her sabah zahmetsizin yaşanan '5 dakika sonra kalkarım' diyerek tekrardan başını yastığa koyma olayıdır.

işe gidenler, okula gidenler, akşamdan planını yapıp telefonun saat ayarını kuranlar ve sabah kaktığında alarmı erteleme. uykulu gözlerler telefona bakılır 'oo daha çok var' diyerek ertele tuşuna basılır bazen okadar çok basmışsındır ki telefonda ibnelik yapıp 'zaten kalkmıyor bu yawşak' çalmam daha iyi der. ossura ossura yatarsın kol bir tarafa gitmiş ayak bir tarafa rüya bile görmeye başlarsın o zaman diliminde...

rüya artık sapıtmaya başlar kalman için seni zorlar. ani bir uyanış yaparsın bulduğun ilk saate bakarsın saat çoktan geçmiş ne bok yiyeceğin şaşkınlığı ile çorabınımı giyersin pantolonunu mu yoksa elini yüzünümü yıkarsın karman çorman olur herşey beceremediğin hazırlanma hızıyla 5 en fazla 10 dakika içinde evden dışarı kendini atarsın sonrasında aksilikler gün boyun peşini bırakmaz...

patrondan azar işitirsin, anahtar evde kalmıştır, babanla aynı yerde çalışıyorsan gün boyu kavga çünkü tersinden kalmışsın he birde sevgilin varsa ayrı bir dert, bir an önce akşam olsada eve gidip erkenden yatıp dinleneyim dersin ama ne çare sadece dersin. iş çıkışına yakın, msn den kıramıyacağın biri sanırım bunlar genelde kız oluyorlar fakat erkek kankisi olalarda var,

-akşam çay ısmarlasana?
+bugün olmasa?
-ya ne zamandır içemedik bir çay muhabbet ederiz havada güzel,

gönül katlanmasada kırmazsın kabul edersin artık kaça kadar oturduysan dışarda yorgun, bitkin halsiz bir şekilde eve gidersin yatağa başını koyar sabah yine aynı oluşuma sebiyet vericek şekilde yatarsın...
bazı telefon alarmalarının ertelendiği durumda tekrar 9 dakika sonra çalması ile fazladan 4 dakika daha yaşanabilecek olan psikolojidir. tabii bu erteleme olayından sonra işin cılkı çıkar. kaç 4, kaç 5, kaç 9'a çıkar o psikoloji allah bilir.

bu durumdan kurtulmanın iki güzel (!) yolu vardır:

1- telefonu duyabileceğin ama hemen elini atıp alamayacağın bir yere koymak.
2- (ki bu en önemlisidir) telefon alarmını nefret ettiğin, seni çıldırtan bir şarkı ile çalacak şekilde ayarlamak. sırf o melodiyi duymamak için can havliyle yataktan kalkmayı sağlıyor. (tabii sabah sabah asabiyet sebebi oluyor, o ayrı. ama geç kalmanın yarattığı asabiyetin yanında hiç kalır. tavsiye ederim) *
o beş dakika hiç bitmez; uykunun en doruk noktasına, en tatlı yerindedir kişi ve o anı zehir eden calar saat, anne sesi, arkadas sesi, ot sesi bok sesi..tek arzudur dilenen, bi dilencinin eğilmeyeceği kadar. tek arzudur, 5 dakikalık bi an. sonra? sonra mı, hiç bitmez 5 dakikalar..

aslında uykuya adanmış bi 5 dakika gibi görülse de, uykuya değil zamanın durmasına adanmış bi 5 dakikadır..
5 dakika daha yatmak için insanın kendi kafasında zaman arttırmaya çalıştığı anı kapsar. 5 dakika daha yatayım saçlarımı bi tarayıp çıkarım aman ya, zaten çok önemli bir ders değil 5 dakika geç girsem ne olur ki, ya arkadaşlara mesaj atarrım imza atarlar en kötüsü gibi tüm ihtimalleri de içine alan uykunun en zevkli olan ama tadı damakta kalan kısmıdır.
o "beş dakika" sonnunda:
+ ha s..r.
ne olmuş olabilir acaba?
bu durumun daha da kötüsü sabah saate bakıp alarmın çalmasına 1 dakika kaldığını görüp, aceleyle tekrar uyumaya çalışmaktır.*
stajıdır, dersanesidir gibi ıvır zıvırlara giderken sabahın 7'sinde yatakta kendi kendimize yaptığımız işkencedir. en az 5, 6 kere o alarm ileri alınmıştır. en sonunda babanız ya da anneniz gelir kafanıza vurur kalk diye.
2 saat olarak kaba ete saplanacak psikolojidir.