bugün
- uzağı göremeyen insan16
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- bir şarkı sözü der ki11
- anın görüntüsü21
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- evlilik19
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- kekeme olan biri doktor olurmu9
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- icardi19058
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın8
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
ilk Türkçe ezanı da seslendiren Saadettin
Kaynak tır.
Kaynak tır.
Fırakla okunan hutbe:
Türkçe Kuranın anlattığım bu tecrübesinden sonra, Fatih Caminde ilk defa Türkçe Kuran okudum. Bunu müteakip, Türkçe hutbeye sıra gelmişti.
Atatürk, Haydi bakalım! Türkçe hutbeyi de Süleymaniye Caminde mukabele ile oku! Ama, okuyacağını evvela bir tertip et, bir göreyim! dedi. Yazdım, verdim. Beğendi. Fakat, Paşam. Bende hitabet kâbiliyeti yok. Bu başka bir iş, hafızlığa benzemez! dedim.Zararı yok! Bir tecrübe edelim! buyurdu. Bunun üzerine tekrar sordum: Hutbeye çıkarken sarık saracak mıyım?
-Hayır, sarığı bırak! Benim gibi baş açık ve fıraklı!..2
-Ne diyeyim, inkılap yapılıyor, peki! dedim.
O gün, hınca hınç dolan Süleymaniye Caminde cemaat arasına karışmış yüz elli de sivil polis vardı.Bu tedbirin isabetli olduğu çok geçmeden anlaşıldı.Ben Türkçe hutbeyi okur okumaz, kalabalık arasından, bilahare Arap olduğu anlaşılan biri sesini yükselterek,Bu namaz olmadı! diye bağırdı.
Fakat çok şükür, itiraz eden yalnız bu Arap idi. Onu da derhal karakola götürdüler!
KAYNAK:(Niyazi Ahmet Banoğlu, Atatürkün istanbuldaki Hayatı, c. 2, sf. 352)
Türkçe Kuranın anlattığım bu tecrübesinden sonra, Fatih Caminde ilk defa Türkçe Kuran okudum. Bunu müteakip, Türkçe hutbeye sıra gelmişti.
Atatürk, Haydi bakalım! Türkçe hutbeyi de Süleymaniye Caminde mukabele ile oku! Ama, okuyacağını evvela bir tertip et, bir göreyim! dedi. Yazdım, verdim. Beğendi. Fakat, Paşam. Bende hitabet kâbiliyeti yok. Bu başka bir iş, hafızlığa benzemez! dedim.Zararı yok! Bir tecrübe edelim! buyurdu. Bunun üzerine tekrar sordum: Hutbeye çıkarken sarık saracak mıyım?
-Hayır, sarığı bırak! Benim gibi baş açık ve fıraklı!..2
-Ne diyeyim, inkılap yapılıyor, peki! dedim.
O gün, hınca hınç dolan Süleymaniye Caminde cemaat arasına karışmış yüz elli de sivil polis vardı.Bu tedbirin isabetli olduğu çok geçmeden anlaşıldı.Ben Türkçe hutbeyi okur okumaz, kalabalık arasından, bilahare Arap olduğu anlaşılan biri sesini yükselterek,Bu namaz olmadı! diye bağırdı.
Fakat çok şükür, itiraz eden yalnız bu Arap idi. Onu da derhal karakola götürdüler!
KAYNAK:(Niyazi Ahmet Banoğlu, Atatürkün istanbuldaki Hayatı, c. 2, sf. 352)
Türkçe ezanı dinlenebilir kılan tek isim. Nasıl da makamında, usulünde okumuş. Ayrıca, arap müziğinin babası sayılabilecek pekçok isim kendisinden eser almış, arap ülkelerinde seslendirmiştir.
güzel besteleri olan sanatkar. yaşamı boyunca yaklaşık 700 besteye imza atmış, bestekarlıktan önce cami imamlığı yapmıştır. kaynak zamanının meşhur mevlüthanları arasına girmiştir ve sesisin güzelliği böyle tanınmıştır. zamanla nota eğitimi almıştır ve nota bilmeyen bir müzisyenin okuma yazma bilmeyen bir insan gibi olduğunu söylemiştir. 25'ten fazla milli marş bestelemiştir. ayrıca atatürk kendisine yaptığı besteyi çok beğenerek kaynak'a el yazması bir kuran hediye etmiştir. bu hediyeyi çocuklarına en değerli mirası olarak bırakmıştır.
tsm'nin babası.
Ezan’ı ilk kez Türkçe okuyan adam. hatıralarında şöyle demişliği vardır.
“Atatürk’ün arzusu; Kur’an’ın Türkçesinin de aslı gibi makam ve lahn (ezgi) ile okunması merkezinde idi. Fakat bu bir türlü olmuyordu. Çünkü tercüme nesirdi (düz yazı). Bununla beraber, iyi bir nesir de değildi. Kur’an’ın edaya gelmesi, lahn ile okunmaya uyması Arap dilinin medler, gunneler, idgamlar ve bunlara benzer hususiyetleri oluşundan başka, bir de Kur’an’ın kendisine has olan nefes alma için secaventleri (duraklama işaretleri), seci ve kafiye’ye benzeyen, fakat seci ve kafiye olmayan; şiire benzeyen, fakat şiir olmayan; nesre benzeyen, fakat nesir olmayan, sözün kısası herşeyiyle, her haliyle metni gibi okunmasının da bir mucize oluşundan ileri geliyordu. Türkçe tercümesinde bu vasıfların hiçbiri yoktu ve bir türlü olmuyordu, olamıyordu.”
KAYNAK: Sadettin Kaynak, Hatıralar, Osman Ergin, “Türkiye Maarif Tarihi” dahilinde, Istanbul 1943, cild 5, sayfa 1633,1634.
“Atatürk’ün arzusu; Kur’an’ın Türkçesinin de aslı gibi makam ve lahn (ezgi) ile okunması merkezinde idi. Fakat bu bir türlü olmuyordu. Çünkü tercüme nesirdi (düz yazı). Bununla beraber, iyi bir nesir de değildi. Kur’an’ın edaya gelmesi, lahn ile okunmaya uyması Arap dilinin medler, gunneler, idgamlar ve bunlara benzer hususiyetleri oluşundan başka, bir de Kur’an’ın kendisine has olan nefes alma için secaventleri (duraklama işaretleri), seci ve kafiye’ye benzeyen, fakat seci ve kafiye olmayan; şiire benzeyen, fakat şiir olmayan; nesre benzeyen, fakat nesir olmayan, sözün kısası herşeyiyle, her haliyle metni gibi okunmasının da bir mucize oluşundan ileri geliyordu. Türkçe tercümesinde bu vasıfların hiçbiri yoktu ve bir türlü olmuyordu, olamıyordu.”
KAYNAK: Sadettin Kaynak, Hatıralar, Osman Ergin, “Türkiye Maarif Tarihi” dahilinde, Istanbul 1943, cild 5, sayfa 1633,1634.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar