bugün

enver paşa'nın hataları yüzünden kaybedilmiştir.
kazansaydı enver paşa kahraman ilan edilecekti diyenler... acaba yazlık elbiseler ile aç susuz -30 derecede o savaşı nasıl kazanacağımızı düşündüler ?

ayrıca sarıkamış'taki o askerlerimiz en donanımlı osmanlı ordusu değildi. şu an nasıl doğuda şehit düşen askerlerimiz fakir aile çocukları ise, o zamanda da tüyü bitmemiş yetimleri gönderdiler bu harekata. hayatları boyunca evlenme şansı bile olmayacak garibanlar.
bu felakette enver paşa kadar; saray'ın damadı hafız hakkı paşa'nın da payı büyüktür. ''sarıkamış'a ilk giren'' olma hayalleriyle kendi başlarına iş yaptılar. ama onun kaderi şehit düşen askerlerimizin bir çoğu gibi tifüs'ten oldu 1915'te.
enver yalayıcılarının uğramadığı başlıklar
karşı görüş için:

http://www.gazetevatan.co...ecek-iddia--599815-yasam/
Harekat neticesi şehit olan askerimizin akıbeti zamanın basın yayın kuruluşlarında sansürlenmiştir. Hatta aileleri yetkili makamlara sorduğunda verdikleri cevap; "bu konuda bilgi veremeyiz" kabilinden bir cevapla karşılaşılıyor. Pek çok aile neticeyi dış basından yada esaretten kurtulan ve geri dönen askerlerden ve bir de halk ozanlarından öğreniyor.

--spoiler--
Enver Paşa’ya kim, neden kızıyordu?

Belki de bunu en iyi Hafız Hakkı Paşa’nın hatıratından bir alıntı anlatabilir... Günlüğüne 16 Ocak 1915’te şöyle yazmıştı: “Ah Enver, ah! Bu kış seferini ta’cil etmek (acele ettirmek), sonra da bu parlak taarruzda 9. Kolordu’yu dörtnala kaldırmakla, 100 bin masumun kanına girdin! Allah seni affetsin...” Kayıplarımız konusunda hayret edilecek bu bilgiyi bize Murat Bardakçı uzun bir emek sonucu Sarıkamış literatürüne kazandırdığı ‘Hafız Hakkı Paşa’nın Anıları’ kitabında veriyor. Artık bu bilgiden sonra Sarıkamış şehitlerinin sayısının tartışılmasına gerek kalmamıştır.

http://www.hurriyet.com.t...n-5-onemli-cevap-40707949
--spoiler--

görsel
DOĞU CEPHESi (SARIKAMIŞ HAREKATI) (*)

1878 Berlin Kongresi kararıyla Kars'ın Rusya'ya kalmasından sonra, Ruslar burada askeri amaçlı yollar yaptılar, demiryolunu Sarıkamış'a kadar getirdiler. Buna karşılık Türk demiryolu Ankara'nın ancak 100 km. doğusuna kadar ulaşmakta idi. Bağdat Demiryolu Projesi'nin uygulanmasını, Doğu Anadolu'ya demiryolu yapılmamak şartıyla kabul eden Rusların niyeti açık bir şekilde ortaya çıkmıştı. Rusya daha savaşın başında ulaşım üstünlüğüne sahipti. Osmanlı Devleti için en kolay yol Trabzon Limanı aracılığı ile ulaşımı sağlamak idi. Kaldı ki askeri denge açısından Rusya, Osmanlı Devleti'nden çok üstün durumda idi. Osmanlı Devleti lehine olan tek şey ise, Rusya'nın Almanya ve Avusturya ile savaş durumunda olmasıydı.

