bugün

Samsun'da dereyatağında 6'sı çocuk 9 kişi selde boğularak öldü. Başka ülkelerde de insanlar doğal afetler nedeniyle ölür ama' devletin yanlış yere yaptığı' binada boğularak ölmez. Ölen o kapıcı ailelerinin o evlere yerleştiklerinde duydukları sevinci düşündüm,devletin yaptığı sağlam ve güvenilir evlere! yerleştiklerine, hayatlarını kurtardıklarına! inanmışlardı herhalde.

Niye dere yatağına yaptılar acaba binaları? Dere yatağına yapılan binalarda insanların öleceğini bilmemeleri imkansız, bunu bile bile niye yaptılar? Niye başka bir arazide değil de orada? Dere yataklarından en az yüz metre ötede olması gereken binalar niye yatağın içine inşa edildi? Bakanın ilk açıklamalarını okudum,devletin hiçbir suçu olmadığını öğrendim. Suç, taşan derede herhalde. Suç, devlete güvenip de o evlere yerleşen yoksullarda belki de. Ama devlette değil, hükümette değil, bakanda değil, bakanlıkta değil. Devlet, onları öldürdü.

Uludere'de yok bir şey, Tuzla tersanelerinde; yok bir şey, dere yatağında yapılan evlerde; yok bir şey, patlayan atölyelerde; yok bir şey, çöken madenlerde; yok bir şey. Ne var peki? ; Türkiye büyük devlet var, Osmanlı imparatorluğu var, Ortadoğu'ya biz nizam vereceğiz var, ecdadın yaptığından daha büyük! cami gösterişi var, fiyakalı nutuklar var, dalkavukluk edebiyatının en yağlanmışları var, pişkinlik var, yüzsüzlük var..
asıl şiddetlisi bugün gelecek demişlerdi. an itibariyle de gelmeye başladı sanıyorum!
başarı ekip işidir.

görsel