bugün

Private sözlükte kaleme aldığım ("olur mu öyle şey" diyecek aklı evveller için üstüne basarak söylüyorum, "KENDi YAZDIĞIM") yazıyı aynen yayınlıyorum. Ama yorumlar yetmiyor malesef. "Türküm" demekten utanmak istemesem de, yeri geliyor yerin dibine giriyorum....

Toplumumuzun kanayan yarası. Kimsenin aklına gelmeyen, sol tarafı geyiklerle doldurduğumuz anlarda, ne acılar yaşandığını bir an olsun durup düşünmeyen insanların, benim, senin, onun, hukuk sistemimizin, siyasetimizin, düzenimizin çarpıklığını suratımıza çarpan insan.

Gençti Serpil Yeşilyurt... 20 yaşında gencecik bir anaokulu öğretmeniydi.

15 haziran 1997, Ümraniye..

Bir an öncesinde çalıştığı anaokulundan çıkmış, annesi ile evine gidiyordu,

Bir an sonra ise 4 orospu çocuğunun arabasında kaçırılmakta idi... Yanında annesi ile..

Ormana götürüldü, zanlıların pis atletleri ile elleri bağlandı, tecavüze uğradı ikisi de, ve etrafta ne bir ev, ne de bir ışık vardı.. Bağırdılar, çığlık çığlığa bağırdılar ama seslerini sadece kendileri ve o 4 cani duydu.

Tecavüz bitti, bıçaklar çekildi...

"ilk bıçağı boğazımdan içeri soktular" diyor Serpil'in acılı annesi Hanım Yeşilyurt.... Yanımda Serpil'imin vücuduna girip çıkan bıçakları görüyordum.. Bir daha, bir daha, tekrar tekrar....

Üçüncü darbeden sonra bayıldı Hanım Yeşilyurt.

Hala bıçaklıyorlardı kirlettikleri bedenleri..

Sonra caniler toplanıp gittiler...

Uyandığında canı, kanı, Serpil'i yanında cansız, kendi kanı içinde soğumuş olarak yatıyordu, 91 kere bıçaklamışlardı yavrusunu, tecavüze uğramış gencecik kızı

..yanında ve cansızdı...

Ayağa kalktı Hanım Yeşilyurt, yürüdü, süründü...

Ölmeyi dileyerek içinden... Ama ölemedi, tanrı Ölümü bile bahşetmedi ona!

Buldular onu..

Bedenini tedavi ettiler

Ruhu ateşler içinde...

Öldü yavrusu,

Ve katiller serbest bırakıldılar geçtiğimiz günlerde.

Penislerini sokacak yeni bedenler, koparacakları yeni serpiller bulmak için belki de..

Evet, sol tarafta bulunmasını istedim bu yazının, en azından bunu yapabilirim,

Gencecik Serpil öğretmen için ise sadece ağlayabiliyorum;

Bana koyan da bu işte.
(bkz: turk adaleti)
hatırlayan var mı bu gencecik kızcağızı?

bu genç anaokulu öğretmeninin annesiyle beraber bir yere giderken kaçırılıp tecavüz edilip öldürülmesi memlekette infial yaratmıştı zamanında.

kendisini hatırlayan var mıdır bilmem ama ne yazık ki ben kendisini de, annesiyle beraberken başına gelen ve insanı erkekliğinden de, insanlığından da utandıran o korkunç olayı da dün gibi hatırlıyorum, 1998'in ekim ayıydı. aradan geçen 14 yıla yakın zamanda bile hala bu olayın detaylarını okuyunca ağlayasım, çığlık atıp sağı solu yumruklayasım, şu rezil iğrenç dünyadan buharlaşıp uçasım geliyor ya; çünkü biliyorum ona bunları yapacak kadar şerefsiz, döl israfı organizmaların muhteşem adalet sistemimiz sayesinde aramızda rahatça fink attığını biliyorum. yarın bir gün sevdiğim insanların böyle ruh hastası sapık orospu çocuklarıyla karşılaşmaları, karşı koyamama ihtimalleri bana aklımı kaçırtacak gibi oluyor. evet insan aklını kaçıracak gibi oluyor, aynen öyle.

artıklarından fosil yakıt yapmaya bile değmeyecek, çocuk yaşta çektiği maddelerle uçmuş 4 tane şerefsiz orospu çocuğu; içlerinden birisinin ya doğumgünüymüş(doğduğu günü siktiğimin) ya da cezaevinden çıkmasını falan kutluyorlarmış. geneleve gitmişler, beğenmemişler oradaki hatunları, bu kıdemli orospu çocuğu demiş ki "ben bakire istiyorum". önce araba çalmışlar, ardından da çekmeköy yakınlarında bir kına gecesine doğru gitmekte olan 21 yaşındaki anaokul öğretmeni serpil yeşilyurt ve annesi hanım yeşilyurt'u görüyorlar. akabinde 4 orospu çocuğu (orospu çocuklarından özür diliyorum) o canlı canlı neşterle yavaş yavaş kesilesi siklerinin keyfi için tek suçu orada yürümek olan bu iki kadını zorla çalıntı arabalarına bindirip kaçırıyorlar. annesi biricik kızın kurtarmak için bu orospu döllerine karşı var gücüyle direnmiş ama yenik düşmüştü. sonrası malum; önce anneye tecavüz edip, bilmemkaç yerinden bıçaklayıp "öldü" diye oracıkta bırakıyorlar, ardından ormana götürdükleri genç kıza akla hayale sığmayacak iğrençlikler, sapıklıklar yapıp, korkunç bir şekilde onun da canına kıymışlardı. şuraya yazmaya elimin varmadığı, içi çocuk sevgisiyle dolu gencecik bir kıza yapılmış olması resmen sinirlerimi boşaltan sapıklıklar...