1914 Ocak başından beri "Başkumandan Vekili " olarak bütün Türk ordularının komutanı olan Enver Paşa ittihat ve Terakki'nin Merkez-i Umumisi"nin de (genel merkez) en güçlü adamı idi. Enver Paşa Kafkasya'da Rusya'ya karşı sağlanacak askeri bir üstünlükle "Turancı" ülküyü gerçekleştirebileceğini düşünüyordu. Alman cephesinde meşgul olan Rusya'nın Kafkaslarda ancak 100.000 piyade ve 15.000 süvarisi 256 topu bulunuyordu. Ayrıca Ermenilerden 4.000 ve Gürcülerden 2.000 kişilik kuvvetleri vardı. Enver Paşa, Ruslara karşı iki kat kuvvetle saldırıp yenmeyi düşünüyordu. 6 Aralık 1914 tarihinde Trabzon'a oradan da Erzurum'a gelen Enver Paşa'nın kış ortasında, askerin yazlık giysi ile ve bütün yollar karla kaplı iken yapmak istediği saldırıyı kabul etmeyen 3. Ordu Komutanı Hasan izzet Paşa istifa etti. IX. ve X. Kolordu Komutanları da Enver Paşa'nın düşüncesini paylaşmadıkları için istifa ettiler. Fevzi Paşa da (Çakmak) kış saldırısına karşı idi. 3. Ordu'nun komutasını doğrudan üzerine alan Enver Paşa, kış ortasında, 1,5 metre kar altında, -25 derecede ve 2-3 bin metre yükseklikte, arazinin dağlık ve ancak patika yollarından yararlanılabildiği bir yerde, Liman von Sanders'in de karşı koymasına rağmen 19 Aralık 1914 tarihinde orduya saldırı emrini verdi. 90.000 kişilik mükemmel disiplinli bir ordu "Sarıkamış Saldısı"na başladı. Yiyecek ve ısınma için hiç bir hazırlık yapılmamış olan bu saldırıda Türk askerinin 60.000'den çoğu soğuktan donarak öldü. Bütün olanaksızlıklara rağmen asker, dayanıklılık, itaat, direniş ve mücadele azminin üstünlüğü bakımından büyük bir örnek gösterdi. 27 Aralık'ta yapılan Türk saldırısı Ruslar tarafından durduruldu. 28-29 Aralık'ta da Sarıkamış kuşatıldı. Fakat ordunun 2/3'ü soğuktan donarak öldüğü için kuşatma başarısız oldu. 1 Ocak 1915'te, planın başarısızlığını gören Enver Paşa yine de saldırıyı devam ettirdi. 2 Ocak günü ise cepheden ayrıldı. Rus ordusunun ileri harekatı ile Ardahan ve Oltu yeniden Rusların eline geçti. Türk askeri çekilirken yine soğuk,açlık ve hastalıktan büyük kayıplar verdi. 90.000 kişilik ordudan 12.000 kişi geriye dönebildi, geriye dönenler de hastalıklı idi. Rus tarafının, 16.000 ölü, 12.000 yaralı ve hasta olmak üzere 28.000-30.000 kayıpları vardı.Enver Paşa, Sarıkamış Harekatı ile ilgili haberlere sansür koydurttuğu için, bu başarısızlık istanbul ve diğer yerlerde yeterince duyulmadı ve Enver Paşa'nın başarısızlığı sonradan etkisini gösterdi. Kafkas Cephesi'nde üstünlüğü ele geçiren Ruslar, bir süre sonra hemen hemen tüm Doğu Anadolu'yu ele geçirdiler.

* Ergün AYBARS,Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1, Ege Ün. Basımevi, izmir, 1986, ss 70-71

http://www.kurtulussavasi.org/dunyasavasi5.php
Merak ettiğim bu adam yargılandımı mahkeme edildimi edildiyse ceza aldımı?bana göre kurşuna dizilmeliydi.askerde bir er silah kaybetse hayatı kayar,bu adam bukadar büyük bir hata yapmış yada kasıtlı..
Merak ettiğim bu adam yargılandımı mahkeme edildimi edildiyse ceza aldımı?bana göre kurşuna dizilmeliydi.askerde bir er silah kaybetse hayatı kayar,bu adam bukadar büyük bir hata yapmış yada kasıtlı..
enver paşa ve avanesinin boşluğunu bugün, şam'da cuma namazı kılacak iken kendi toprağından olan, bölgede tutunabilmek için ışid, el- nusra ve öso teröristlerine bel bağlayan tayyip erdoğan hükümeti ve şürekası doldurmakta.

enver paşa, bu harekatla ilgili olarak basına sansür uygulamış gerçekleri gizlemiştir. tayyip erdoğan yani ak parti hükümetinin donarak ölen, yemekten zehirlenen, ranzasında havaya uçan askerlerimizle ilgili önergeleri reddetmesi hatta alaya alması sadece tarihin acı bir tekerrürüdür. gel gör ki, enver paşa denen hıyara bunlardan başka sahip çıkanda yoktur.
Bir adet beyinsizin yüzünden boş yere 60 bin askerimizin şehit olmasına sebep olan harekat. hem askeri hayatı hem siyaseti facia.

