bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu19
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması17
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
ilkokuldayken bir gün grip olmuştum, domuz gribi falan değil tabii, o zamanlar yoktu öyle şeyler. neyse baktım mendile para yetişecek gibi değil, resmen simit ayranımdan kesmek zorunda kalıyorum, sikerim böyle işi dedim, şaka şaka demedim öyle şeyler, evden tuvalet kağıdı rulosunu kaptığım gibi çantaya attım. evet evet, çok mantıklıydı bu, herkes dahiyane fikrimi övecekti okula gidince, yeni bir akım başlatmış olacaktım resmen. hatta küçük tuvalet kağıdı şeklinde rulolarda satacaklardı mendilleri, beni de fikir babası ilan ediceklerdi. okula gittim, tabii ilk başta her mucit, dahi gibi çekiniyorum fikrimi göstermeye. ya dalga geçerlerse diye de tırsıyorum inceden. tabii burun ne anlar dahi insan kaprisinden çeşme gibi mübarek akıp duruyor. çantadan koparıp koparıp silmeye başladım burnumu. sıra arkadaşım farketti ilk, "enee o tuvalet kağıdı mııı hihihi?" diye ince alaylarla dolu bi soru yöneltti. hata yapmıştım, aman allahımdı, nasıl düşünmüştüm iyi fikir olduğunu? tam bir şeyler uydurmaya yeltenirken "iyi fikir yaa yumuşak hem daha iyi oluyodur di mi?" dedi sıra arkadaşım. "lan puşt madem iyi fikirdi ilk başta niye dalga geçtin?" dedim, şaka lan onu da demedim tabii. ezik ezik gülüp "hehe evet evet daha iyi olüyür" gibi bir şeyler geveledim. ama gazı almıştım bi kere, çıkardım tuvalet kağıdını gururla sırama koydum. buluşunu tanıtan mucit gibi bir elimi üstüne koymuş, etrafıma alaycı bakışlar atıyordum. gören yanıma gelip soruyordu tabii, bütün sınıf tutmuştu bu fikri, ben de "valla bundan sonra mendilciler batacak hem bu daha yumuşak hem de bitmiyor hehe" deyip yavşak yavşak gülüyordum herkese.
bi sonraki tenefüs sınıfın en yakışıklı çocuğu geldi, aha, resmen gülümsüyordu bana. o da herkes gibi etkilenmişti demek ki fikrimden, ee etkilensindi tabii bu mükemmel zekanın ürününden. seksi bi bakış attı, tabii o zaman seksi falan nedir onu bile bilmiyoruz, naber dedi. "iyii" dedim, sustum, pişman oldum sonra niye susmuştum insan sorardı senden naber diye, hayvanın önde gideniydim resmen. "yaa tuvaletlere tuvalet kağıdı koymuyolar ben de tuvalete gidiyorum şimdi, biraz alabilir miyim?"dedi. zönk diye kaldım o anda. hayır, bilimin kötü amaçlar için kullanıldığına mı yanayım, hoşlandığım insanın özetle "sıçacaktım da tuvalet kağıdı versene" demesine mi yanayım... yani zaten çocuğun o anda ne bir karizması ne bir yakışıklılığı kalmıştı gözümde. hayal kırıklığına uğramış, yıkılmıştım. neyse dedim kendi kendime, çocuk aldı bi parça buluşumdan cebine tıktı ve onu onaylamadığım projelerde kullanmaya gitti. tam bu olayın etkisini atlatmaya çalışırken 2 tane kız geldi yanıma, tuvalete gideceklerdi, tuvalet kağıdı istediler. allah belalarını versindi onların. onlara da koparıp verdim. derse girdik sonra 3. tenefüs oldu, tam sıra arkadaşıma bu densizlerin yaptığı saygısızlığı anlatacaktım ki, sıra arkadaşım önce davrandı. "ya tuvalete gitçem koparıyom biraz bundan"dedi. resmen mola yerlerinde tuvalet kapısının önünde bekleyip para alan, sonra peçete verip kolonya döken insanlar gibi olmuştum. mahvolmuştu dahiyane fikrim, kötüye kullanılmıştı. sinirlendim, "yok tuvalet kağıdı falan!" dedim, çantama tıktım yeniden. o günden sonra da bidaha asla evden dışarıya çıkarmadım tuvalet kağıtlarını.
