requiem for a dream

öyle televizyonda kesilip biçilmiş şekli izlenmemesi gereken, ilk yarıda sıkan ama sonra feci saran bir film. mal gibi izlersen çaresiz bi anne ile uyuşturucu bağımlısı gençlerin yaşadıkları dram dersin, adam gibi izlersen düşünmekten başın ağrır.. boktan partilere katılarak krizlerini bastıran, sevgilisine çok aşık bi kız, aileden kopuk yaşayan, sevgilisini başkalarının yatağına atacak kadar dibe batmış bi genç, anne özlemi duyan arkadaşı ve hepsinin ayrı bi sonu.. oha lan feci etkiliyor şerefsiz film. müziğine ise laf söylemeye bile gerek yok.

düşünce yapısını zorlayan bir film. filmin hakkını verebilmek için yorulmamış bir beyin ve iyi beslenmiş bir bünyeye gereksinim vardır.

uyuşturucuyu bırakmanızı sağlayabilecek filmdir kendileri. etkileyicidir.

az önce izlediğim ve konusuyla olsun, soundtrack'i ile olsun bünyeme fazla ağır bir yara veren filmdir.

Tamam, kabul ediyorum konu etkileyiciydi ama Clint abi allah aşkına konu zaten insanda kendini jiletleme duygusu yaratıyor bir de müziklerle neden içinde bulunduğum ruh halinin sınırlarını zorladın? Neden beni anlaşılmaz ergen hallere soktun?

edit: Ayrıca bir filmde bu denli mükemmel olmak zorunda mıydın Jared Leto? Şimdi elimden gelen tek şey 30 Seconds To Mars dinlemek.

(bkz: ibretlik film)

fazlaca şişirilmiş bir film. Ya çok ciddi söylüyorum nasıl oluyor da bu filme insanlar hayatımın filmi diyebiliyor ? Valla biri açıklasın bana. 7/10.

ekleme: ve nedense kızlar daha çok seviyor.

bir arkadaşın bu filmi izledikten sonra beni dumur eden şu yorumu yapmıştı
"demek ki neeymişş komşuluk ilişkileri önemliymiş. kadın gelmiyor güneşlenmeye aşağıya hiç biri de demiyor ki bi bakiyim ne oldu!" (bkz: hö)

hem kamera-çekim teknikleri hem de konuyu işleyiş tarzı itibariyle çok çok başarılı olan film.
sara'nın korkularıyla korktuğum, henry'nin kolunun acısını kendi kolumda hissettiğim... bütün acıların çıplak gerçekliğiyle özdeşleştirilmiş olması hayatı da bir bakıma özetlemiş aslında.
yok yok, bu film ilk 10'a girer.

kamera açıları ve film müzikleriyle de kalitesini göstermiş filmlerdendir.

sözlükte, filme hakkında yapılan çoğu olumlu entrye katılıyorum. uzatmayacağım. tek cümleyle anlatmak gerekirse, "muhammed ali'den yumruk yemiş gibi oldum." diyebileceğim bir filmdir. etkisinden kurtulmak kolay olmayacak gibi.

müziği ile sürekli insanı ürperten ama vazgeçilmez güzellikte olan film ve film müziği.
akla hayaletleri getiriyor ne hikmetse tövbe tövbe.
nedeni ise; http://www.youtube.com/watch?v=6_VmojhxfP8

hadi şu gün izliyim hadi bugün izliyim derken uzun bir bekleyişten sonra bir gece yarısı yurtta tek başıma, karanlıkta izlediğim ve tek izlenmesini tavsiye ettiğim filmdir. izlerken filmin orijinalliği içinde kaybolup gidiyorsunuz. kimileri "abi yea, türk filmleri gibi işte sigara ve alkol kötüymüş diyoo" dese de bunu farklı bir pencereden vermeyi başarmıştır ve evet beni en çok etkileyen filmdir, duygulandırır. darren aronofsky nin filmlerindeki cinsellik temasının üst seviyede seyrettiği filmdir ayrıca.

ve evet bir de ass to ass vardır, uzun süre ağızdan düşmeyen ve unutulmayan söz öbeği

editler:imla
edit 3: unutulan en önemli detay*

(bkz: ikinci kez izlenmemesi gereken filmler)
çünkü çok etkiler bu film.

cok bir zaman izlemeye direnip en sonunda orjinal dili turkce alt yazi cok iyi bir goruntu kalitesiyle izlemek eylemini gerceklestirdigim filmdir. bir film bir insanin psikolojisini ancak bu kadar sikip birakabilir. agzima okudu Allahsizlar!!

kimsenin ikinci kez izleyebileceğine ihtimal vermediğim çarpıcı film.

