bugün

günümüzün kitaplarıdır. yalnızca rafları dolduran; insanın içini doldurmaktan, insanı içine çekmekten uzak kitaplardır.

bilgi içeren politik, dini, bilimsel, tarihi vb. kitaplardan bahsetmiyorum. bu kitapların en "kötüleri" bile içerisinde bir iki doğru bilgiyi barındırır ve bir su damlası kadar doğru bilgiye paha biçilemez. sözde edebi eserlerden bahsediyorum ben.

idefix, kitapyurdu, kitapambarı... buralarda gezerken gözüme, gözümüze çok batmıyor bu "kitap kirliliği" aslında. zira arama kısmına yazıyoruz aradığımız kitabın adını ya da çalıştığımız konu ile ilgili bir anahtar kelime ve karşımızda buluyoruz kitapları.

ama ne zaman bir kitapçıya gitsem bu eserler(!) gözüme batıyor. rahatsız ediyor beni. bu eserlerden kastım yeni çıkanlar, çok satanlar.
d&r başlığında da yazdığım gibi biraz tasvir, biraz genç kızlara hitap eden bir isim ve elbette yine genç kızlara hitap eden bir miktar aşk ile ortaya bir şey çıkıyor.
aslında -erdoğan söylemi olsa da- ucube bir şey çıkıyor ortaya. o an tükenen, yüzüne bir daha bakılmayan şeyler.

ama o yeni çıkan, çok satanlardan hangisinde kürk mantolu maddona'daki aşk var?
d&r'ın, inklap'ın raflarının en güzel yerlerini haksız bir biçimde süsleyen hangi kitapta selim pusat'ın günseli'ye olan hisleri var?
ya da aytmatov'un, safa'nın, yaşar kemal'in anlattıkları?

siz bu saydıklarıma kendi beğenilerinizi, edebiyatımızın en önemli isimlerini koyabilirsiniz ki koyacaksınızdır da. türk olmalarına da gerek yok bu isimlerin. rus edebiyatından da kopabilir sayabileceğimiz isimler ingiliz edebiyatından da... ben yabancı edebiyat ile ilgili bir iki eser hariç pek bir bilgim olmadığından dolayı es geçtim yabancı edebiyatçıları.

ha neden rahatsız ettiğini bu sadece "raf dolduran kitapların" anlatmamışım. anlatmışım da eksik kalmış.

rahatsızlık duyduğum bu kitapların yukarıda saydığım ve sayamayacağım bir çok yazarımızdan, onların eserlerinden daha fazla değer görmesidir. okuyucuyu suçlamak doğru değil pek. haksız olabilirim bu konuda ki muhtemelen de öyleyim.
ancak -yine d&r başlığında yazdığım gibi- okur konusunda olmasa da satıcılar konusundaki sitemimin haklı olduğunu düşünüyorum.
bir köşeye, bir en fazla iki rafa sığdırılmaya çalışılmış, özensizce yerleştirilmiş buluyorum ben her defasında bizim gurur tablomuzdaki her bir fırça darbesi olan edebiyatçılarımızı kitapçılarda.

evet; para kazandıran kitaplar milyonlar satan kitaplar. olasılıksızlar, ejderha dövmeli kızlar ve diğerleri. bu yüzden ön plandalar belki. belkisi yok öyle.bu konuda da fazla yükleniyorum -bugün o kadar insaflıyım ki ne diyorsam vazgeçiyorum yahu- satıcılara sanırım. neyse...

nereye bağlayacağımı bilemedim. velhasıl kelam, bu konuda dertliyim. okuyucuya dertliyim, satıcıya dertliyim, kendime dertliyim.
kesinlikle ve kesinlikle savaş ve barıştır o ne çekilmez bir kitaptır yahu!
(bkz: ansiklopediler)