bugün

mustafa kemal atatürk'ün anısına saygı amaçlı birkaç sene önce yapmayı düşündüğüm sembolik bir hareketti.

hatta büyükçe bir türk bayrağını bavula koyup, selanik'e de gittim. bilenler bilir beyaz kule osmanlı döneminden kalmadır ve selanik sahilinin bir başında yer alır ve şehrin sembolüdür. mustafa kemal'in genç bir subay iken arkadaşlarla çoğu akşam bahçesinde oturup sohbet ettiği sevdiği bir mekandır. gittiğimde çevrede keşif gezisine çıkıp, yarım gün kulenin etrafında dolaştım, aksi gibi kule kapalıydı, restorasyon mu nedir anlamadım. ne yapayım edeyim bekledim birkaç gün, birkaç keşif daha yaptım. yok arkadaş kapısında zincirler filan. tek başıma onları kırmakla etmekle uğraşmadım ve işi başka bir bahara bırakıp döndüm. zaten büyük ihtimal eylemi yapsaydım, ufak çaplı bir diplomatik soruna neden olur, en iyi ihtimal birkaç gün nezarette kalıp, sınır dışı edilirdim, o kadarını göze almıştım gerçi...

tabii tarihsel olaylara vakıf kişilerin de bildiği gibi selanik sonuçta türk devriminin başladığı yerdir. bugün bile devrimci bir kenttir, aristoteles üniversitesinin kentte olmasından dolayı bir üniversiteli kentidir, duvarlar sloganlarla doludur. şehrin nasıl elimizden çıktığı da bellidir, balkan savaşında savaş bile yapmadan birliklerimiz kenti yunanlılara teslim etmiştir, zaten Bulgar birlikleri daha önce gelmiş olsaydı şehir Bulgarların olacaktı.

Ailesi oralardan göç etmek zorunda kalanların gönlünde bir yaradır Selanik. Şehrin özgürlük dolu ortamı genç Mustafa Kemal'in fikri gelişmesine de büyük katkıda bulunmuştur. Atatürk'ün ve annesinin, kaybettiğimiz ve bir daha hiç göremediği Selanik'e karşı özlemi hiç bitmemiştir, bunu her fırsatta belli etmişlerdir. Yaşadığı evin restore edilip müze olarak açılışına da vefat ettiği için gidememiştir.

Bu bağlamda siyasi veya ırkçı bir anlam taşımadan, sadece onun bu özlemi ve de Türk devriminin anısına yapmayı düşündüğüm bir eylemdi, gerçekleşmedi. bakarsınız cumhuriyetin 100.cü senesinde bir daha denerim, ya da bir başkası dener, kim bilir?