bugün

Tek mantıklı yoldur.

Hadislerin korunduğuna dair hiçbir delil yok. Birbiriyle çelişen onlarca hadis var. 120 bin sahabinin dinlediği veda hutbesi bile üç farklı versiyonda geliyor bugüne. Hadislerin sayısı belli değil.

Kuranın korunduğunun delili 19 matematiksel mucizesi. Kuranda akıl dışı bir şey yok, kıldır tüydür, sağ ayakla girmektir vs. Gibi hiçbir teferruat yok. insana lazım olan şeyler var. Allahtan başkasına abartılı övgü yok vs.

Hadislere inananları da bir sapıklıkla falan itham etmiyorum. Zaten uygulamıyorlar. Korkuyorlar sadece reddetmeye. Trdeki kutuplaşma ortamı da insanları düşünmekten alıkoyuyor. Her neyse öyle işte.
Kur an da namazın kaç vakit olduğu, abdestin nasıl alınacağı, namazın nasıl kılınacağı vs. Yazmıyor. Ne yapacağız o zaman? Hem binlerce tarih kitabı var. Hepsi de olayları biraz değiştirerek anlatıyor. Tarih kitaplarını yok mu sayalım? Sünnete inkar edenler iyi niyetli değil.
--spoiler--
kur an da namazın kaç vakit olduğu, abdestin nasıl alınacağı, namazın nasıl kılınacağı vs. yazmıyor. ne yapacağız o zaman? hem binlerce tarih kitabı var. hepsi de olayları biraz değiştirerek anlatıyor. tarih kitaplarını yok mu sayalım? sünnete inkar edenler iyi niyetli değil.
--spoiler--

Allah sana beni ayakta an, rükuda an, secdede an diyor. Sen kalkıp elimi nereye koyayım bacağımı kaç cm açayım diye 50 tane gereksiz soru yazıp sonra onlara mesheplerle yüzlerce cevap uydurup sonra da bak kuran yetmez diyorsun.

Postanede sıraya gireceksin memur sana sıraya gir diyor gidipte gireceğim ama elimi göbek deliğimin üstüne mi altına mı koyayım yoksa serbest mi bırakayım diye sorar mısın?

Allah ne demişse o kadardır. Kendince sorunlar uydurup sonra kuranda yazmıyor diyorsunuz.
ben Türkçesini okumadan önce hiçbir şey anlamıyordum. ne zaman Türkçesini okudum, dedim ki tamam hacı abi, mevzu budur. lan arapça da okumaya çalıştım, olmuyor amına koyim anlamıyorum ne yapayım?
kuranda namaz yok çünkü namaz islam öncesindede vardı. sadece putları ortak koşuyorlardı. Danyal peygamberin kuduse doğru günde üç kez secde ve rukü ettiği için aslanlı mağaraya atıldığı tevratta yazar. Eski mezopotamya uygarlıklarından kalan arkeolojik buluntularda namaz tarif edilmiştir. sabii ler kılar bazı yahudi mezhepleri kılar.Müslümanlar namaz kılmaya başladığında müşrikler bu ne yahu hiç daha böyle bir şey görmedik dememiştir. hatta Allah yoktur bile dememişler dertleri ona ortak koştukları putlardır. Ezan bile habeş krallarından ezana'nın duyurusundan esinlenmiştir. Habeşli Bilal okuduğunda kimse ne büyük yenilik dememiştir.
hadisleri kabul etmezseniz ortada sünnet dediğiniz bir şey kalmaz ki? Zaten hadis sünneti de kapsar.

HADÎS: Hz. Peygamber (s.a.s)'in sözleri, fiilleri, takrirleri ile ahlâkî ve beşerî vasıflarındanı oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şekli. Bu mânâda hadis, sünnet ile eş anlamlıdır.

Hadisin Dindeki Yeri ve Önemi
Rasûlullah (s.a.s), Allah'tan aldığı vahyi yalnızca insanlara aktarmakla kalmamış, aynı zamanda onları açıklamış ve kendi hayatında da tatbik ederek müşahhas örnekler hâline getirmiştir. Bu nedenle O'na "yaşayan Kur'ân" da denilmiştir.

islâm bilginleri genellikle, dinî konularla ilgili hâdislerin, Allah tarafından Hz. Peygamber (s.a.s)'e vahyedilmiş olduklarını kabul ederler; delil olarak da, "O (Peygamber), kendiliğinden konuşmaz; O'nun sözleri, kendisine gönderilmiş vahiyden başkası değildir." (Necm, 54/3-4) âyetini ileri sürerler. Ayrıca, "Andolsun ki; Allah, mü'minlere büyük lütufta bulundu. Çünkü, daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken, kendi aralarından, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderdi" (Âl-i lmrân, 3/164) âyetinde sözü edilen "hikmet" kelimesinin, "sünnet" anlamında olduğunu da belirtmişlerdir. Nitekim, Hz. Peygamber (s.a.s) ve O'nun ashâbından nakledilen bazı haberler de bu gerçeği ortaya koymaktadır. Rasûlullah (s.a.s)'tan şöyle rivayet edilmiştir: "Bana kitap (Kur'ân) ve bir de onunla birlikte, onun gibisi (sünnet) verildi." (Ebû Dâvûd, Sünen, II, 505). Hassan ibn Atiyye, aynı konuda şu açıklamayı yapmıştır: "Cibrîl (a.s.) Rasûlullah (s.a.s)'e Kur'ân'ı getirdiği ve öğrettiği gibi, sünneti de öylece getirir ve öğretirdi." (ibn Abdilberr, Câmiu'l Beyâni'l-ilm, II, 191).

Bir misal vermek gerekirse :

Kur'an ı kerim anayasa gibidir. Temel çerçeveyi belirler. Mesela Anayasa da :

"Madde 34. - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir."

Bakın burada genel çerçeve çiziliyor ve kanuna atıf yapılıyor. Şimdi bir kişi çıksa dese ki: "Kardeşim ben anayasa dan başka kitap tanımam. Anayasa izin almadan gösteri yapabilirsin diyor, ben istediğim yerde yaparım gösterimi" dese. ne olur. Özellikle türkiye gibi bir yerde ne olacağı belli. Ama anayasayı tanımak demek diğer kanunları gözden çıkarmak demek değildir.

Kur'an anayasa, hadisler ve sünnet de kanunlar gibidir. Kanunları yok sayarak anayasayı yüceltmiş olmazsınız.
--spoiler--
19. mucizesi (!) kur'an'ı doğruluyor diyorsun ama reşat halife öncesindeki müslümanlar kur'an'ın değiştirilip değiştirilmediği hususunda neyi referans aldı peki? reşat halife dönemine denk gelmedikleri için baya şanssızlar o halde.
--spoiler--

Her dönemin insanına kendilerini tatmin edecek mucizeler gösterilmiştir. Ateistler de bu soruyu tersten soruyor. Musa denizi ikiye yardı o dönemin insanları tatmin oldu ya biz diyorlar? Biz görmedik? Bize mucize yok mu? Sen de tersinden soruyorsun bize mucize var onlara yok mu?

Ayrıca kuranda yine önceki kavimlerin halini soruyorlar onların hükmünü allaha bırak diyor. Allah iyilikten, barıştan yana olana zulmetmez sen dert etme eskileri.
hadisi şeriflerde kur'anı kerimle çelişen veya zıt olabilen bir durum söz konusu değildir. hadisi şerifi inkar etmek kimseye bir şey katmayacağı gibi ahirette de kişiyi zora sokabilir.
4 mezhep imamı'nın hadis aktarımları sahih kabul edilir ve bunların reddi itikadi anlamda kişiye zarar verir. ehli sünnet akaidi bu hususun altını çizmiştir!

bu mesele kendi başına derin bir mevzudur.
''ben yaptım oldu'' kabilinden inkar etmek yok saymak, nakle değilde akla dayandırarak, ''aklıma uymuyor, ozaman yok-tur'' gibisinden red etmek sıkıntılı ve itikad sorunudur.
ama derine inildiği taktirde kişinin hadisleri yok sayması belkide mezhepleri de inkara kadar götürür-ki, sonu kötüdür.
sadece kur'an.

elimde ki kur'an bilmem ne mabaasında, bilmem ne tarihinde basılmış bir kitaptan başka bir şey değildir.

embesilin biri (embesilte, bir zeka seviyesi olup sanıldığı gibi hakaret değil, nörolojik bir tanımdır) çıkıp "kur'an değersiz önemsiz" dedi diye saçmalamasın.
benzetmek gibi olmasın ama ehliyet almak (cennete girmek) istiyorsunuz. araba kullanmayı öğreten kitap (kur'an) okuyup ehliyet almak (cennete girmek) mümkün mü?
bu kitabı çok iyi okumuşsun diye size ehliyet veriliyor mu?
mutlaka arabayı sürmek, trafik kurallarına uymak, arabayı kullanmanıza da bakılıyor. yüzlerce sayfa kalın kalın kitapları okuyup ne bir araba sürer, ne bir uçağı uçurabilir ne de her dilde yazılmış tüm kitapları okusanız bile bir yarış pilotu olamazsınız.

allah kur'an yolluyor, yetmiyor; bir de peygamber yolluyor ve buna rağmen ebu leheb ebu cehil iman etmiyor.
allah da zaten kızgınlığını kur'an da ebu leheb için "elin kurusun" diye beddua ederek gösteriyor.
neymiş efendim, sadece kur'an ve kur'an okumak, ona iman etmek beni seni inançlı biri yapmaz ki; din inanmak-inanmamak değildir.
eğer kur'an veya kur'an okumak, yetmeyip ona iman etmiş olmak da önemli olsaydı allah "iman ettik demekle cennete mi gireceğinizi sanıyorsunuz?" demezdi.

sanırım ilk önce kur'an dan önce din nediri tartışmanız gerek.
Kuran apaçıktır, detaylıdır, yeterlidir.

Korunmuştur. Korunduğu matematiksel delillerle ispatlanabilir.

içinde gereksiz, komik, realiteyle uyuşmayacak hiçbir nokta yoktur.

ibadetlerle ilgili verilen detaylar kul için yeterlidir. Gelip yüzlerce detay uydurup sonra kuran yetmiyor bak diyemezsin.

Hadislerin sayısı belli değildir. Peygamberin vefatından yüzlerce sene sonra yazılmışlardır. Sahih dediğiniz kaynaklarda sadece kurana uyun denilen hadisler de vardır, ee onları red mi etmiş oluyorsunuz. Nerden tutsan çelişki?

Kuranda big bang geçer, evrenin genişlediği geçer.. uydurulan hadislerde bilime ters yüzlerce şey bulabiliriz.

Kuranın öğreticisi allahtır. Samimi bir kalple teslim olunursa temiz bir anlayış temin edilir. Evet.
Kuranda namazin nasil kilinacagi abdesin nasil alinacagi yaziyor bunlar anlamadiklari icin yazmiyor saniyorlar papağanlar sizi.