allah'tan atatürk gibi adamlar geldi de cumhuriyeti kurdular. yoksa böyle salaklar yüzünden ne halde olurduk kim bilir.
Kanal cephesinden yorgun bitkin ve donanimsiz gelen askerlerin bu halde dogu cephesine gonderilmesinden sonra meydana gelen felakettir. Bazilari yok 90 bin degil bir kac bin asker donarak sehit olmustur falan diye guya enver'i aklmaya kalkar sanki oyle olsa bu kabul edilebilirmis gibi anlatirlar. O savunduklari enver erzurum'dan niye oteye gitmemis ve kacarak istanbul'a dönmüştür aciklayamazlar ama. Neticede buyuk bir askeri ihanettir ve bedelini gariban anadolu insani odemistir.
doksan bin şehidin verildiği bir yanımız gurur bir yanımız acı ile feveran etmesine sebep olanların hesabını kim nasıl vermiştir biz hala içimize sığdıramadığımız halde onlar nasıl vermiştir bunun hesabını.
Sarıkamış mecburi bi harekattı. Harekat öncesi Müslüman Türk halka Ermeni çetecilerce yaptırılan zulüm artık dayanılacak bi hal değildi. Ayrıca Sarıkamış 38 yıldır Rus toprağıydı, savunmada değildik zaten, aksine karşı taarruz yaptık. Ruslar, Köprüköy üzerinden saldırıp savaş ilanını harekete geçirmişlerdi, e savaştan da kaçamazdık. Enver paşa bölgeye sonradan gitti. Planına sadık kalınmadı, zaman kaybı da mağlubiyet getirdi.

Ruslar tüm Anadolu'yu işgal etme harekatı yapmaya başlamak üzereydiler. Baharı bekleyecek vakit yoktu. Mecbur saldırıya geçmemiz gerekiyordu. Yani bu Sarıkamış harekatı sonuçta mecburi bir harekattı, yapmasaydık Ruslar belki Şubat'ta hatta belki de Ocak'ta Ankara'daydılar.
90 bin askerimizi şehit vermişizdir. saygıyla anıyoruz.
105 yıl önce 90 bin askerimizin donarak şehit düştüğü harekattır.
Sarıkamış’ı konuşmak, anlamak milletçe görevimiz. 105 senenin sonunda artık propagandadan arınmış, günümüzdeki bazı şahısların çıkar, gelir kapısı belledikleri Sarıkamış muharebesi ile ilgili gerçekleri araştırmak öğrenmek ve insanların şahsi çıkarlarına alet olmamak bizlerin görevidir. Bu süreçte tarihsel devamlılık, genel bakış açısı, kişisel düşüncelerden arınmak çok önemlidir. Unutmayın hiçbir şeyin tek ve kolay bir cevabı yok.

1-Savaşa neden girdik? 2-Rusların durumu? 3-Savaş öncesi anlaşma çabaları? 4-Neden Ruslar? 5- Almanlar. 6-Son denemeler. 7-Rusların güç kazanması nasıl engellenir? 8-Neden baharda değil? 9-Sarıkamış öncesi Köprüköy Savaşları 10- Harekat Planı 11-90.000 kişi? 12-Nereden çıktı bu rakamlar? 13-Hasan izzet Paşa ile aralarında geçenler. 14-Askerler yalın ayak mıydı? 15-Erzak durumu? 16-Hava durumu? 17-2 Metrelik kar? 18- Video görüntüleri. 19-Şahıslar. 20- Kimi okumalı, hangi kitaplar 21-Yerine şu olsaydı? 22-Sorumluluk. 23-Amaç. 24- Son olarak...

1- Paramız, daha önemlisi üretimimiz yok. Senelerdir borç alıp bunu yatırıma harcayamıyoruz, Önce 93 Harbi sonrası döküntü silahlar aldık. Sonrasında ise borcu borçla kapatmak ve faiz ödemek için. ilk borç %6 faiz ile 5.000.000 Sterlin 1854 senesinde alındı. Madenlerimiz, tarlalarımızı teminat olarak verdik. Sonunda iş öyle bir çıkmaza girdi ki Düyun-ı Umumiye kuruldu. Özel bir şirket olup maliyeden çok çalışanı vardı. işin kısası “battık” ve bütün dünya bunun farkındaydı. Aynı durumda olan birileri daha vardı: Emperyal Rusya...

2- O dönem ki asıl düşmanımız Rus Emperyalizmi idi. (Bu kısmı çok gözden kaçırıyoruz ne yazık ki.) Neden? Bizimle neredeyse aynı durumdalar da ondan. Girişimleri bir parça üretimleri olsa da ticaret yolları kapalı. Sağda Japonlar, Solda Almanlar, Altta ise bizler varız. Önce sağdan Japonları denediler. 1905 yılında Rus-Japon savaşında Japonlar neredeyse “dalga geçerek” Rus donanmasını yok etti. Kalan tek mantıklı seçenekleri, Balkan savaşlarında darmadağın olmuş Osmanlı’nın elinde olan istanbul’u almak veyahut iskenderun’a inmek. ingilizler Ruslar ile savaşa girmeleri karşılığında istanbul’un Rusların olması üzerine Reval görüşmelerinde anlaştı. (Sovyet Rusları açıkladı) istanbul’un ismi dahi belli idi. "Çargrad" Alman tehdidi yok edildikten sonra Osmanlı paylaşılacaktı.

