bugün

isin siyasi, propagandasini gecersek, gercekten insanlik icin tarihi filmlerden birisidir.

Final sahnesi zaten sizi alir, goturur, ucurur...

Muthis bir senaryo, muthis bir yonetmenlik ve tabi ki de muthis bir oyunculuk, liam nelson...

Ara sira acip tazeleme yaptigim filmlerden birisidir. Lotr gibi, matrix gibi...
Etkileyici bir filmdir.Sonda çalan müziği de kazınır insanın beynine, hüzünlendirir.
Siyah beyaz olması bana uymadı ama güzel film.
Beni etkilemiş filmlerden biridir.

Gerçekten yaşanmış bir öykü olması da filmi çekici kılan detaylardandır.
biliyor musunuz? ben çok duygusal bir adam değilimdir.
ancak okurken gözlerimi doldurmuştur bu film.

ve tek amacım bir gün zengin olup insanlara dokunabilmek.
hayat gayem bu benim.
Kafama takıldı şimdi bu Schindler cehenneme gidecek bizim Frank lucas cennete mi.

Kafamda deli sorular i.
(bkz: Kırmızı paltolu kız)
Siyah beyaz olan filmdeki renkli tek şey kırmızı paltolu küçük bir kız.
hayat görüşümü baştan aşağıya değiştiren, zihnimde derin etkiler yaratan efsane filmdir.
konusu, yapısı, anlatılışı itibariyle muazzamdır.

gözlerimi dolduran nadir şeylerdendir. daha ne diyeyim.
gözlerimi dolduran. kiii benim gözüm kolay dolmaz.

izleyin lütfen.

bu da tema müziğidir. hadi dinleyelim.
https://www.youtube.com/watch?v=YqVRcFQagtI
Güzel bir film ve yavaştı bu filmde. Biraz daha hareket görmek isterdim önemli isimler geçiyor filmde çünkü. Ama bazı yerleri çok uzun tutulmuş ve cansız kalmış gibiydi. Yani sıkıldığım kısımları hatırlıyorum. Genel olarak güzeldi.
Ağır taraflı, acıtasyon/propaganda filmidir.
Nasıl güneşi gördüm, uçurtmayı vurmasınlar, kanlı postal gibi filmler solcu/kürtçü acıtasyonuyla doluysa bu da yahudi acıtasyonuyla doludur.
Müzikleriyle dahil kaliteli ve iz bırakan bir yapımdır fakat neticede propaganda/reklâm filmidir..
harika ötesi bir filmdir. her zaman top 5'imde yeri vardır.
Hava güneşliyse gölgen bile seni bırakmaz.
siz gidin recep ivedik izleyin birader.
schindlers listin sadece theme müziği yüzünden keman alacağım lan bu ay.

insan olmak gerek evvela.
ofmuş.

insanlar ölmüş amk. ofluyor.
polonyada gözlerimle gördüm olanı biteni
siktir git instagramda takıl sen.
en az 20 kez izlemişimdir. bence sinema tarihinin en güzel filmleri arasında ilk 5'e rahat girer. konusuyla gram ilgilenmiyorum filmi izlerken. beni etkileyen şey sinematografi. siyah beyaz çekilen bir filmde ışıklar ve sahneler size sanki bir şiir okuyormuş, fonda klasik müzik çalıyormuş gibi geliyor bana.

(bkz: kırmızı paltolu kız)
Birçok abartılmış film gibi yahudi soykırımını insanın gözüne sokan filmlerden sadece biri. Aklımda kalan diğerleri için (bkz: hayat güzeldir) (bkz: piyanist)
Uzun ve yorucu bı film güzel ama 4 saat izlerken defalarca oflamıştım.
Cidden aranızda herhangi bi şeyi dört saat boyunca yapabilen var mı?
Bir steven spielberg filmi demek bile yeterlidir kalitesini anlatmak için.
filmi iki türlü değerlendirmek lazım. sağda solda okuyabileceğiniz gibi film gerçeklerin çok az bir kısmını yansıtıyor. bütünün içindeki vurucu ve masum kısımlar gösterilip oscar schindlerin gerçekte nasıl biri olduğu tam manasıyla verilmemiş.

oyunculuklar, müzikler ve senaryo çok iyi. filmi izlerken gerçekten içi burkuluyor insanın. hayattaki onca derdin arasında aslında önemli olanın hayatta kalmak ve nefes alıyor olmak olduğunu anlıyoruz. işte sinemanın ve sanatın gücü de burada ortaya çıkıyor. holywoodun yüz yıldır yaptığı bu. gerçekleri eğip bükerek mazlumlardan nefret etmemizi zalimlerden taraf olmamızı sağlıyorlar. söylediklerim yanlış anlaşılmasın. yahudiler zalim naziler masumdu demiyorum. söylediğim şey genel bir görüş.

ayrıca bu ve buna benzer propaganda araçları ile çocukluklarından itibaren kafalarına işlenenler yüzünden mi yahudiler dünyanın geneline bu kadar zalimce davranıyor diye de düşündüm. davranmayanları tenzih ederim. bu da genel bir görüş.
izledikten sonra keşke izlememiş olsaydım diye düşündüğüm film. Filmi şöyle kafamda düşününce sahnelerini falan tekrar izleyesim geliyor. Özellikle Amon Goeth'un olduğu sahneleri.
"Kuvvetli bir iraden var. irade güç demektir. Evet, işte buna güç denir, bu yüzden de bizden korkuyorlar. Onları istediğimiz gibi gebertebildiğimiz için korkuyorlar. Onları öldürme hakkına sahip olduğumuz için bizden korkuyorlar. Suç işleyen birini cezalandırabiliyoruz, adamı öldürüp kendimizi iyi hissedebiliyoruz. Aslında buna güç denmez adalet denir, güç farklı bir şeydir. Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür."
Her izleyişinizde etkileyebilecek filmlerden biridir.
Nasıl ki fakir dili ve edebiyatı var. Bu film de tam bir yahudi dili ve edebiyatı olmuş. Yamyam yahudileri mazlum, iyilik meleği gibi gösterme amacıyla çekilmiş. Ve de başarılı olmuştur.
bu filmin en duygusal anı son sahnede liam nelson ın yüzüğü eline alışıyla başlar. elinden birden düşen yüzüğü yerden telaşla almaya çalışır. ve alıp kalktığında birden aslında ne kadar da az yaptığını düşünür.

-spoiler-
i could have got more.. i could have got more..

daha çok para kazanabilseydim.. çok çok fazla parayı savurup harcadım.. hiçbir fikrin yok,sadece biraz daha..

arabaya dönüp bakar, arabayla kaç kişiyi kurtarabileceğini sorar, ceketindeki altın rozetle daha kaçını kurtarabileceğini.

ve sona geldiğinde

i could have got.. one more person.. and i didnt! deyip salya sümük ağlamaya başlar.

film boyunca çalışan yahudiler sadece ‘more’ olmaktan yani şey olmaktan çıkar ve person(kişi) olur. bu bence bir insanın insan olma yolunda attığı en büyük adımlardan biridir.

zannımca liam hayatının en iyi rolünü bu sahnede yapar. filmin kendisi yahudi lobisi işidir değildir bilmem. yahudiler için de izlemedim ancak bu filmdeki o duru ve ince işçilik onu hakettiği yere koymuş, ve alttaki linkteki sahneyle hafızalara kazınmıştır.

https://youtu.be/vOoWpTxKJGA
Şişirme yahudi amerikan propagandası.Nürnberg mahkemeleri filminde kendilerine yöneltilen suçlamaları duyan alaman subayların vay amk biz neymişiz ya tepkileri dikkate değerdir.ki o filmden sonra bir daha inceden alman güzellemesi yapılmış başka bir film daha yoktur.tarihi malesef kazananlar yazar bizde okuruz.