bugün

aslında hem rockın doğası, hem de pazarlama şartları gereği normal bir durumdur. yani artık her şey ticari kaygılar üzerine düşünülerek yapıldığından elbetteki ilgi çekici bir isim şarttır albüme. fakat günümüze öyle bir noktaya geldi ki bu durum, hani cem yılmaz' ın '10 derste anadolu rock' skecinde yaptığı şakalar misali ben de rock albümüne isim verme dahası rock şarkısı yapma üzerine şakalar üretebildiğimi gördüm.

öncelikle rock şarkısından bahsedelim ve cem yılmaz gibi adım adım-türkçeye sahip çıkıyorum dikkat ettiyseniz- gidelim;

adım 1: 2 ritm de atacak olsan gitarla bir görünmen gerekir.

adım 2: birbiriyle çelişen kelimelerden parlak ama içleri boş cümleler kurulmalıdır. ''bir doğru seç en büyük yalanların arasından'' gibi

adım 3: şarkı söylerken yüzde bir acı çekme ifadesi olmalıdır.

adım 4: kelimeler yuvarlanmalı ve uzatılmalıdır; niieeenedddkiieiiie, sensizliiiieeeek, çhhhookkkkk zooööoöor!

konunun başlığına gelince; 'hiperaktif durgunluk' güzel bir albüm adı olabilir bence.
daha çok rock adı altında arabesk, pop, fantastik miydi? bu müzikleri yapan elemanların başvurduğu kendini rocker gösterme telaşından kaynaklanmaktadır. örneğin; "vakumlu yalnızlık" güzel bir albüm adı olabilir.
çetrefilli pozitif, negatif, hatta nötr bilim dallarındaki, teknik olaylardaki terimleri grup ismi yapan grubun, albüm ismi olarak da gönül işlerine bir ona benzer terimlerle karışık doğa olaylarıyla harmanlanmış hadise isimleri koymalarıyla vuku bulur.
aslında söz konusu olan olay rock albümüne marjinal isim koyma modası değil rock albümlerine koyulan isimlerin genel olarak toplum tarafından marjinal olarak nitelendirilmesidir.
süte düşmeyen buzlu badem parçası olabilecek en marjinal album ismi.
(bkz: kuveti süt ile doldurmak götümüze buzlu badem sokmak)
ülkemizde elini sallasan yetenek abidesi güzide rockcılarımıza çarptığından dolayı moda değil sadece bir tesadüftür. umut kuzey gibi üstün müzisyenlerin sayılarının artması, jason becker vb. kolpaların tez vakitte tamamen unutulup gitmesi ve müzik piyasasında sadece ticari kaygılarla iş yapanların zaferlerini görmek dileğiyle...

ama hak ediyoruz bunu. bugün konservatuarlarda ders çalışmadığı halde zehir gibi yetenekli olan adamlar derslerden kalırken, yeteneksiz olup da sırf çabasından dolayı korolara giren, sınıf geçirilen adamlar var. evet çaba ödüllendirilmeli ama söz konusu sanatsa yaratıcılık çaba ile kazanılmaz.
"Son Feci Bisiklet" - "Bikinisinde Astronomi" esas bunu gördü bu gözler.
Hoş şarkı, orası ayrı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar