bugün
- true nickli yazar10
- fenerbahçe9
- üstteki yazar tarzında entry gir13
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası8
- gratis indirim günü kavgaları12
- kova burcu erkeği9
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur12
- sözlüğün en iyi 10 yazarı17
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız22
- yaşlılık belirtileri8
- neden evlenmiyorsunuz13
- jose mourinho73
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- ismet gurbuz 20249
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız16
- zalbert'in karşısında dans etmek8
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba23
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri8
- aleyna tilki10
- ismail kartal8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga9
- anın görüntüsü11
- magicovento10
- carlo ancelotti8
- albay kemal8
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
Çok keyifli oyundur, pek beceremedim ama o atmosferi bile yetiyor. Oynamasını bilenle başka...
Stefan Zweig'in çok satan kitabı.
Stefan zweig'in 1.5 günde bitirdiğim on numara kitabı.
Satranca bir parça ilginiz varsa okuyun. Pişman olmazsınız.
Satranca bir parça ilginiz varsa okuyun. Pişman olmazsınız.
stefan zweig'in brezilya'da sürgündeyken yazdığı kitabıdır. bir doktorun sorgulama işkencesi olarak içinde sadece bir yatak, bir koltuk, lavabo ve duvar kağıdı olan bir odaya kapatılması ve işkencecisinden çaldığı bir satranç turnuvası kitabıyla kendi kendine satranç oynamayı öğrenmesi ve oradan çıktıktan sonra dünya satranç şampiyonuyla bir gemi de karşılaşmasıyla devam eden kitap, sadece satranç ile alakalı düşünceler değil, o dönemi, savaşı, yaşanamayan hayatları, kibri, kendini beğenmişliği, hırsı ve şizofreniyi de okuyucuya göstermektedir.
Rakibin tüm taşlarını almak değil sadece şahını alsanız yeter.
Öyle bir oyundur kendisi.
Satrança dama muamelesi yaparsanız böyle berabere kalırsınız.
3 resimden pat oldu oyun sanırım.
Öyle bir oyundur kendisi.
Satrança dama muamelesi yaparsanız böyle berabere kalırsınız.
3 resimden pat oldu oyun sanırım.
Benim için stefan zweig kitabı. Hiçliği, hiçliğin karşısındaki savunma düzeneklerini ve bilinçaltını farklı yollardan o kadar anlaşılır anlatmış ki.
Tüm zeka ve strateji oyunları gibi başarılı olduğum bir oyundur.
Öyle bir dalmıştım ki kitaba kitabın bittiğini bile anlamamıştım, anladığımda inanamamıştım en son kendimi duvara boş boş bakarken buldum.
Her olası hamle farklı bir oyunu temsil eder. Daha iyi bir hamle yapacağın farklı bir evreni. ikinci hamleyle birlikte 72,084 olası oyun vardır. Üçüncüden sonra 9 milyon. Dördüncüden sonra 318 milyar. Dünya üzerinde bulunan atom sayısından daha fazla sayıda olası satranç oyunu vardır.
(bkz: harold finch)
tanım: olasılıklar oyunu
(bkz: harold finch)
tanım: olasılıklar oyunu
Hiç beceremediğim oyun.
Santranç seviyesi terkim...
Santranç seviyesi terkim...
Aptalların oyunu.
annemin en sevdiği kitap. benim en sevdiğim oyun. kitabını niyeyse benimseyemedim. eksik bırakılmış gibiydi. bu da zweig farkı sanırım.
Gelin kapışalım. Nöronlarımın tazyikli tazyikli aktığı zekâ oyunu.
Körleme bilen varsa oynarım herkesle şıkıdım şıkıdım oyunu.yalnız beşiktaşın galatasarayla oynadığı gibi oynarım herkeslen sonra kusmece darılmaca yok.
Lichess varsa 10 dk veya 5 dk oynarız.
gerizekalı olduğum için bilmediğim oyun. at l mi gidiyordu neydi?
t i b b moralini bozma benimle oynadın az önce *
bu sefer ben değilim gardaş.
baş kahramanının beyninde üç boyutlu olarak satranç oynayabilecek kadar dahi olduğu kısa ama öldürücü bir (bkz: stefan zweig) romanı.
bu kitabı, faşizm ve hümanizmin bir karşılaştırması olarak ele alacak olursak, hümanist tarafın aslında kendini kontrol edebilse ve kendine güvense zaferi kazanabileceği sonucuna varabiliriz. yani, ben faşist taraf olarak düşündüğüm czentovic karakterinin kitabın son cümlesi olan lafından bunu anladım.
--- spoiler ---
“yazık,” dedi ukalaca. “hamle o kadar da kötü düşünülmemişti. aslında amatör olduğu düşünülürse, olağanüstü yetenekli bu bey.”
--- spoiler ---
(bkz: schachnovelle)
bu kitabı, faşizm ve hümanizmin bir karşılaştırması olarak ele alacak olursak, hümanist tarafın aslında kendini kontrol edebilse ve kendine güvense zaferi kazanabileceği sonucuna varabiliriz. yani, ben faşist taraf olarak düşündüğüm czentovic karakterinin kitabın son cümlesi olan lafından bunu anladım.
--- spoiler ---
“yazık,” dedi ukalaca. “hamle o kadar da kötü düşünülmemişti. aslında amatör olduğu düşünülürse, olağanüstü yetenekli bu bey.”
--- spoiler ---
(bkz: schachnovelle)
licheste maç atmak isteyenler özelden msj atabilir iyi günler.
Bana stefan zweig hatırlatır hep
gazeteci Murat Yetkin’in ‘Meraklısı için Entrikalar Kitabı' röportajında şöyle bir cümlesi geçiyor; " satranç hayatı anlatır derler, yalan, hayatı tavla anlatır, şans faktörü çok önemli hayatta." aklımda kalan bu şekil, farklı da demiş olabilir.
gazeteci Murat Yetkin’in ‘Meraklısı için Entrikalar Kitabı' röportajında şöyle bir cümlesi geçiyor; " satranç hayatı anlatır derler, yalan, hayatı tavla anlatır, şans faktörü çok önemli hayatta." aklımda kalan bu şekil, farklı da demiş olabilir.
Küçük bir çocukken, kısa kesilmiş saçlarımın üstünden şelale gibi güneşin parıltısının aktığı vakitlerde annemin bana sırf okuyabilmem için aldığı; şimdi evimde, kafamın baş köşesinde halen duran lambanın düşük wattlı ampülünün sızan ışığı altında özenle buruşturmadan çevirdiğim sayfaların sonuncusunun ardından kapağı usulca kapayıp komodinimin üzerine yatırmıştım kitabımı. Ve kendimde duvarın soğuk dudaklarıyla öpüştüğüm, kara gözleriyle bakıştığım duygusuz tarafına dönmüştüm yüzümü. Dideleri bebeğiyle örttükten sonra kafamın içindeki dünyada tüm kitabı galası olmayacak olan bir filme çevirmiştim ve uyuyana dek kurgulamıştım her şeyiyle, hatta fazlasıyla. Kendimi de eklemiştim hikayeye ve başaran bendim bu sinopsiste.
Ne mutluydu bana!
Ne mutluydu bana!
Aptalların oyunu.
Günde en az 1 saat oynadığı oyundur. Cübbeli'ye göre cehennemden VIP bilet aldığım konudur. Orasını Tanrı bilir gerçi de
güncel Önemli Başlıklar