bugün
- icardi190512
- iğrenç bir his tarif et33
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek42
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz19
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi9
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
fantastik rüya edebiyatının alta sıçırtan halidir.
dün gece, sanırım götüm fena helde açık kaldığından olacak ağır gerilim içeren bir rüya gördüm, aynen şöyle efendim.
hani şu facebook'da domates biber ekilen oyunlar var, hah işte aynen öyle bir oyun alanı düşünün ama bunun gerçeğini.
böyle bir alanda benimle birlikte (görünümlerinden yola çıkarak söylüyorum) doktor, iş adamı, emekli amca, avukat, hemşire, sekreter, öğrenci tipinde 15-20 kişi kadar insan var.
lost adasına düşersin de "ulan nereye geldik amına koyayım" durumundayız fakat o bölgede zombilerin yaşadığını da biliyoruz, sanki amacımız onlardan kaçma üzerine kurulu bir konsol oyunu gibi.
haliyle rüya benim olduğundan kahramanı da benim.
herkes sırt sırta vermiş öbek oluşturmuş ama ne yapacağını bilmez bir vaziyette etrafa bakıyor. böyle konsol oyunlarının hemen ölen 5. sınıf kötü karakterleri gibi, bir kılıç darbelik halimiz var bildiğin. bölüm sonunda çıkan büyük canavara karşı koyacak göt yok yani.
neyse efendim, ekibe dönüp "bakın, zombilerden kaçarak bir yere varamayız, bir şekilde hayatta kalmak için savaşmalıyız, hayatınızıda hiç mi suç işlemediniz, hiç mi insan öldürmediniz, harekete geçelim" şeklinde gaz veriyorum.
gazı alan ekip yaklaşık 250-300 metre ötemizde olan ve fakat bize doğru mu geliyorlar yoksa daha ileriye mi gidiyorlar anlaşılmayan zombilere doğru ilerlemeye başlıyoruz.
kısa bir ilerlemenin ardından anlaşılıyorki zombiler de bize doğru koşuyorlar, yavaşlıyoruz, hafiften ekipten kopmalar, gerilemeler, yerinde saymalar oluyor.
zombiler gittikçe büyüyerek ve toz çıkararak üzerimize doğru koşuyorlar ve aramızdan yanımızdan, etrafımızdan geçerek arkalarına bakmadan koşmaya, bize bir şey yapmadan geçip gitmeye devam ederken içlerinden biri yanımdan geçerken koluma giriyor ve bana "abi koş, ak gezenler geliyor" diyor.
ak gezenlerin ne olduğunu biliyor olmamdan mütevellid ben de koşmaya, kaçmaya başlıyorum.
ulan nasıl bir şey şunlar diye arakamı dönüp bakıyorum ki ödüm götümden çıkıyor. iki çeşitler;
bir grup bildiğin koşan dev buz kütleleri, insan silüetinde ama bildiğin bu kütlesi
diğerleri ise yine insan silüetinde ama onlar ateşten, alev topu gibi sanki yuvarlanarak üzerimize geliyorlar.
kaçarken plazadan bozma büyük bir binanın talan olmuş zemin katına giriyoruz, bir sürü dükkan var, boş ve harabe şeklinde.
adının ne olduğunu ve hatta göz göze bile gelmediğim zombi ile buraya giriyoruz, ulan koca zombi, göt korkusu nasıl bir şey o da biliyor, bildiğin birbirimize destek oluyoruz.
dükkanlardan birinin böyle kuytu bir yerine hafiften hani şu gerilim filimlerinde katilden kaçan ama sözde saklandığını zanneden kolay öldürülen figüran tipli karakterler vardır ya, hah işte onlar gibi saklanıyoruz, göt baş açık sözde saklanıyoruz.
neyse ateşten olan ak gezen sanırım bizi ya da birilerini farketmiş olmalı ki bulunduğumuz yere geliyor. çaprazımızdaki dükkanın içinde bir şeyler yapıyor, belli birilerini öldürüyor, yakıyor ya da amına koyuyor yani fakat göremiyoruz.
zombinin nefesi ensemde onu izliyoruz, hafiften böyle kafasını kaldırıyor sanki bizi farketmiş olduğunu düşünüyor olmalıyız ki iyice suspus olup bulunduğumuz yere siniyoruz.
ayak sesleri duymaya başlıyoruz, belli bize doğru geliyor, böyle giderek ses şiddeti artan... sonra elimle kafamı kapatıyorum, sonra ayak sesleri duyuyorum, kapı aralanıyor ve o esnada uyanıyorum fakat ayak seslerini duymaya devam ediyorum, kapı aralanıyor...
böyle rüyada mıyım yoksa uyandım mı hala emin olmamakla birlikte kafamı kaldırıyorum, yanımda yastık var, üstümde yorgan, belli uyanmışım ama buna rağmen kafamı çevirip bakamıyorum korkudan, sonra annemin sesi...
