bugün

rakı masasında uzun muhabbetten sonra gülümsemeyle karışık hüzünlü bir ifadeyle 'efkarlandım'deyip dostlarla kadeh tokuşturmak.
hasta yanındaki refakatçinin doktoru görünce hazine bulmuşçasına 'benimde şuramda şu var' diye sorması.
çay tabağı, su bardağını küllük olarak kullanmak.
Beklerken çömelerek beklemek ve beklerken telefonu karıştırmak genel alışkanlıktır. Çorabın kir olduğunu koklayarak teyit etmek erkeklerde çok sık görülürken kızlarda birinci sırada tuvalete toplaşıp gitme alışkanlığıdır.
Allah düşmanım bile başına vermesin diyebilmek, düşmanına merhamet etmek, helalinden yemek.
Yeni atılmış bir betona basma ve isim yazma hastalığı,

-Gazete ve dergilerdeki resimlere sakal, bıyık ve gözlük yapma hastalığı,

-En iyi arabayı ben kullanıyorum zannetme hastalığı,

-Kar topunun içine buz koyma hastalığı,

-Cep telefonu kullanımının yasak olduğu ortamlarda illede görüşme yapma hastalığı,

-Belediyenin duraklara koyduğu saatlerin yelkovan ve akrebini sökme hastalığı,

-Kumsalda deve güreşi yapma hastalığı,

-Şahin marka arabayı, Doğan görünümlü yapma hastalığı,

-Ağaçlara ve parktaki banklara kalp ve isim baş harfi kazıma hastalığı,

-Derslerini çalışıp sınıfını geçenleri inek sanma hastalığı,

-Mesleğimizdeki ünvanımızı ingilizce olarak söyleme hastalığı,

-Tiki olan insanların tikleri ile uğraşma hastalığı,

-iskambil kağıtlarından kule yapan birinin kulesini bozmaya çalışma hastalığı,

-Cep telefonu ile bağıra bağıra konuşma hastalığı,

-Reklam için duvarlara veya panolara yapıştırılan afişleri yırtma hastalığı,

-Tuvalet duvarlarını defter sanma hastalığı,

-Otobüs duraklarına Ateşli sevişirim beni ara yazma hastalığı,

-Trafikte bizi geçen bir aracı mutlaka yakalayıp onu geçmeyi ilke sayma hastalığı,

-Sinyal verir vermez şerit değiştirip, kazaya sebebiyet verdiğimizde sinyal verdik görmüyonmu deme hastalığı,

-Ara yollardan ana yola çıkacak araca yol vermeme hastalığı,

-Ünlü birini gördügümüzde ona el sallama hastalığı,

-Ünlü birini gördügümüzde onunla fotoğraf çektirip çok samimiyiz havası verme hastalığı,

-Yaşamadığımız bir şeyi yaşamış gibi anlatıp ona kendimizi inandırma hastalığı,

-Otobüs durağa yanaştığında illede ön kapıdan inmeye çalışma hastalığı,

-Otobüs koltuklarını yırtma ve üzerlerine acayip acayip yazılar yazma hastalığı,

-Minibüs şoförüyseniz beğenmeseniz bile mutlaka kral fm dinleme hastalığı,

-Trafikte kırmızı ışıkta dururken, yeşil ışık yanar yanmaz kornaya basma hastalığı,

-Trafikte kırmızı ışıkta dururken burun karıştırma hastalığı,

-Kimsenin herhangi bir konu hakkında bilgisi olmadığını anladığımız anda o konu hakkında atıp tutma hastalığı,

-Elektrik, su, doğalgaz, vergi, trafik cezası vb.. faturaları son gününde ödeme hastalığı,

-Kar yağdığında eve bolca ekmek alma hastalığı,

-Grup halinde bir meydana konan güvercinlerin üzerine koşup onları kaçırmaya çalışma hastalığı,

-Evli olanların bekarlara sakın ha evlenme demesi hastalığı,

-Aynı filme giden insanların filmden çıktıktan sonra filmi birbirlerine anlatmaları hastalığı,

-18 yaşına geldiği gün bara gitme hastalığı,

-Eline silah geçen birinin hemen o silahla şaka yapma ihtiyacı duyması hastalığı,

-Arabayla yolda giderken tanıdık birini görünce arabayı şakadan onun üzerine doğru sürme hastalığı,

-Takım elbise giyince elini cebe sokma hastalığı,

-Tuttuğu takım galip gelince havaya silah sıkma hastalığı..
görsel
bilgisayarı reset taktiğiyle düzeltmek. aç kapa.
numaratör sistemine geçilmesine rağmen her devlet kurumu veya özel kurumda, hala kapı veya stand önünde kümeleşmeler, bekleşmeler...
biri çıksın bunu mantıklı bir şekilde açıklasın ! Yeter !!!
kalem çevirmek.
-sokakta haber sunan muhabirin arkasına geçip, telefon elinde " abi, televizyona çıktım lan. " deyip, kameraya el sallamak.
-ailecek izlenilen dizi veya filmde sevişme sahnesi çıkınca kanalı değiştirmek.
kedilerin kuyruğuna teneke bağlamak.
sokak ortasında hart hurt sümkürmek tükürmek. ayıp denen bişey var lan.
bütün hatunları becermeye yönelik çalışmalar yapmak.
ya ben yurtta kalırken işte kahvaltıya giderdim ve herkes elinde sigara sırada çay alıyor, zeytin peynir. ama yabancı öğrenciler gelirdi ve hepsi süt alırdı satle kahvaltı yaparlardı. adamlar çay içmiyor ya. hep süt ilginç.
işaret parmağın tek burun deliğini kapaması suretiyle açık kalan diğer burun deliğinden sümkürmek. aynı işlemi, eğer burun doluysa diğer deliğe de uygulamak.
mutfakta annelerimizin davul diye tabir ettiğimiz fırının buzdolabının üzerinde bulunması .
bir eşya bozuldu mu= iki kere duvara vur. düzelmezse içini açıp üfle. düzelmezse tornavida yardımıyla parçalayıp tekrar topla. düzelmezse çöpe. tamirciye götürme seçeneği=yok.
bitmeye yakın sigarayı ters çevirip masanın üstüne koyup sönmesini beklemek.
ağırlıklı olarak kızların olduğu bir mekana girip, ortamdaki tek erkeğe:

-Pardon ben falanca hanımı aramıştım demesidir. Maalesef toplumumuzda karşı cinsten ürkme olayı var.
Sinemadan çıkınca izleyene anlatama.
-Necmi abi hani vardı ya döner tekme atıyordu matrix orada.
+ Biliyorum.
-Abi peki o arabadan atladıklarını izledin mi?
+Oğlum izledik ya filmi beraber.
-Abi treni patl...
+Lan bi siktir git!
çoğu batıl inanç sebebiyle kendini tekrar etmekte ve alışkanlık yaratmaktadır. mesela bıçağı başkasının elinden almamak gibi.

en nefret edilen ise durakta beklerken otobüslerin korna çalması ya da selektör yakması, bundan ötürü de olası yolcunun otobüs gelirken elini kaldırması. Halbuki şoförün o durakta yolcu sayısı bir olsa dahi durup devam etmesi gerekir. korna çalmak nedir ya? e5 kenarı sanki heryer tövbe tövbe!
çay-sigara.
minübüste çocuklara para vermemek için 2 çocuğunda anne kucağında gitmesi.

- gel sen kucağımada oraya amca otursun.
yemeği tatmadan önce tuz atmak.