bugün

hava kirliliğinden dolayı atmosferdeki zehirli gazların (özellikle CO2) dünya üzerinde tabaka oluşturarak dünyayı bir fanus içine alması sonucunda, bu zehirli gazların ısıyı yalıtma özelliği nedeni ile güneş ışınlarını dünyadan geri yansıtmayarak dünyanın genel sıcaklığını arttırması durumudur. bir sera görevi görerek dünyayı kapalı bir yapının içinde tutmaktadır, bu sebepten de (bkz: küresel ısınma)
(bkz: beton etkisi)
(bkz: kyoto protokolü)
(bkz: greenhouse effect)
(bkz: kaçın lan su basıyor)
japonyanın bu olaya sebep olan karbondioksit gazını atmosfere vermek yerine yeraltında depolamayı düşündüğü,küresel ısınmaya yol açan etkidir
atmosfere karışan bazı gazların kısa dalga boyuyla gelen güneş ışığını geçirirken yeryüzünden yansıyan uzun dalga boyundaki ışığı emerek ısı enerjisine dönüştürmesiyle oluşan durumdur.
dünyanın ömrünü kısaltan etkenlerin başında gelen durumlardan biridir.
atmosferdeki karbondioksit ve su buharının artması sonucu gerçekleşen toplu ısınma eylemidir. güneşten gelen ultra viole ışınların bir kısmı atmosferden geri yansıtılırken, bir kısmıda direkt olarak dünya yüzeyine ulaşır. yeryüzüne ulaşan bu ışınlar dünya yüzeyinde sıcaklığa sebep olur ve ısınan maddelerin titreşmesi sonucu bu ışınlar tekrar güneşe gönderilir. fakat atmosferdeki su buharı,karbondioksit ve ismini hatırlayamadığım bir kaç maddenin artması sonucu bu gazlar yansıtılması gereken ışınları emerler. böylelikle yeryüzünden yansıyan ışınlar tekrar uzay boşluğuna dönemeyip atmosferde kalırlar. bu olay neticesinde atmosferin sıcaklığı artar. tıpkı güneşin altına park edilmiş bir arabanın iç ısısının artması gibi dünya ısısı uzun vadede atar. mevsimler değişir,su kaynakları kurur ve bitki verimi azalır.
Kömür, doğalgaz ve fuel gibi fosil yakıtlar, yüksek basunç altında oluşmuş ve karbondioksit içeriği bakımından çok zengin organik maddelerdir. Bu yakıtların kullanımı sonucunda açığa çıkan CO2 gazı, atmosfere karışır. Normalde karbon döngüsünün bir parçası olan bu olay, fosil yakıtların kullanımının artması ile atmosferdeki CO2 miktarının normalden yüksek seviyelere çıkmasına neden olur.

Havanın başlıca iki bileşeni olan oksijen ve azot gazları, güneşin gözle görülebilen dalga boylu ışınlarını yansıtır ve morötesi ışımaların bir kısmını da absorblar (soğurur). Dünya yüzeyine ulaşabilen güneş ışınları, yeryüzü tarafından soğurularak ısıya dönüştürülür. Bu ısı, yeryüzündeki atomların titreşimine ve kızılötesi ışıma yapmalarına neden olur. Bu kızılötesi ışımalar, oksijen veya azot gazı tarafından soğurulmaz. Ancak havada bulunan CO2 ve CFC (kloroflorokarbon) gazları, kızılötesi ışımaların bir kısmını soğurarak, atmosferden dışarı çıkmalarını engeller. Bu soğurma olayı, atmosferin ısınmasına yol açar. Bunun sonucunda dünya, güneşin altına park edilmiş bir arabanın içi gibi ısınır. işte bu etkiye, "sera etkisi" adı verilir. Sera etkisi dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığını değiştireceği için, uzun vadede iklimlerde değişiklikler, buzulların erimesi, mevsimlerin kayması ve tarım alanlarının verimsizleşmesi gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir.Uzun dönemde, yeryüzünün, güneşten aldığı enerji kadar enerjiyi uzaya vermesi gerekir. Güneş enerjisi yeryüzüne kısa dalga boyu radyasyon olarak ulaşır. Gelen radyasyonun bir bölümü, yeryüzünün yüzeyi ve atmosfer tarafından geri yansıtılır. Ama bunun büyük bölümü, atmosferden geçerek yeryüzünü ısıtır. Yeryüzü bu enerjiden, uzun dalga boyu, kızılötesi radyasyonla kurtulur. Gezegenimizin yüzeyi tarafından yukarıya salınan kızılötesi radyasyonun büyük bölümü atmosferdeki su buharı, karbondioksit ve doğal olarak oluşan diğer “sera gazları” tarafından emilir. Bu gazlar enerjinin, yeryüzünden geldiği gibi doğrudan uzaya geçmesini engeller.Birbiriyle etkileşimli birçok süreç (radyasyon, hava akımları, buharlaşma, bulut oluşumu ve yağmur dahil) enerjiyi atmosferin daha üst tabakalarına taşır ve enerji oradan uzaya aktarılır. Bu daha yavaş ve dolaylı süreç bizim için bir şanstır; çünkü yeryüzünün yüzeyi enerjiyi uzaya hiç engelsiz gönderebilseydi, o zaman yeryüzü soğuk ve yaşamsız bir yer, Mars gibi çıplak ve ıssız bir gezegen olurdu.Atmosferdeki gazların gelen güneş ışınımına karşı geçirgen, buna karşılık geri salınan uzun dalgalı yer ışınımına karşı çok daha az geçirgen olması nedeniyle Yerküre’nin beklenenden daha fazla ısınmasını sağlayan ve ısı dengesini düzenleyen bu doğal süreç sera etkisi olarak adlandırılmaktadır