- günaydın ersoy, uyan saat 11:00 oldu !
aynen böyle götüm götüm olduğum gerilmekten uyandığımda çenemim ağrıdığını hissettiğim piskopat bir gerilim içerikli rüya gördüm.
ak gezenler: (bkz: white walker)
hayırdır inşallah, hayırdır inşallah !
not: rüya tabir işlerinden anlayan varsa beri gelsin.
dün gece, sanırım götüm fena helde açık kaldığından olacak ağır gerilim içeren bir rüya gördüm, aynen şöyle efendim.
hani şu facebook'da domates biber ekilen oyunlar var, hah işte aynen öyle bir oyun alanı düşünün ama bunun gerçeğini.
böyle bir alanda benimle birlikte (görünümlerinden yola çıkarak söylüyorum) doktor, iş adamı, emekli amca, avukat, hemşire, sekreter, öğrenci tipinde 15-20 kişi kadar insan var.
lost adasına düşersin de "ulan nereye geldik amına koyayım" durumundayız fakat o bölgede zombilerin yaşadığını da biliyoruz, sanki amacımız onlardan kaçma üzerine kurulu bir konsol oyunu gibi.
haliyle rüya benim olduğundan kahramanı da benim.
herkes sırt sırta vermiş öbek oluşturmuş ama ne yapacağını bilmez bir vaziyette etrafa bakıyor. böyle konsol oyunlarının hemen ölen 5. sınıf kötü karakterleri gibi, bir kılıç darbelik halimiz var bildiğin. bölüm sonunda çıkan büyük canavara karşı koyacak göt yok yani.
neyse efendim, ekibe dönüp "bakın, zombilerden kaçarak bir yere varamayız, bir şekilde hayatta kalmak için savaşmalıyız, hayatınızıda hiç mi suç işlemediniz, hiç mi insan öldürmediniz, harekete geçelim" şeklinde gaz veriyorum.
gazı alan ekip yaklaşık 250-300 metre ötemizde olan ve fakat bize doğru mu geliyorlar yoksa daha ileriye mi gidiyorlar anlaşılmayan zombilere doğru ilerlemeye başlıyoruz.
kısa bir ilerlemenin ardından anlaşılıyorki zombiler de bize doğru koşuyorlar, yavaşlıyoruz, hafiften ekipten kopmalar, gerilemeler, yerinde saymalar oluyor.
zombiler gittikçe büyüyerek ve toz çıkararak üzerimize doğru koşuyorlar ve aramızdan yanımızdan, etrafımızdan geçerek arkalarına bakmadan koşmaya, bize bir şey yapmadan geçip gitmeye devam ederken içlerinden biri yanımdan geçerken koluma giriyor ve bana "abi koş, ak gezenler geliyor" diyor.
ak gezenlerin ne olduğunu biliyor olmamdan mütevellid ben de koşmaya, kaçmaya başlıyorum.
ulan nasıl bir şey şunlar diye arakamı dönüp bakıyorum ki ödüm götümden çıkıyor. iki çeşitler;
bir grup bildiğin koşan dev buz kütleleri, insan silüetinde ama bildiğin bu kütlesi
diğerleri ise yine insan silüetinde ama onlar ateşten, alev topu gibi sanki yuvarlanarak üzerimize geliyorlar.
kaçarken plazadan bozma büyük bir binanın talan olmuş zemin katına giriyoruz, bir sürü dükkan var, boş ve harabe şeklinde.
adının ne olduğunu ve hatta göz göze bile gelmediğim zombi ile buraya giriyoruz, ulan koca zombi, göt korkusu nasıl bir şey o da biliyor, bildiğin birbirimize destek oluyoruz.
dükkanlardan birinin böyle kuytu bir yerine hafiften hani şu gerilim filimlerinde katilden kaçan ama sözde saklandığını zanneden kolay öldürülen figüran tipli karakterler vardır ya, hah işte onlar gibi saklanıyoruz, göt baş açık sözde saklanıyoruz.
neyse ateşten olan ak gezen sanırım bizi ya da birilerini farketmiş olmalı ki bulunduğumuz yere geliyor. çaprazımızdaki dükkanın içinde bir şeyler yapıyor, belli birilerini öldürüyor, yakıyor ya da amına koyuyor yani fakat göremiyoruz.
zombinin nefesi ensemde onu izliyoruz, hafiften böyle kafasını kaldırıyor sanki bizi farketmiş olduğunu düşünüyor olmalıyız ki iyice suspus olup bulunduğumuz yere siniyoruz.
ayak sesleri duymaya başlıyoruz, belli bize doğru geliyor, böyle giderek ses şiddeti artan... sonra elimle kafamı kapatıyorum, sonra ayak sesleri duyuyorum, kapı aralanıyor ve o esnada uyanıyorum fakat ayak seslerini duymaya devam ediyorum, kapı aralanıyor...
böyle rüyada mıyım yoksa uyandım mı hala emin olmamakla birlikte kafamı kaldırıyorum, yanımda yastık var, üstümde yorgan, belli uyanmışım ama buna rağmen kafamı çevirip bakamıyorum korkudan, sonra annemin sesi...
- günaydın ersoy, uyan saat 11:00 oldu !
aynen böyle götüm götüm olduğum gerilmekten uyandığımda çenemim ağrıdığını hissettiğim piskopat bir gerilim içerikli rüya gördüm.
ak gezenler: (bkz: white walker)
hayırdır inşallah, hayırdır inşallah !
not: rüya tabir işlerinden anlayan varsa beri gelsin.
ak gezenler şeytanı temsil eder başına bir musibet gelmek üzere atacağın adımlara dikkat et çok ciddiyim.
game of thrones ve walking dead in yeni sezonlarını beklemekten harap ve bitap düşen beynin alarm vermesi sonucu geliştirdiği savunma mekanizması.
güncel Önemli Başlıklar