bugün

kısa bir süre önce bir dostumun babasının yaşadığı şey.dünyanın en çalışkan adamı olan bu zata kendi aramızda atom karınca derdik.yorulmak bilmeyen bu saf anadolu insanında,gariptir dünya hırsı da yoktu.çalışkanlık bedensel bir alışkanlık ya da yerinde duramama problemi gibiydi.

neyse, gece atatürkü rüyasında görüyor ve atatürk bu amcaya diyor ki nadir bey çok çalıştın,kendini perişan ettin,şu küçük bostanın var ya orada sana bir hediye var gidip çıkar da rahatla artık diyor.nadir amca bunu çocuklarına anlatıyor ama gel gör ki atatürkün sekülerist imajının öyle ak sakallı dedenin girdiği rüya formatında işinin olamayacağını düşünen çocuklar pek prim vermiyorlar bu mesaja.nadir amca zorluyor evlatlarını ve kazma kürek kuşanıp atatürkün rüyada tarif ettiği yere gidiyorlar.ne görsünler!! bahse konu alan kazılmış ve ne var ne yok çıkartılmış.nadir amcanın atatürkün ona sunduğu hediyelerinin yerinde yeller esiyor.çocuklar pişman,amca hem atatürkün vaadinin haklılığı noktasında mütekebbir hem de ona sahip olamama hususunda üzüntülü.belki de bir gün erken davransalar gerçekten de nadir amcanın yıllardır evlatları uğruna kendini heder etmesinin dünyevi bir karşılığı olacak.ama gel gör ki atatürk üzerine çevrilen ultra rasyonalist oturtmalar,manevi dünyası kurtuluş savaşından sonra bir başka savaşa dek kullanılmaya namüsaitmiş gibi anlatan laikçilerle dincilerin muhalifken dilbirliği yapmış oldukları dinden uzak atatürk profili ,nadir amcanın çocuklarının kafasında asla gerçekleşemeyecek bir rüya ı sadıka vehmine sebep oluyor.laikçilerle dinciler adam olsalardı belki nadir amca şimdi zengin ve rahat bir adamdı.ama ömrünün geri kalanını çalışarak geçirmeye zaten aşina olan nadir amca bir alışkanlığı yerine getirmeye devam edecek.tıpkı laikçi yobaz ve dinci softaların bir alışkanlığın tezahürü olan atatürk anlatılarını icra etmeye devam edecekleri gibi..
geçenlerde başıma gelmiş bir olay. o kadar güzeldi ki. o rüyadan sonra daha bir umutla bakıyorum her şeye, daha bir güçlüyüm ve daha savaşçı. bir sürü sorular sordum, hepsinin de cevabını aldım. farkındayım ki bilinçaltımın eseri bu. ama ya değilse?
darağacında asılmaya delaletdir.
şimdiye kadar gördüğün en güzel rüyalardan biridir.
(bkz: rüyasında battal gaziyi gören bizans askeri)
kenan evren'in böyle bir rüyası vardır. atatürk bir duvarı badanalar, yarım bırakır, onu da evren paşa tamamlar. usta - çırak ilişkisi iması yapar, bunu anlatan paşamız.
o rüyadan uyanmamak istenir.
şefaat ya musti kemal yerine heyecanlanıp seyahat ya musti kemal derseniz yeni bir evliya çelebili olabilirsiniz.
atatürk bizim eve ziyarete gelecekmiş tabii aynı zamanda yemeğe.
herkeste bir telaş var herkes sofrada neyin eksik olduğunu düşünüyor biri diyorki içki eksik halamla ben almaya çıkıyoruz sonra dışarı çıkınca vazgeçiyorum halamada aldırmıyorum sonra haber alıyoruz ki atatürk bize gelmekten vazgeçmiş.
bu gece başıma gelen olay.
çizgili gri bir takım giymiş, ince bir kravat ve cepte beyaz bir mendil ayaklarda ucu hafif sivri köseleleri vardı. saçlarını geriye doğru yatırmış fotoğraflardaki gibi hafif kellik var yanlarda.
bana önemli bir soru soruyordu ben yanlış cevaplıyordum ama yine de "aferin" diyordu.
hayırdır inşallah.
(bkz: kemalist kişilik bozukluğu)
bu sabah yaşadığım durum, çok çok yaşlanmıştı atatürk, saçları dökülmüştü, boynu ve beli bükülmüş, güçlükle oturuyordu, ben ise onunla röportaj yapıyordum. tanımadığım iki kişi sağ ve sol başında duruyordu.
evladım dedi: ben yanlış yaptım, bazı hainleri tanıyamamışım dedi.
yormayın kendinizi dedim ağlamaklı, konuşmam lazım dedi ve devam etti:
evladım, tarihi sizden gizliyorlar, hiç bir şey anlattıkları gibi değil dedi. kısık sesle devam etti:
benim ismimi kullanmaya çalışanlara özellikle dikkat edin, ülkenin başına çorap örmeye kalkanlar atatürkçüyüm diyip sizlere kötülükler planlıyorlar, oyuna gelmeyin dedi.
ben elimde kayıt cihazını tutarken, bir yandan da bu olanlara inanamıyor, atatürk'ün anlattıkları karşısında dehşete düşüyor ama iyi ki elimde ses kaydı var diye seviniyordum.

yukarıdaki yazı gerçektir, ama neticede rüyadır.
dün gece yaşadığım deneyimdir.

