bugün

(bkz: onlar her yerdeler)*
o da, ben de bugüne kadar farklı bir yönetim görmedik. ama o hiçbirşey okumamış, ben birazcık araştırdım. başarılı değil ciğerim o. ne yöneticiler geçmiş bu dünyadan. valla bak.
rte yi tasvip etmesem hatta ondan nefret etsem bile, hakkında küfürlü konuşmanın saygısızlık olacağını, her insanın istediği düşünceye inanabilmesinin bir özgürlük olduğunu düşündüğüm, bu yüzden de: "yeter lan artık birbirinize küfür etmeyin hadi gidin yatağınıza uyuyun sizin kavganızdan bıktım ergenler." diye iki tarafa da seslendirten başlık.
rte'ye oy vermeyeni baykalist zanneden, mental retardasyonu sandığımdan da fazla olan tiptir.
geçmişe bakıldığında artık her gelen yönetime muhalefet olmaktan usanmamış insanın anlayamayacağı tiptir.

bugünden geçmişe bakılırsa şayet, atatürk dışında ben bugüne kadar çok iyi işler başarmış şu adam da denilen bir başbakan görmedim. turgut özal -ki kendisi hala kullandığımız ankara otobanını yaptıran insandır- dahil kimse iyi bir şey yapmamış! e soruyorum şimdi: ecevit? yok! çiller? yok! baykal? yok! erbakan? şeriatçı lan o! * mesut yılmaz? galatasaraylı onu da sevmem! bahçeli? yok!

e abi o zaman bu adamlar ülkeyi ileri götürmemişse, bu dış ilişkilerin gelişmesi, enflasyonun düşmesi, tl'nin değer kazanması ve borsanın istikrarı nerden geliyo? kim yaptı bunları? soruların cevabı bir tek yere çıkıyor! o da recep tayyip erdoğan. şimdi diyeceksiniz ki nesi başarılı? millet isyan ediyor vs. yahu arkadaşlar ayda 1500 tl maaş alan adam isyan ediyor! tcdd eylem yaptı 3000 tl maaş alan adam eyleme katıldı. eczacılar yıllardır süren kendi lehlerine düzen değişince eylem yaptı! ergenekon çıktı adamların gerçek yüzlerini gördük, yarası olan darbe demeye başladı!

e şimdi ben yapılanları görüyorum. ülke satıldı diyorsunuz bundan yıllar önce verilmiş petrol rezevlerini görmüyorsunuz! özelleştirme katliamdır diyorsunuz ama devletin üzerinden kalkan yükü görmüyorsunuz! sonra da memura verilen zamma küçük diyorsunuz ama bilmem kaç milyon memura göre hesaplamıyorsunuz! ona rağmen adam "kriz teğet geçti" diyor siz hala götümüze girdi diyorsunuz! hollanda'dan akrabalarımız geldi ve bize dedikleri şeyi aynen söylüyorum "yahu türkiye'de yaşam çok rahat valla o büyük kriz zamanında hollanda'da yaşayamaz hale geldik. burası valla iyi ayakta durmuş." şimdi siz söyleyin bana a dostlar. bu adam ülkeyi ileri götürdü mü sizce götürmedi mi? sadece ama sadece biraz yapılanları görün!

aklıma gelmişken not: ben ne sağcıyım, ne solcuyum, ne komünistim ne de kürdüm! ben sadece ülkem adına iyi şeyler yapan insanların destekçisiyim. bu baykal'da olsa tayyip'te olsa farketmez desteklerim. ayrıca bu da siyaset hakkındaki son yazımdır. eksi geleceğini çok iyi biliyorum ama açıkcası umrumda bile değil!
(bkz: tipe bak)
istatistikleri iyi inceleyen tiptir.. belki iktidar partisinden yana olmasa bile, ekonomiyi ve diğer dünya ekonomilerini iyi bilen tiptir.. krizin gerçekten türkiyeyi teğet geçtiğini bilen ve bu söylemi espri olarak algılamayan tiptir. zeki insan.

peki bunları biliyor musunuz?
türk lirasının yüz ülke içinde %45 değer kazandığını bilen tip ve bu paralar içinde japon yeni ve amerikan doları vs gibi dört beş büyük diyebileceğimiz ülkelerde var!
rte yi başarılı bulmayanlara tip demeyecek tiptir. rte yi başarısız bulan kardeşe şöyle diyebilecek tiptir; israil, büyükelçimizi kendinden aşağı bir koltuğa oturtmuş, hadi o başka ülke, başka ırk, başka dil, başka dinden insan. peki rte i başarız bulan kardeş, niye rte yi başarılı bulan kendi insanını, kendi dindaşını, kendi dildaşını tip diyerek aşağılıyosun.
malesef ki nüfusumuzun büyük bölümünü oluşturanlardır. bence, gerçek başarı nedir görmemişler gerçekten. kınamamak lazım. allah islah etsin.
evet efendim yine fikirlere sansür koymaya çalışan, beğenmediğini beğenene hakaret eden embesil zihniyeti bu başlık altında rahatla izleyebilirsiniz. "rte'yi başarılı buluyorsun ha! kahrol düşman al sana bomba" diyen embesillere* diyecek bir şey bulamıyorum. insanların beğendiği zevklerini, renklerini, siyasi görüşlerini, bilumum özelliğini beğenmiyorsun diye hakaret edebilir misin?