Gelmiş geçmiş en güzel filmlerden biri. An itibariyle imdb sıralamasında 61. sırada bulunmakta. Kocası ölmüş televizyon bağımlısı bir kadın, onunla hiç ilgilenmeyen uyuşturu bağımlısı bir çocuk, çocuğun ortağı ve sevgilisi filmin ana karakterleri. Film hüsrana doğru giden 4 hayatı anlatıyor. Çocuk, sevgilisi ve ortağı uyuşturucu yüzünden gün geçtikçe daha çok batarken, anne de zamanla akıl sağlığını yitirmekte. Filmin sonunda mahvolan 4 hayatı görüyorsunuz, eşsiz güzellikteki müzik de işin için de olunca insan derinden etkileniyor.

bi boka benzemeyen filmdir. hatta film bile değil. mal bişey. gerçekten bu filmin bu kadar şişirilmesine çoook şaşırıyorum. ulan her yerde mi voltaj düşüklüğü olur. en alakasız yerlerde yanıp sönen ışıklar gereksiz gerilimler. sürekli gece. insanın içini bayan son derece gereksiz bişey olmuş. o başroldeki kadın da kaşlarını alsın bi zahmet.

editttoş: tamam öldüm. çok güzelf i lmdi beyfler.
editttoş 2 : ya cidden sevmedim. geçip giden dakikalarıma acıdım. tamam vurmayın.

kült filimdir. özellikle finalde kızın paraya sarılıp yatması ve müziğin o sahneyle uyumu cuk oturmuştur. konusu fıytırıkta olsa o müzik her filmde iş yapardı zaten. oğlan kolun gittiğine mi yansın,sevgilisinin orospi olduğunamı yansın, anasının tırlattığınamı ağlasın napsın yani.

2003 yapımı kasvet ötesi bir film. 4 insan, 4 farklı son, 4 farklı ızdırap. içinizi karartmaya birebir.

uyuşturucu maddelerin iğrençliğini göstermek amacıyla çekilmiş bir film.

--spoiler--
filmin başlarında insan özeniyor kafayı bulmalarına uçmalarına falan hele o enjekte ederken verilen ses efektleri falan ama sonlarını görünce öyle şeylerden uzak durmanın gerektiğini anlıyorsunuz.

--spoiler--

insanoğlu hayatı boyunca iki farklı rüya görür; iyi veya kötü;

çocukluk yılları iyi bir rüyanın eseridir. bu rüyadan uyanmak kolaydır...
çevresinde ki her şey onun için bir gizemdir, henüz büyük acıları tatmadığından hayatı basit olarak algılar. sevginin en katıksızını bu dönemde öğrenir, anne baba sevgisi. en nefret ettiği kişiler bile kolayca sevilebilir.
gençlik yılları hem iyi hem de kötü rüyanın eseridir. bu rüyadan acı çekmeden uyanamaz...
gençlik yılları insanın en deli dolu dönemidir, kafası karışıktır. kendini bulma aşamasındadır. başkalarını örnek alır. bu dönemde aileden git gide uzaklaşmaya başlar. arkadaş çevresine göre ya iyi birisi olur ( o zaman hayatı anlamaya başlar ) ya da dibe vurmaya başlar. her dibe vuruşunda suçu dünyaya atar, ufak bi mutluluk için her yolu dener uyuşturucu, eroin ne varsa. Çünkü; cahildir, deneyimsizdir. Bi anlık zevk için hayatını ortaya koyar;

son olarak yaşlılık yılları kötü bir rüyanın eseridir. bu rüyadan uyanması imkansızdır...
geçmişteki anılar onun her şeyidir, hayata tutunma nedenidir. Geçmişe sürekli bi özlem duyar. deneyimlidir, güçlüdür ancak yalnız başına kalmışsa bu dönem de anıları daha acı olmaya başlar.

genç erkeklerin, yeni tanıştıkları kızlara ismini söylerken en çok zorlandıkları film. plase, the shawshank redemption'dır.

ruh halinizi birden bire bok edebilecek film. *

''rukiyem for e dirim'' diye okuyup sempatik olmaya çalışanlar var. evet.

acayip bir filmdi ya. bu filmden sonra bilmediğim hiç bir ilacı kullanmamaya karar verdim. tam bir dram, insanı yerle bir ediyor.

vasat bir filmdir.