--spoiler--
atam öndeki üstü açık arabada yavaşca halkı selamlayarak giderken bende arkasında ki arabada onu izlemekteyim. gözlerimi ondan ayırmıyorum ve gözlerim doluyor o ise onu karşılayan halkına gülümsüyor...
--spoiler--
bazen anlamsızlaşan hadisedir.

--spoiler--
rüyamda zayıf ama güzel bir kız önümden yürüyordu. e haliyle bendeniz onu izlemekte idim. o ara kafamı yana çevirdim ve atatürk'ü gördüm. utandım elbette... "atam şey ya..." atamızın cevabı ilginçti. "genç adamsın oğlum... bak bak" *
--spoiler--

sonrasında kitaplardan bahsetmeye başlamıştık ki uyandım... böyle garip bir rüya idi.

aahhahaa genç adamsın dedi. öhm.
ben de dün gece yaşadım.

---spa spa spa--- (dizi finali anlatıyoruz sanki aq)

atacan pilotun birini yolluyor yine doğuya. vur kır parçala diyor. ben de dönüp 'atacan yapma, onlar da insan, hem ileride ülkenin başı ağırır, yapma' diyorum. o da gözlerini büyütüp bağıra bağıra 'bu bahçede sadece laleler kalacak, lalelerr!!11! diyor. sonra masaya oturup başlıyor rakının dibine vurmaya. günahın kokusunu alıp 'allah ıslah etsin' diyerek uzaklaşıyorum. o da arkamdan 'gel la iki el batak atak' diye çığırıyordu.

---spa spa spa---
taraf gazetesinin haberleştirdiği haberleştirirken ti'ye aldığı konu. hea ben mi? görmedim şu zamana kadar gerenk de yok zati.
hemde sitenin havuzunda beraber yüzerken görmek. ilginç bir rüyaydı.
savarona'da kendisinin yaveri olarak görmek. gerçekten ilginç ve alakasız.
istiklâl mahkemelerinde suikastten yargılanmaya delalettir. evlerden ırak.
şahsen, gördüm ve çok farkıllıydı benim için...
o yüzden, kemalist rüya tabirleri gibi kavram saçmadır...
gece yaşanmış olaydır. atatürk'ü çok severim. kemalist değilim.

--spoiler--
cenazesini gördüm anıtkabir'de paşa'ya asker selamı veriyor ağlıyordum.
--spoiler--
iki defa gördüm.

1) kayalık bir yerlerde savaşıyorduk. ben de tabanca yoktu. düşman arkadan kuşattı. ben biraz çalılıkların arkasında kalıyordum. düşmanı ilk ben fark ettim. üç kişiydik zaten. sadece atatürk de silah vardı. ben düşmana taş attım. atatürk'ü öldürdüler. ben tabancasını aldım.

2) hz. muhammed'i gördüğümü sanıyordum lakin sureti atatürk idi. yine cephedeydik. atatürk çadıra giriyordu. ben yaralanmıştım ama acımıyordu. muhammed(atatürk) beni ziyarete gelmişti.

bir de suriye uçakları üstümden geçmişti. ufak bir dal beni gizliyordu. silah yoktu, zor saklanmıştım. en çok korktuğum rüyaydı. bomba yağıyordu.
Görenin asılacağına dalalettir.
Rüya tabirlerine inanmam ancak çok defa görmüştüm ve şu demek oluyormuş;

"Rüyada Atatürk’ü görmek, rüyanın gerçek anlamına benzer şekilde tabir edilir ve rüya sahibinin Atatürk’e duyduğu sevgiye işaret eder. Kişinin Atatürk’ü göremediği için duyduğu eleme rivayet edilirken bir diğer yandan da rüya sahibinin onun izinden gittiğine, onun düşüncelerini koruduğuna ve Atatürk’ü her zaman düşüncelerinde yaşattığına alamet eder. Kişi, çevresindeki herkese Atatürk sevgisini aşılamak için çaba gösteriyor demektir."

Hakikaten de öyle. Doğru mu lan bu rüya tabirleri yoksa?!
vallahi bugün atatürk ü gördüm. eve geldi. yeğenlerim odada bir şeyle oynuyordu. önce onları sevdi. sonra da benim yanıma geldi. kolunun altına başıma aldı. palto ve kasketi vardı lan. güzel kokuyordu. biraz dolaştı beinlme evde. sonra çıktı. bişeyler söyledi ve gülerek evden ayrıldı. komşulara da gidiyordu sanki. çok babacandı lan.
atatürkü gördüm olm vay anasını..

yeşil giyiyordu bu arada.

haters gonna hate diyorum son olarak. hey gidi be. gazi mustafa kemal atatürk gelmiş be.

tanım yapalım da bazı denyolar silmesin.

rüyada atatürk görmektir. *