bugün

"kimse beni anlamıyor" sitemi yeni yeni persenk olmuşken dilinize, çözülmeyişleri dile getiren nağmeleri keşfeder hayatın anlamsız oyunlarıyla allak bullak olmuş kafanız. her bir şarkıda "işte tam da beni anlatıyor!" dersiniz, içten içe sevinirsiniz dolaylı da olsa sizi anlayan ve anlatan bir şeylerin varlığına. o gelir, şarkılar şenlenir; o gider, şarkılar ağlar, ağlatır.. efkarlanma vakitlerinin hep şarkıların ağlama vakitlerine tekabül etmesi de tesadüf olacak değil. kıyısından köşesinden tutunuyoruz işte, anlatamadıklarımızı anlatan oldukları için. boşuna değil şarkıların seni söylemesi... onlar da tanıyor seni, her birinde sana gönderme yapıyorlar, her birinde benimle birlikte inliyorlar. an geliyor, beraber neşeli günler geçiriyoruz, an geliyor aşkı yeniden keşfediyoruz birlikte. kimimiz intihar ederken son anlarını sadece onunla paylaşıyor, ölümü bile çekici kılıyor zaman zaman.. öyle bir şey ki, sadece duymak isteyenlerin anlayacağı dilden söylüyorlar melodilerini. hangi aşık dinlemedi sezen aksu'yu, hangi terkedilen söylemedi o malum "geri dön" cümlesini yineleyen şarkıyı? yalnız kalıp da efkarlandığımıza "boşver arkadaş" şarkısı hiç mi aklımıza gelmedi? hiç mi teselli bulmadık onlarda? çoğu zaman duygularımızın melodi olup radyolarda istek yaptıklarımız oldu onlar. geceleri yorganı ağzımıza basıp da hıçkırdıklarımız oldu.. tam vazgeçecekken her şeyden herkesten, umut verenimiz oldu şarkılar..

"her şarkının götürdüğü yer başka,
hepsi başka başka sinmiş içime.
biri, büyükdereye götürüyor,
biri onaltı yaşımın kadıköyüne.

kimse sevgimi bilmez şarkısı
eskiden ağlatırdı beni;
şimdi düşündürüyor."

özdemir asaf
sevgiliden ayrılınca yapılması muhtemel en iyi eylemdir.
(bkz: acılara tutunmak)
acılara tutunamamak yüzünden şarkılara tutunmak.
(bkz: tutunamamak)
yasamak ıcın sebebı kalmadıgını sanan ınsanın nefes almak ıcın son cabalamalarını anlatan olaydır.