edemezsin, ama insan sığ olunca, konuşup savunacak fikirleri, delilleri olmayınca tanımadığı insanlara faşizan bir düşünceyle hakaret etmekten başka elinden bir şey gelemiyor. bu tür zavallılıklara gerek yok. şimdi ben faşist değilim diye ağlamaya gerek yok. tanımadığın insanlar hakkında bir genelleme yapıp kategorize etmekteysen sen bir faşistsin.

konuya dönersek ben rte'yi başarılı bulurum. neden mi? onu eleştiren tipler ya faşist, ya pkk'lı... adam gibi eleştiri yapan insan görmek zor oluyor. rte'yi şunu şunu yaptı diye eleştiremeyip ona oy verenlere hakaret edilerek nefret kusuluyorsa başka bir şeye gerek kalmadan başarılı diyebiliriz. çünkü karşısındakiler eleştiride bile başarısız.

başarılı bulan biri olarak başarısızlıklarını ben eleştireyim. rte ve ekibi 7 yıl iktidar olmaktan ve karşılarında çok ama çok cılız ve işe yaramayan bir muhalefet olduğundan, heyecanını kısmen kaybetmiş bir parti. ilk zamanlarda yaptıkları işler ile toplumu bilgilendirip destek arıyorlar ve eleştirilere karşı niyetlerini anlatıyorlardı. karşısında basının desteği olan, durmadan polemik yaratan işe yaramaz muhalefete cevap verip halkı yanına alabiliyorlardı.

fakat günümüze gelindiğinde bir çok meseleyi aynı anda götürüp hızlı bir değişim sağlıyorlar ama halk yeterince bilgilendirilip destek aranmıyor. bunun sebebi bir kaç başlıkta incelenebilir.
1- muhalefetin gereksiz muhalefetleriyle zaten kendini yıpratması nedeniyle akp'nin rahatlaması,
2- muhalefetin eskiden savunduğu kendi fikirlerine muhalefetleri nedeniyle taban desteği sağlayan basın mensuplarının akp yanında yer almaya başlamasının yarattığı rehavet.
3- gereksiz muhalefet nedeniyle gerçekten muhalefet edilecek noktaların bile halkın, muhalefete güvenmemesi nedeniyle önemsizleşmesi. akp'nin halk baskısı görmemesi nedeniyle açıklama gereği görmemesi.
4- uzun yılar hükümet ederek heyecanını yitirmesi, eski kadroların herşeye yetişememesi, yeni gelenlerin ise sonradan katıldıkları büyük bir oluşumun gidişatına müdahaleden korkup çomak sokmaktan kaçınması. bu nedenle parti tek adam partisine dönüşüyor ve rte ile 3-5 parti ileri geleninden başkası bir açıklamada bulunmadığından herşeye yetişip bilgilendirme yapamıyor. rte arasıra partililerine gidin memleketinizde anlatın dese bile kadroları artık rehavet içinde.

rte ülke için hayırlı şeyler için çaba gösterse bile yetersiz anlatım nedeniyle haklı olduğu konularda bile haksız kalıyor. bu partisinin oy oranını düşürüp başarısız görünmesine neden olur. allah'dan muhalefet eden insanlar ağzı bozuk faşistler olduğu için ne olursa olsun desteklerini koruyorlar. akıllı bir muhalefet çıkıp akp'nin yaptığı iyi şeylerin yanında yer alıp, sadece yanlışlıklarını eleştirse daha çok oy alır. bizim muhalefet akp ne derse desin karşı olduğu için halk onların dediğine itibar etmez oldu. mesela yıllardır tüm partilerce anayasa değişikliği savunulur, ordu vesayetinden bahsedilir, şimdi muhalefet anayasa düzenlemesine karşı olur. lan, oğlum anayasa değişikliğini sen de istiyordun, gel işte otur masaya akp demokrasi, laiklik dışı bir uygulama yapmaya kalkarsa tepesine bin, oyları kap. farazi olarak bir delil göstermeden askeri diktayı yok edip kendileri polis diktası kuruyor demenin neresi inandırıcı. askeri diktayı yok ediyor ama amacı kendi diktasını kurmak dersen ve askeri diktayı savunursan sana kim oy verir? insanlar olanlarla mücadele edilmesini normal görür. olmayan, hayali siyasi dikta rejimi kuruyorlar dersen insanlar onu da o kurulursa düşünür. yel değirmenleriyle uğraşmayı bırakıp olan eğrilikleri düzeltmesine yardım edersen, gerçekten yaptığı bir hata olduğunda eleştirini yaparsan herkes yanında yer alır.