3- Hepinizin bildiği üzere Rus-ingiliz-Fransız tarafları ile savaş öncesi anlaşma yoluna gitmeye çalıştık. En önemli isteğimiz ise toprak bütünlüğümüzün tanınması. Bu şekilde savaşa girmemeyi taahhüt ediyoruz, ingilizler ve Ruslar geçiştiriyor. Fransızlar ise “bunlara (bizden bahsederek” verilecek sözün değeri yok” diyorlar. Sonunda bizi kafasız yerine koyup antat olarak kabul ederiz diyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken konu şu savaş bitip antat dağılınca bu anlaşma ülkeleri bağlamaz. Yani istediklerini yapmış olursunuz. Farkındaysanız kimse bizi istemiyor ama savaşa da girmemizi özellikle istemiyorlar.

4- Balkan savaşlarında başta “Büyük kabine” vardır, ittihad Terakki yoktur. Eski tarz askeri stratejiler savaş alanında uygulanmaya çalışılmış bu sebepten herkesin kolayca kazanacağımızı zannettiği bir savaştan yenik ayrılmıştık. Teknolojinin yeni savaş alanındaki üstünlüğü burada yüzümüze vuruldu. Öyle ki ingiliz bu savaş ertesi ingilizler bize “siz bizim Ortadoğu da ki çıkarlarımızı korumaya yeterli bir devlet değilsiniz biz kendi işimizi kendimiz yapacağız” diyerek Mısır’a el koydular. Almanlara karşı kara gücü olarak Osmanlı’nın yerine Rusların seçilmesi en önemli nedeni bu Balkan Savaşlarında ki durumumuzdur.

5- Almanlar da başta bizi reddediyorlar. Bunlar bize ayak bağı olur diyorlar, Ta ki batı cephesi kilitlenene kadar. Anlaşma yapmak için bu sefer onlar bizim kapımızda yatıyor. Sultan Reşad’dan anlaşma yapmaktan izin alındıktan sonra anlaşma yapılıyor. “Gemi olayları ve savaşa girme emrini burada yazmıyorum bir bu kadar daha uzar yazı” Önemli olan şu biz hiçbir zaman sadece Alman için bir şey yapmadık. Ülkedeki Almanlar, Abdulhamid Han döneminde gelmişlerdi ve Alman Genelkurmayına bağlı idiler. Enver Paşa bunları “ya bana bağlayın, ya da geri alın” demesi üzerine hepsi Harbiye Nezaretine bağlandılar. Burada ki Almanların hepsi Enver Paşa’nın emri altında idi hatta yakında arşiv belgeleri ile “Almanların emirlerini benden teyit almadan uygulamayın” sözlerini kanıtlayacağız. Enver Paşa, Almanya’da Ataşe iken yazmış “Bunlar sadece kendilerini düşünüyor.” Şeklinde mektupları verdik hepsi yayınlandı. Ona inanmayan ismet inönü’den istediği Alman komutana kadar okuyabilir, sonuç aynı olacak.

6- Almanların gemileri boğazdan zorlaması ise Almanların bizi savaşa daha hızlı sokmak için bir manevrası. Bu gemiler, 3.5 ay boyunca Marmara’da beklediler. Rusya’yı bombalama yazısı başka zaman olacak. Bu esnada daha savaşa girmemiş olmamıza rağmen ingilizler, Çanakkale’yi ablukaya almış hatta bombalamıştır. Bu açık bir savaş sebebidir. Seferberlik başlayıp Alman desteği geldikten dahi sonra bile Enver Paşa birkaç defa “siz kendi başınıza sınırlarımızı güvenceye alın Almanları eve göndereyim.” Teklifini yapmıştır, kabul görmemiştir. Bu esnada işi çok uzattığımızı düşünen Almanlar, Ruslar ile ittifak arayışına girmişlerdir. Bu yazdıklarımın hepsini yazacağım ya belge numaralarına kadar paylaşacağım.

Çok uzun tutmamak adına şimdilik kesiyorum, devamı gelecek.
https://youtu.be/S70EZEvJx0E

mekanları cennet olsun.
şehitlerimizin kabri nur olsun.
Eksileyen orospu çocuklarının da ta amk.
Fransız dergisinin general kış başlıklı kapağı

görsel