evet o 4 tane sabun yapılası, anüslerine soba borusu sokulası piç kurusunun sapıkça keyifleri uğruna gencecik bir kız böyle korkunç bir şekilde elveda demişti şu rezil fani hayata.

ya annesi, hele hele olay cereyan ettiği sıralarda ne haldedir bilen var mı?

bu bahsedilen sapıklıkları yapan orospu çocukları kıskıvrak yakalandı 1998'de, davalar sürdü mürdü ama şu an bu olaydan bile daha fazla kanımın çekilmesine neden olan gerçek şu an bu adi orospu çocuklarının çoğunun tahliye edilip, dışarıda el ayak falan sallaması.

içeride gelin edilmişler, götlerine demir sokulmuş bilmemne, bunlar yeterli değil. çüklerinin keyfine gencecik bir kız üzerinde o iğrenç sapıkça emellerini uygulama ve katletme hakkını kendinde gören bu iğrenç yaratıkları gerekirse 80 sene yaşatıp, son nefeslerine kadar her gün acıların en büyükleri yaşatılmalıydı. dışarıda da umarım biri bunlara corbata columbiana (kolombiya kravatı; bilmeyenler bir araştırsınlar nasıl bir şey olduğunu) takıp, çüklerini de kesip götlerine sokup bir çöplüğe atarlar umarım.

kimi zaman üzerine kusmak istiyorum şu çarpık, sikik memleketin.
erkek terörünün en vahşi saldırısına kurban gitmiş, güzeller güzeli genç öğretmendir. serpil öğretmen'e yapılan saldırının ayrıntıları o kadar korkunçtur ki otopsisini tamamlamaya yüreği el vermeyen doktorlardan söz edilmiştir o dönem. serpil öğretmeni katleden canavarlar o kadar acımasızdır ki, anne-kızı birbirlerinin canının yanmasına şahit olmaya zorlamışlardır.

serpil öğretmen bu terörün maalesef ne ilk ne de son kurbanıdır. kadına uygulanan şiddet, toplumsal cinsiyet rollerinin normlarını temel alarak meşrulaştırılmaya devam ettikçe ve şiddeti erkeğin, boyun eğmek ve zayıflığı da kadının doğalı olarak kabul ettiğimiz müddetçe de son bulmayacaktır.
Katilleri, tecavüzcüleri aramızda dolaşan öldürülmüş öğretmendir.
dün gibi hatırlıyorum bu kızın ve annesinin başına gelenleri.

nasıl bir orospu çocukluğuysa saldılar bunları yapanları.

adaletini sikeyim be dünya.

nerdesin ey tanrı ?
bu kızı katleden orospu çocukları yaşları küçük diye küfür gibi ceza aldılar. biri 18'inden büyüktü o da küfür gibi bir ceza aldı. ardından bu orospu çocuklarından biri dspmhpanap koalisyonu döneminde çıkan af yasasıyla (yasa rahşan ecevit'in samsun cezaevinde yatan ve çocuğuda onunla ceza çeken bir anne ve onun durumundakiler için çıkacaktı lakin partiler kendi adamlarına da yarasın diye işin amına koydular) dışarı çıktı ve çıktıktan bir kaç gün sonra askerden izinli gelmiş ve minibüs bekleyen bir genci bıçaklayıp öldürdü.

http://www.haberturk.com/...l-sonra-gelen-guzel-haber
http://www.zaman.com.tr/m...-geri-verecek_241722.html

http://www.sabah.com.tr/y...erinin-cezasina-yas-ayari

idam istemeyen sözde hümanistler türk ceza kanunları toplu olarak birini öldürün ceza azalır der.
Adalet kim icin, ne icin diye sormak icin binlerce sebep insandan sadece biridir turkiye'de.

Bir insan bu olumu hakedecek napabilir ki?

Allah bin kere rahmet eylesin, yattigi yerde rahat etsin insallah.
ülkede ciddi bir hukuk reformuna ihtiyaç duyulduğu bir kez daha gösteren acı olayın kurbanı genç öğretmen.
2000 yılında Çıkan af yasasıyla bu kızcağızın cani katilleri 7 yıla kalmadan dışarı çıktılar.

Günahı O affı çıkaranların boynuna. Öteki tarafta Yatacak yeriniz yoktur inşallah.

Edit: galiba rahşancılar rahatsız.
Mekanı cennet olsun , bır kac orospu cocugu tarafından harcanmıs , memlekete vatana mıllete hızmet etmıs ınsan evladı.
Allah onu ve ailesini mahveden şerefsizlerin hak ettikleri cezayı tez zamanda versin amin..
tek suçlusu rahşan affını çıkaranlardır. suçlu doğal olarak suç işler. sen suçluyu salarsan o da gider suç işler. burada suçlu tinerciler mi yoksa affı çıkaranlarda mı?

kafesin içinde kaplan düşünün. hayvanat bahçesi görevlisi kafesin kapısını açmaması gerekirken açıyor ve o kaplan suçsuz masum sıradan bir kişiye saldırıp yiyor. şimdi suçlu kaplan mı yoksa kafesi açan görevlide mi?
çok kişi tarafından bilinmemesine ve günümüz medyasında haberi geçmemiş olmasıyla aradan geçen zamana rağmen, öğretmen serpil yeşilyurt un hunharca öldürülmesi daha bugünmüş gibi insanın içini sızlatıyor. onun kaybı, annesi için tarif edilemez bir acıdır. malesef kadın cinayetlerinin önüne halen daha geçilebilmiş değildir.
güncel Önemli Başlıklar