bi sonraki tenefüs sınıfın en yakışıklı çocuğu geldi, aha, resmen gülümsüyordu bana. o da herkes gibi etkilenmişti demek ki fikrimden, ee etkilensindi tabii bu mükemmel zekanın ürününden. seksi bi bakış attı, tabii o zaman seksi falan nedir onu bile bilmiyoruz, naber dedi. "iyii" dedim, sustum, pişman oldum sonra niye susmuştum insan sorardı senden naber diye, hayvanın önde gideniydim resmen. "yaa tuvaletlere tuvalet kağıdı koymuyolar ben de tuvalete gidiyorum şimdi, biraz alabilir miyim?"dedi. zönk diye kaldım o anda. hayır, bilimin kötü amaçlar için kullanıldığına mı yanayım, hoşlandığım insanın özetle "sıçacaktım da tuvalet kağıdı versene" demesine mi yanayım... yani zaten çocuğun o anda ne bir karizması ne bir yakışıklılığı kalmıştı gözümde. hayal kırıklığına uğramış, yıkılmıştım. neyse dedim kendi kendime, çocuk aldı bi parça buluşumdan cebine tıktı ve onu onaylamadığım projelerde kullanmaya gitti. tam bu olayın etkisini atlatmaya çalışırken 2 tane kız geldi yanıma, tuvalete gideceklerdi, tuvalet kağıdı istediler. allah belalarını versindi onların. onlara da koparıp verdim. derse girdik sonra 3. tenefüs oldu, tam sıra arkadaşıma bu densizlerin yaptığı saygısızlığı anlatacaktım ki, sıra arkadaşım önce davrandı. "ya tuvalete gitçem koparıyom biraz bundan"dedi. resmen mola yerlerinde tuvalet kapısının önünde bekleyip para alan, sonra peçete verip kolonya döken insanlar gibi olmuştum. mahvolmuştu dahiyane fikrim, kötüye kullanılmıştı. sinirlendim, "yok tuvalet kağıdı falan!" dedim, çantama tıktım yeniden. o günden sonra da bidaha asla evden dışarıya çıkarmadım tuvalet kağıtlarını.
özellikle tuvalette uygulanması gereken olaydır.
aşırı grip sırasında kullanılan sistemdir.
öğrenci evi rutinidir; evde peçete biter, selpak biter, hazırda bekleyen tuvalet kağıtları günün kurtarıcılarıdır.
gripseniz olağandır.
selpak tuvalet kağıdı kadar yumuşak değildir. ve çok fazla kullanıldığı için selpak hemencik biterken tuvalet kağıdı uzun süre dayanır. hele hele 3 katlı ve filli bi tuvalet kağıdıysa oh aman'dır. (hadi gene güzel reklam yaptım)
selpak tuvalet kağıdı kadar yumuşak değildir. ve çok fazla kullanıldığı için selpak hemencik biterken tuvalet kağıdı uzun süre dayanır. hele hele 3 katlı ve filli bi tuvalet kağıdıysa oh aman'dır. (hadi gene güzel reklam yaptım)
ekonomiktir.
burun kızarır, yara olur.
grip&mecburiyet&burun büyüklüğü sebebiyle ekonomi=tahribat...
(bkz: pis kokar)
maddi imkansızlıkların gözü kör olsun.
selpakla götünü sil, ödeştin işte.
(bkz: burun ishali) * olduğunuzda gayet normaldir. çekinmeyin.
tuvalet kağıdının çok fonksiyonlu olduğunu gösterir
misal:zamanında yeni evlenmiş bir arkdaşım ziyarete gitmiştim, malüm yeni evli olunca herşey noksan kalıyor
yemekte peçete isteyince tuvalet kağıdı getirmişti...
misal:zamanında yeni evlenmiş bir arkdaşım ziyarete gitmiştim, malüm yeni evli olunca herşey noksan kalıyor
yemekte peçete isteyince tuvalet kağıdı getirmişti...
tahriş eder. kıpkırmızı olur burnun ucu, sonraki günlerde de soyulur.
güncel Önemli Başlıklar