resmi tarihin yalan olduğunu anlayan insan modeli

"devletler sadecec tarihlerindeki başarıları anlatır; onların tarihinde başarısızlığa ve hainliğe yer yoktur. dünyanın kanunu böyledir. yoksa şu "resmi tarihi" nasıl sevdirecekler insanlarına?" denilesi durumdur.

gayriresmi tarih yalanına inanmaya gönüllü ve az okumuş olurlar. tarih bilgilerini skimsonik kitaplardan ve google'dan edinmişlerdir.

tüm devletler arşivi ortadadır. ingiltere, fransa, rusya vs. açın bakın, kitaplarını okuyun, siyasi yorumlar hariç, herşey "resmi tarih" dediğiniz milli tarihimizle aynıdır.

ama sen "yok ben herşeyi bildiğimi zanneden bir lavuğum" diyorsan, "resmi tarih yalandır" de ve inanmamaya devam et.

resmi tarih dediğimiz nedir? diye sorulması gereken bir konuyu anladığı iddia edilen insan modelidir.

resmi tarih dediğimiz şeyin en önemli tanığı kapı gibi "nutuk" tur. nutuk´ta paşa, ileride böyle zırvasonik yorumlar yapılacağını bildiği için, bütün birimler arası telgrafları, tarih, dakika, ve dosya numarasına kadar not etmiş, ve aynen de öyle okumuştur..."şu şekilde bir telgraf´ı bize şu tarihte ,akşam saatlerinde gönderdi, efendiler belge numarası da şuydu, biz bunun üzerine şöyle şöyle görüşleri içeren bi toplantı yaptık ve ertesi gün şu şu tarihte, şu numaralı telgrafı cevaben o şahsa telledik" diye yazılmıştır nutuk.

bu kadar kesin, askerce , en ince detayına kadar notlanmış bir metinde geçenleri "yalan" diye yorumlayan adama "en basit bi konuyu bile ciddiye alıp belgesini sunan bir anlayış bile yalansa, ne doğru lan o zaman ?" diye sormak gerekir. ki bu da bunun en "kibarca" sorulma şeklidir.

insanların kişisel tarihlerini bile çarpıttığı,gizlediği veya unuttuğu bir hayatta milyonların ortak hafızası olan resmi tarihin traşlanması veya yalan olma ihtimali ne kadar uzak olabilir.

bazı modelleri vardır ki halen kandırıldığının farkında değildir.

Aslında her Müslümanın olması gereken insan modelidir. Çünkü tarihte ilk yazının milattan önce 3200 lu yıllarda bulunduğu söyleniyor. Ancak ıslam inancına göre ilk insan hazreti Adem yazıyı ve okumayı biliyordu ve kendisine 10 sahifelik bir kitap vahyedilmisti. Hazreti ademden sonrada bazı peygamberlere kitaplar indirildiğine inanılıyor. E bu durum tüm tarihin akısını değiştirebilecek bir durumdur. Sonucta tarih degerlendirilirken bile yazinin icadindan once yazinin icadindan sonra olarak ayrim yapiliyor.Bulunan yazılı kaynaklardan önceki tarihin yalan olma ihtimali bencede vardır. Sadece arkeolojik kazılarda bulunan bir takım bulgularla tarih yazılması bana saçma geliyor. Resmi tarihin okullarda devlet tarafından belirlenerek okutulan tarih olduğunu varsayarak bunları yazıyorum. Yazıdan sonrasının yalan olabileceğine ise inanmıyorum.

Hee eksileyiin amk. Ben burda kişisel yorumdan çok bir dinin kabul ettigi gercekleri yazdım. Dine saygın yoksa ben napiyim amk.