bugün

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın az önce akp kongresinde söylediği söz. Daha doğrusu:"said-i nursi'siz bir türkiye'nin maneviyatı eksik kalır." demiştir.
tam mansıyla doğrudur!

said nursi dini eğitim ve bilim alanında kur'an ın yansımalarını en güzel ve ikna edici metodlarla kitaplarında anlatır.takma adı olan Bediüzzaman(zamanın harikası) ünvanına tam manasıyla layıktır. amacı ise dinsizlik ve dine yapılan saldırıların önüne geçmektir.

sosyal gerçeklerle ilgili kitaplartı ise demokrasi ve sosyal hayatın gerçeklerini, esas ve şekil bakımından inceleyerek ele almıştır.
bikaç sene sonraki olası 'fetoşsuz türkiye eksik kalır' tümcesinin habercisi olan bo(a)şabakan cümlesidir. **
esasında şunu demek istemiştir -ki evet, niyet okuyuculuğu yapacağım birazdan- : said i nursisiz bir kürt açılımı eksik kalır. kesinlikle. said-i kürdi olmadan yapılacak kürt açılımının din ayağı boşa çıkar. ha gayret recebim sonuna geldin. biraz daha gayret!
said'i nursi iyiydi belki de arkadaslari kotu birader... lenin de iyiydi de stalin, ciks... dolayisiyla said-i nursi coktan oldu, dusuncelerini de takan yok: cemaatte sadece "money talks"...
türkiye'de maneviyatın sembolü olacak kişi nurslu kürt said ise ise bu milletin şimdi şirk dininin pençesinde kıvranmasına şaşmamak gereklidir.

kürt açılımına biraz da kürt said...

üçü beşi bir arada oldu mu sana.

iman etmek için muhammed mustafa yeter. ama bunlara yetmez.

tıpkı inanmayanlara nuh, ibrahim, musa, isa vs. yetmediği

bunlara kürt said, feto, harun yahya ve daha bir yığın tipitip vereceksiniz ki iman edecekler...

edecekler?!

ebu cehil'in imanı neyse kıblesi beyaz saray tanrısı abd olanların imanı işte odur.
akıl hastanesine kapatılmış bir deliye de ihtiyacımız var. o olmazsa eğlencemiz kalmaz, tadımız tuzumuz kaçar.
televizyonda duyar duymaz hassiktir be rıfat abi dediğim baştan sına yanlış cümle...
(bkz: tribünlere oynamak)
kürt said'in rüyası gerçekleşirse,
kürtler türkiye'nin bir parçasını koparırlarsa,
türkiye topraklarının eksilmesidir.

http://bilgez.blogcu.com/...-dusmanligi_34139911.html
her seyin de tam olmasi diye bir sart yoktur. unutmayin ki dinimiz bize kannat etmeyi ogretir, oyleyse bu baglamda gereksiz bir soylemdir. eksik kalsin efenim, bizim said-i nusi' ye ihtiyacimiz yoktur. ama goruluyor ki rte' nin vardir. netekim oylari erimeye basladi. ucuz siyasette ne kadar da sinir tanimadigi ortadadir. yok, yok said- i yi ve de kadronu da al git rte. uzgunum ama yoklugunuza alismak cok kolay olacak bizim icin...
maşeri vicdanın karar vereceği bir iddiayı uzatıp sündürmenin bir anlamı yok. bu toplum 12 eylül darbesine onay vermiş bir toplum. hal böyleyken said nursi'nin kim olduğu, fikirlerinin ne olduğu, kitaplarının içeriği toplumun büyük bir kısmı tarafından bilinmemektedir. sahip çıkanların bir kısmı ve karşı çıkanların neredeyse tamamı said nursi'nin tam olarak ne yapmaya çalıştığını bilmiyor. ancak zamanla daha iyi anlayacağımız bir şey var. o da said nursi bu ülkeye asla zarar vemek istememişitir.
(bkz: heh bi o eksikti)
--spoiler--
beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar?

ben, cemiyetin îmanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de.

seksen küsûr senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum.

bütün ömrüm harb meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti.

çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı.

divan-ı harblerde, bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım.

memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan menedildim.

defalarca zehirlendim. türlü türlü hakaretlere mâruz kaldım.

zaman oldu ki hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim.

eğer dinim intihardan beni menetmeseydi, belki bugün said topraklar altında çürümüş gitmişti.

benim fıtratım, zillet ve hakarete tahammül etmez.

izzet ve şehamet-i islâmiye beni bu halde bulunmaktan şiddetle men eder.

böyle bir vaziyete düşünce, karşımda kim olursa olsun, isterse en zalim bir cebbar, en hunhar bir düşman kumandanı olsa tezellül etmem.

zulmünü, hunharlığını onun suratına çarparım.

beni zindana atar, yahut idam sehpasına götürür.. hiç ehemmiyeti yoktur.

-nitekim öyle oldu- bunların hepsini gördüm.

birkaç dakika daha o hunhar kumandanın kalbi, vicdanı zulümkârlığa dayanabilseydi said bugün asılmış ve mâsumlar zümresine iltihak etmiş olacaktı.

işte benim bütün hayatım böyle zahmet ve meşakkatle, felâket ve musibetle geçti.

cemiyetin îmanı, saadet ve selâmeti yolunda nefsimi, dünyamı feda ettim.

helâl olsun. onlara beddua bile etmiyorum.

çünkü, bu sayede risale-i nur, hiç olmazsa birkaç yüzbin, yahut birkaç milyon kişinin -adedini de bilmiyorum ya, öyle diyorlar.

afyon savcısı beşyüz bin demişti.

belki daha ziyade- îmanını kurtarmağa vesile oldu.

ölmekle, yalnız kendimi kurtaracaktım, fakat hayatta kalıp da zahmet ve meşakkatlere tahammül ile bu kadar îmanın kurtulmasına hizmet ettim.

allaha bin kere hamdolsun.

sonra, ben cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim.

gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu.

cemiyetin, yirmi beş milyon türk cemiyetinin imanı namına bir said değil, bin said feda olsun.

kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem; orası da bana zindan olur.

milletimizin îmanını selâmette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım.

çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur(tarihçe-i hayat)
--spoiler--

hayatını islam davasına adamış bir islam mütefekkirinin, anadolu bilgesinin hakkını verdi başbakan.

said nursi' nin ne devlet nazarında ne iktidarlar nazarında aklanmaya ihtiyacı var; davasının meşruluğu ile milyonlarca nur talebesinin gönlünde inşallah ebediyen yad edilecektir. elbette koskoca cumhuriyet türkiyesinin koskoca başbakanı tarafından taltif edilmesi kayda değer bir ilerlemedir...
hem kürt hem de islamcı sempatizanları kucaklayan, önceden iyi kurgulandığı söyleniş tarzından dahi nah buradan belli olan cümle.