mutluluğu dağıtacaksın. ailene, işine, arkadaşlarına, hobilerine mutluluğu dağıttığın vakit sevgiliye kalan mutluluk payı da az olacak. dolayısıyla da sevgili bulamamak seni daha az mutsuz edecek. böylelikle mutluluk yüzden artacak, pozitif bir insan olacaksın, bu enerjin etrafa yansıyacak ve umutsuz, tek derdi sevgili bulmak olan ezik bir insan gibi görünmeyeceksin. bu da elbet karşı cinsin dikkatini çekecek ve o da seninle bu mutluluğa ortak olmak isteyecek. dolayısıyla bu sevgili sorunun da böyle çözülecek.

demem o ki arkadaşlar, kendinize meşgul bir hayat oluşturun. sevgili olmadığınız için üzülecek vakit bırakmayın. çeşitli hedefler belirleyip onların peşinde koşarak faal görünün ki insanlar da sizinle bu tutkuları paylaşmak için bir araya gelsin. evde sabahtan akşama kadar internet başında oturup dizi izleyip ya da bilgisayar oyunu oynayıp sevgilim yok diye yakınmak maalesef çözüm olmuyor. farklı yerlere gidin, farklı insanlara mutlu ve pozitif yönünüzü gösterin. emin olun bu durum hem sevgili öncesi hem de sevgililik döneminde mutluluğunuzu artırmanızı sağlayacak. size bir kardeş, abi tavsiyesi...
Aslında daha mutsuz olacak insandır. Sevgiliye karşıyız, kankiler saolsun. Depresyona girip çıkmaktan bıktık amk. Yeter lan bu zulüm bu cefa. Yaşayamadık insanca.
aptal insandır.

mastürbasyon seksten daha değerlidir. bunu sevgilisi olan bir birey olarak yazıyorum. ben mastürbasyondan daha fazla tat alıyorum. evet.
yanlış düşünen insandır.
sevgili mutsuzluktan başka bişey değildir. aşıksanız. aşık değilseniz, evet mutlu olursunuz.
olmadığı için mutsuz olursun. olunca bir anlamı kalmaz, yine mutlu olmazsın. bu bir paradokstur.
Sadece flört evresinde mutlu olunan hede. Sevgili olunca işler boka sarar. Ondan mütevellit hep flört evresinde kalma taraftarıyım.
sevgilisinin attığı triplerden gına geldikten sonra tam tersinin düşünecek olan insandır .
kendini kandıran insandır. kesinlikle sevgili kanser yapıyor ömrümüz azalıyor. mesajdaki noktalama bile kavga sebebi olur mu yahu?
evlerine uğur dündar ı gönderip haber yaptırılması gerekilen insan tipi.
zan değildir,mutlu olur.. sevilmek kadar güzel şey var mı?
intihara kalkışmış insandır...
Mutluluğu şartlara endeksli yaşamaya çalışarak kendini mutsuz edecek insandır zira aldığın nefes bile mutlu olmak için yeterlidir.