http://www.kuresel-isinma.org
güneşin yaydığı ışınlar dünyayı ısıtırken yerküre güneşten aldığı enerjinin önemli bir bölümünü ısı enerjisi olarak yeniden atmosfere yollar. atmosfer, oksijen ve azot dışında su buharı, karbon dioksit, metan, azot, oksit, ozon ve kloroflorokarbonlar gibi başka gazlar da barındırır. bunların miktarı az olsa da etkileri çok büyüktür. ve bu gazlar, güneşten gelen ışınlar atmosfere geri yollanırken devreye girer; geri gönderilen ışınları soğurur ve ısı olarak yeniden atmosfere yayarlar. tıpkı doğal bir seraya benzediği için bu etkiye sera etkisi denmektedir. ve buna yol açan gazlara da sera gazları denir.
greenhouse effect, yani sera etkisi, güneşten gelen enerjinin, atmosferdeki bir takım gazlar sayesinde uzaya geri dönmeden tutulması sonucu, yeryüzündeki ısının dengeli bir şekilde yükselmesidir. Sera etkisi, canlıların yaşaması için hayati önem teşkil eder. Eğer sera etkisi olmasaydı, yeryüzü, insanların yaşamaları için uygun bir sıcaklıkta olmazdı. Ancak,yine sera etkisi olağan dışı bir şekilde artarsa, yeryüzündeki sıcaklık normalden daha fazla bir yüksekliğe ulaşarak, canlılar için sorun olabilir. insanların kullandıkları kömür ve fuel gibi yakıtlar CO2 gazını açığa çıkardıklarından ve bu gazın atmosferdeki CO2 miktarını yükseltmesinden dolayı, atmosferdeki ısının artması da kaçınılmaz olur. Bu da küresel ısınmayı beraberinde getirir.
Güneş tarafından ısıtılan atmosfer, kirlilik nedeniyle soğuyamıyor ve bu etki de küresel ısınmaya yol açıyor.

edit: hedefi sadece süserler değil, dışarıdan kullanıcıların da bilgi edinme ihtiyacına hizmet edicek bir uludağ yazar zihniyeti gelişmesini umuyorum. uludağ zorbalığına son.

(bkz: uludağ zorbalığı)
venüs'teki sıcaklığın yaklaşık 460 derecelerde seyretmesinin nedeni olan, atmosferdeki bazı gazların artışıyla ortaya çıkan olay. bazı gazlardan kasıt başta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere çeşitli gazlardır.

bilim insanlarının yaptığı hesaplama ve modellere göre, bir zamanlar venüs'ün ikliminin tıpkı yer'in iklimi gibi olduğu düşünülmektedir. buna göre zamanla, yani güneş'in ışınım gücü arttıkça, gezegenin yüzeyindeki su buharlaşmış, okyanuslar hızla atmosfere karışmış ve bu esnada okyanus tabanlarında açıkta kalan sera gazlarının da atmosfere karışmasının yolu açılmış, böylece sera etkisi kontrolden çıkmıştır. bunun sonucunda da venüs atmosferinde son derece kalın bulutlar oluşmuş ve bunlar güneş ışınlarından kaynaklı ısıyı tutarak gezegen yüzeyinin gittikçe daha fazla ısınmasına neden olmuştur.