bugün

doktorların hep bana hep bana olan anlayışına biraz ters geldiği için doktorların sevmediği sağlık bakanı.
receplerin ikincisi...

bakanlığı boyunca 8 tür sistem denemiş, sonunda dünya bankasının zorlamasıyla aile hekimliği denen garabette karar kılmış, düzelteceğim diye önüne geleni devirmiş sağlık bakanı.

ne yaptığını bilmediği gibi ne dediğini de bilmemektedir. en son kendisine verilen bir diabet diyetini aldığı emekli maaşıyla uygulamasının mümkün olmadığından yakınan bir vatandaşa "az ye" demiştir, adının önündeki akademik ünvanları hakeder biçimde, "az ye". üstüne bir de yanlış düzeltmek babında "az ye demedim, canım, az yiyelim" gibi abuk bir düzeltme yapmıştır.

domuz gribinden de sabıkalı zaten...
29 ekim resepsiyonunda hayrunnisa gül ün elini sıkmayan bakan.
Türkiye cumhuriyetinde degişmeyecek saglık sektöründe devrim yapan adam. tam gün yasası ile ceplerini dolduranların tekerine çomak soktugu için saglıkcılar tarafından sevilmeyen adam.
hürriyet yazarı mehmet yakup yılmaz'ın bugünkü yazısında hayrünnisa gül'ün elini sıkmadığı için haklı olarak eleştirilen bakan. yazı şöyle:

Kadın eli sıkmayan doktor bakan!

ÇANKAYA Köşkü'ndeki Cumhuriyet Bayramı davetine neden "resepsiyon" dendiğini anlamadığımı belirteyim. Bu Fransızca kelime "kabul töreni, resmi davet" karşılığında kullanılıyor. Türkçesi varken, neden Fransızcasına ihtiyaç duyuluyor, bilemedim. Daha "şık" dursun diye mi acaba?

Tartışmalar her zaman olduğu gibi bir kez daha Cumhurbaşkanı'nın eşinin türbanı üzerine yoğunlaştı.

CHP lideri gelmedi, bazı CHP milletvekilleri davete uydu, askerler türban nedeniyle ayrı davet verdiler, "başkomutanın çağrısına uymadılar" vs.

Bunun nasıl bir saçmalık olduğu çok açık. "Cumhurbaşkanı'nın eşi türbanlıdır" diyerek, davetine katılmamak bence devlet geleneklerimizi bir kenara bıraksak bile en azından Hayrünnisa Hanım'a karşı büyük bir kabalıktır.

Ama tam bu "kabalık" noktasına gelince biraz durmak ve söylenmeye başlamadan önce "derin bir nefes" almak zorundayız. Özellikle de "Cumhurbaşkanı'nın eşine büyük saygısızlık yapıldı" diyenler biraz durup, düşünmeli.

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum: Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve AKP Diyarbakır milletvekili ihsan Arslan, Hayrunnisa Gül'ün elini sıkmadılar. Kabul töreninin videolarında görülüyor, Cumhurbaşkanı'nın elini sıkıyorlar, Hayrünnisa Hanım'ı pas geçiyorlar. ihsan Arslan'ın eşinin de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elini sıkmadığı görülüyor.

Hangisi daha büyük kabalık acaba? Hayrünnisa Hanım türbanlı diye davete katılmamak mı, yoksa çağrısına uyup gittiğiniz bir adamın eşinin elini sıkmamak mı?

Kuşkusuz ki buna bir sürü dini gerekçe uyduracaklar. Doktor olmuş, Sağlık Bakanlığı'na kadar yükselmiş bir insanın, "günahtır" diyerek kadın eli sıkmaması normal mi? Bu devirde? Hastalarına nasıl bakıyordu acaba?

Eskiden Başbakan da kadınların elini sıkmazdı, biliyoruz. Ama şimdi sıkabiliyor. Abdullah Gül de sıkabiliyor. Dikkat etmedim ama eminim Bülent Arınç da sıkabiliyordur.

Eşlerinin de devlet protokolü gereği olarak "elin gâvuruyla" bile el sıkışabildiğini biliyoruz.

Demek ki bu durum pek "günah" da sayılmayabiliyor.