konumuza dönersek rte ve ekibi, "eczanelerin karşı çıktığı ilaç indirimine" adam gibi halka anlatmadılar.
tütün işçileri konusunu adam gibi anlatmadılar.
doktorların tam gün çalışma meselesini adam gibi anlatmadılar.
demokratik açılımın manasını adam gibi anlatmadılar. günümüzde bu dört olay gündemde olduğu için örnek olarak verdim. daha bir çok konuda bu hep böyle oldu.
haklı oldukları konularda bile yetersiz halkla ilişkileri nedeniyle başarısızlıklar yaşandı.

rte'yi eleştireceksek "yaptım oldu" anlayışını eleştirmeliyiz. ki bunu eleştirmek bile aynı zamanda buna izin veren muhalefeti de aynı zamanda eleştirir. demokratik açılım konusunda rte muhalefetle görüşmek istiyor, biri tamamen red ederken diğeri olayı şov haline getirerek görüşmeyi engelliyor. muhalefet olarak rte'nin yapacağı bir şeyi eleştirmek için önce onunla konuyu konuşur, kendi fikirlerini söylersin. seni dikkate almazsa bunlar bizim hassasiyetlerimizi görmezden gelip "yaptım oldu" diyorlar deme hakkın olur. ancak sen görüşmezsen rte'de çıkar "ne yapayım ben de bunları halk ile yürütürüm" diye savunur.
rte'yi eleştireceksek vergi düzenlemeleri, vergi adaletsizliğini eleştirmeliyiz. ötv diye bize önceki hükümetlerden miras bir ek vergi geldi, muhalefetten biri çıkıp da "yeter artık ötv geçici kondu" demiyor. çünkü onlar gelirse onlar da devamını istiyor ve zaten kendileri çıkartmıştı. sabahtan akşama kadar sadece ötv'yi eleştirseler yeminle söylüyorum ben bile chp'ye veya mhp'ye oy veririm.

rte'yi eleştireceksek işyerlerine yapısal reform yapmamasını eleştirebiliriz. binlerce şirket faal değil. batmış, ortakları ölmüş, dağılmış ve sadece kağıt üzerinde kurulu. bu maliye ve ticaret odalarının adam gibi çalışmalarını önleyip vergi toplamada bir kaosa neden oluyor. gerçi amaçları akp zamanında şu kadar şirket kapatıldı dememek. doğru ya! neyi eleştirdiğini bilmeyen muhalif insanlar zaten olmayan işyerlerinin kağıtlardan silindiğini söylemez ve "akp döneminde şu kadar işyeri kapandığını, ekonominin battığını" ilan ederler...

muhalefet takmış "fakirlere kömür vermesini, makarna vermesini, tsk'nın, hukuk'un içinde bulunan gizli oluşumları, deniz fenerinin almanya'dan türkiye'ye kanunsuz yollardan yardımları aktarmasını, doğan grubunun yediği cezayı, vb." kafaya. ya zaten bunlar halkın hiç umurunda olmayan ve keşke yapılsın dediği şeyler. muhalefet diye halka muhalefet edersen daha çok oy beklersin.

ne olursa olsun akp başarılı. çünkü muhalefet çok başarısız... devletçiliği azıcık bırakıp halkçılığa döndüklerinde oyları artacaktır. en garibime giden şey her iki muhalefet partisinin içinde "halk" kelimesi olduğu halde devletçi yapıyı savunması. haklılar bu halk; devletçi bir halk. aynı zamanda devleti bu kadar kollamakta haksızlar, çünkü bu halk devletçi bir halk. siz devleti korumasanız bile bu halkın geleneği "devletçi" zaten. aşırı devletçiliğin hiç lüzumu yok.
baykalı beğenen tip kadar tip olan tip.
siyasetten anlayan, vatanını seven insan.
memleketin insanıdır, çaresizdir, öncekilerin vermediği makarnaya bulgura oduna kömüre ekmeğe seçim döneminde olsun ulaşabilmiş kişidir, kendisini avrupaya kabul ettirememiş olsa da pekala asyaya buyur edilebilmiş kişidir, avrupa birliğine giremese de arap ülkelerine yakınlaşarak üç beş kuruş da olsa cebi para görebilmiş kişidir, önceki dönemlerin kartel medyası kadar medya sahibi olamasa da bugün o kartel medyasını satın alabilecek hale gelmiş kişidir.

rte elbette başarılıdır.

başarısız olsa bunlar olur muydu?

ama rte'nin en büyük başarısı, başarısını chp'nin, mhp'nin, geçmişin anap'ın dyp'sinin hatta gp'sinin başarısızlığı üzerine kurmuş olmasıdır.

elbette başarılıdır.

başarılı olmasına kızmak yerine, başarısızları dikkate almak bugün için olmasa da yarın için önemlidir. biz görmeyiz belki ama çocuklarımız görecektir. onlar bari adam gibi bir ülkede yaşasınlar.
baykalı başarılı bulan tipten daha mantıklı tiptir.