bugün

sanatçı, iltifat, şarkıcı ise hakaret olarak kullanılır.
sanatçı'nın eserleri yüzyıllar boyunca ayakta kalır, şarkıcının ise en fazla 1 ay
olaya futbol penceresinden bakarsak;

lefter: sanatçı
d. guiza: şarkıcı

veya

metin oktay: sanatçı
sabri sarıoğlu: (yok vazgeçtim metin oktay'a yapamam bunu.)
(bkz: sezen aksu)
(bkz: demet akalın)
fark var.
sanatçı üretir, şarkıcı tüketir.
sanatçı fark yaratır, üretir, orjinal olur, koyun değildir. şarkıcı ise bildiğiniz koyundur, herkesin şarkısını pata küte okur, kurbanlıktır, hiç bir fark yaratamaz.
herkes şarkıcı olabilir ama kimse sanatçı olamaz.

efenim sanatçı dediğimiz olgu kitleleri peşinden sürükleyen, yeni bir akım çıkaran kimselerdir. yaptığı eserler tek olmalıdır, ruhunu, kendi özbenliğini sanatına katmalıdır.

şarkıcı dediğimiz olgu ise mikrofonu alıp ses programlarının editleyip büdütlemesiyle, aynı melodinin veya partisyonların değiştirilip bir albüm çıkardım denilmesiyle oluşan basit bir iştir.
sanatçı özgün olmayı ve işini düzgün yapmayı, şarkıcı gündemde kalmayı ve sürekli konuşulmayı ister.
sanatçı, sanat icra eden kimse ; şarkıcı ise şarkı söyleyen kimseye denir. yani en azından türk dil kurumuna göre. ancak çağrıştırdığı anlamı dikkate alırsak , bestelenen şarkıyı sesinin yeterliliği sayesinde yorumlayan kimseye şarkıcı, şarkı yazan ya da besteleyen ve o eseri yorumlayan kimseye de müzik piyasasında sanatçı denmektedir. örneğin orhan gencebay iyi bir sanatçıdır ama ajda pekkan iyi bir şarkıcıdır.
sanatçı ajdardır, şarkıcı ise ahmet kaya.
Gercek sanatçi ajdar dır..geri kalanlar şarkıcı.
biri o ruhu taşır diğeri taklit eder.
üç beş bayağı üniversite öğrencisine bırakılmayacak önemli bir ayrımdır. siyasetle alakalı konuşun, futbolla alakalı saçmalayın ama sanat dedin mi orda dur haci, işi ehline bırakın. sanatçı da beğenmez oldular anasını satayım.
sanatçının huyu, karakteri, duruşu, sesi güzeldir şarkıcının ise sadece sesi.
Hepiniz milletvekili olabilirsiniz.. Bakan olabilirsiniz… Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz… Fakat sanatçı olamazsınız…
Mustafa Kemal Atatürk

fazıl say, levent kırca, müjdat gezen, sertap erener - sanatçı.
ajdar, serdar ortaç, demet akalın - şarkıcı.
müzeyyen senar, zeki müren, yavuz çetin, cem karaca sanatçıdır. gülben ergen, demet akalın, serdar ortaç ve türevleri şarkıcı.
şarkıcı kafede, barda, pavyonda da olur. şarkıcının yaptığı şey milleti yarım saat, bir saat hadi bilemedin iki saat eğlendirmekten ibarettir. sanatçı topluma yön verir. nesiller geçse de dinlendiğinde bir fark yaratır. gönüllere işler. şarkıcının ömrü kelebek kadardır. sanatçının ömrü yüzyılları aşar. sanatçı fikir adamıdır; şarkıcıysa, şımartılmış çocuk gibi...
sanatçı sanatı sanat için yapar. şarkıcı şarkıyı para için yapar, şan için yapar, şöhret için yapar.
(bkz: sanat sanat için mi sanat toplum için mi)
Sanatçı enstrüman çalar, beste yapar, aranjorluk yapar. Şarkıcı ise başkasının emeğini satın alarak sadece şarkı söyler.
şarkıcı şarkı söyler, sanatçı sanat yapar.
şarkıcı: şarkı söyleyen kişi anlamındadır. bir şarkıcı söylediği şarkıyı kendisi de üretebilir, başkasından da alabilir. kendi üretirse biraz müzisyen ya da sanatçı diye anılır fakat sanatçı dediğimiz kavram sadece sanatıyla değil; duruşuyla, düşündükleriyle vs. ile de göz önünde olduğu için '' sanatçı olmak '' deyimi bir bütünü kasteder. bu yüzden ajda pekkan beste yapmasa dahi sanatçıdır. ya da nilüfer şarkılarının çoğunu başkasından alsa bile sanatçı diye anılır, şarkıcı diye değil. sanatçı olmak şarkıcı olmak kadar kolay değildir yani anlatmaya çalıştığım.

bir insana şarkıcı deyip onu küçümsemek olacak iş değildir. şarkıcı işi para için yapıyor denmiş. ne alakası var ? saçma bir genelleme. ebru gündeş de 'şarkıcı' dır, demet akalın da. aradaki farkı sen ayırt edemiyorsan sorun onlarda değil sendedir. iyi bir şarkıcı da ses telleriyle, yorumuyla esasında bir nevi sanat icra ediyordur. kişisel bir yorum olarak ben kendi şarkılarını yapan insanlara * daha çok saygı ve sevgi besliyorum.

dipnot: ayrıca bir insan kendi şarkısını kendi yapıyor diye de sanatçı olmaz. (bkz: serdar ortaç)

bilmem anlatabildim mi.