Sorun hep söylediğim gibi aslında bir kadın-erkek eşitliği meselesi. Ama bizim dinci çevrelerin de böyle bir meselesi yok, biliyoruz!
kendisi çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanıdır.
türkiye kene belasyla uğraşırken keneden korunmamız için çok güzel bir yol önermişti halka! o da: pantalon paçasını çorabın içine sokmaktı!
bursa'da bir devlet hastanesinin yoğun bakım ünitesinde çıkan yangın sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız için 'nasıl olsa öleceklerdi 'dedi.
şimdilerde ise hayrünisa hanımın elini sıkmadığı için gündemde.bence bu hareketi karşısındaki kadına büyük hakaret ya neyse...
anlayacağınız bakanımız sürekli gündemde kalmayı başarıyor.ne mutlu bize.iyiki böyle bir bakanımız var(!)
içki ve sigara fiyatlarının tavan yapmasında büyük rolü olmuş zaat *
akabinde de "ben halkımın sağlığını düşündüğüm için içki ve sigara fiyatlarının yükselmesini istedim"demiştir.*
lan bu kadar düşünüyorsan bizi ilaç fiyatlarını da düşür...ne olursa olsun biz içicez zaten sanane benim ciğerlerimden.
sağlık.gov.tr sitesini şahsi internet sitesi gibi kulanan zaaaaaaaaaat. *
''emekli eşiyim, 800tl. aylıkla nasıl geçineyim'' diyen kadına ''az ye'' diyerek cevap veren sağlık bakanı.
obezite sorununa çözüm olarak obezlere şişko demeyi önermiş. insanlarla dalga geçerek onları zayıflatabileceğini sanan çok zeki bir insan.
obez yerine şişko deyin zayıflasınlar'dan sonra, nasıl önerilerle geleceğini şiddetle merak ettiğim sağlık bakanımızdır.

"ne? şişko demek işe yaramadı mı? o zaman dombili deyin..."
bir erzurumlu olarak kendisinden utandığım bakandır.
bölge devlet hastanesi'nde personelle birlikte yemek yedikten sonra kalkan sağlık bakanı akdağ'a görme engelli geçici işçi nurullah mehmetoğlu, "biz burada asgari ücretle çalışıyoruz. koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. müteahhit şirketlerin elinden ne zaman kurtulacağız?" diye sordu.
bu sözlere sinirlenen bakan akdağ, "gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım? müteahhit şirketlerin yanında çalışmaya devam edeceksin" diye nurullah mehmetoğlu'na çıkıştı.
yüklenmemek lazım, kısıtlı beyin ile bakanlık vermişiz kendisine. çalışacak para kazanacak. hadi bakalım.

edit : arkadaş adam insanlık suçu işlemiş neredeyse sen hala eksisindesin, oyundasın... eksile ciger eksile
beyni olmadığı hâlde bakanlık verilen biridir.
tam bir fiyaskodur.
babasının hayrına görme engellilere iş verdiğini sanan bakan. iş de vereceksin, şartlarınıda iyileştirceksin zira işin bu.
yarın o kör vatandaşımızı yanına alıp samimiyetsiz bir özür diler olayı kapatır eminim.
az adam olsa, azcık ama çok değil, zaten çoktan istifa etmişti.
2 dönemdir sağlık bakanımız.
tek kusuru ağzından çıkan bir kelimenin(gaf) nelere mal olacağını düşünememesi. gerçi hoş o kelimeyi içinden bile söylemesi tasvip edilemez.
daha önce de devlet hastanelerinde çalışan güvenliklerin 700-800 tl civarında olan maaşlarını asgari ücrete indirtmişti..binlerce kişiden bahsediyoruz...orospu çocuğu medya sermayeye köpeklik etmekten sıradan insanlara vakit ayıramadığından kimse duymamıştı bilmemişti..

şimdi de bu olay..

bu adam tipik bir akp politikacısıdır..

5 vakit namazın üzerine 5 vakit daha koyar...ama gözleri görmeyen bir allahın kulu için bile vicdanı sızlamadan zenginin yanında saf tutar.
türk sağlık sistemini türk marketler zincirine çeviren rezil bakandır.
yalayanı çok olan bakan.
gerçi akp'nin yalayanının çok olduğunu biliyorduk zaten.
kör vatandaşa ettiği lafın dönüp dolaşıp kendini bulmasını istediğim bakan(!). biraz da buraya bak, işte tam şuraya.
işin kötüsü, "bazı insanların" bunları hala duymaması, görmemesi, birşey yapmamasıdır.
gündem sürekli hareketli ve eskiler unutulur derler ama unutmadığımız sağlık bakanı. şişman yerine şişko diyelim lafını unutmadık. vatandaşa hadsizliğini unutmadık senin!