bugün

1987 tarihli woody allen nostaljisi. ed wood, the bodyguard gibi filmlerin yan oyuncusu mike starr, hayatının başrolünde.
http://www.imdb.com/title/tt0093818
Woddy allen'ın çocukluğu ve ailesi özelinde bir 1940'lar manzarası, sanki sıcak bir power point sunumu. Woddy abi güzel görseller eşliğinde, kah güldürüp kah hüzünlendirerek tatlı tatlı anlatıyor.

Filmi izlerken fark ettiğim şey şu oldu; Radyo günlerinde insanları ortak paydada buluşturan, ülkeyi kocaman bir aile yapan bir şey var; Alternatifsizlik... evlerde bir tek radyo eğlencesi var. Çoğunlukla da tek kanal. Şimdi ise, O kadar çok alternatif var ki... insanlar bu yüzden daha doyumsuz, daha açgözlü. Eleştirmiyorum, alternatif her zaman iyidir, Mutsuz etse de. hem size bir şey söyleyim mi, mutsuzluk da fena değildir. "mükemmel mutsuzluğu insansoyunun..."

filmden.

new yorklu bir gökyüzünün hemen altında, çatıda. ortaya karışık konuşmalar silsilesi:

- Bir yıl daha geçiyor.
+ Umarım 1944 iyi bir yıl olur.
% Çok çabuk geçiyor. Nereye gidiyor bu yıllar?
* Çok çabuk ve biz de yaşlanıyoruz. Hayatı da hiç anlayamadık.
/Gelecek kuşaklar bizim hakkımızda bir şeyler diyecek mi, merak ediyorum. Sanmıyorum.
\Belirli bir süre sonra her şey geçiyor.
/Ne kadar ünlü olduğumuzu veya dinleyiciler üzerindeki etkimizin hiçbir önemi yok.

rabarba: 6,5,4,3,2,1! mutlu yıllar.

1944

Hayat bi acayip, zaman'a ise söyleyecek sözüm yok. Her şeyin ve herkesin gelici ve geçici olması... işte bu anlatmak isteyip de anlatmayı beceremediğim şeylerden yalnızca biri. Anlatanları dinliyorum, izliyorum şimdilik...
2 dünya savaşı öncesi, radyonun altın çağını yaşadığı dönemi ele alır.
---olası spoiler ibaresi---

1940-45 arasındaki, nbc’ nin henüz kanca atıp avucuna alamadığı amerika’ yı 8 yaşındaki allen’ ın gözünden izlemek iyi bir fikir olabilirdi, ve oldu. kısmen otobiyografik, kısmen de hatırat biçemli filmin yer yer durum komedisine kaçan doğal unsurlarını saymazsak genel itibari ile yad etme ve saygı duruşu, bir de hatırlatma temalarına sahip çıktığı söylenebilir.

yine muhteşem mia farrow ile birlikte, güdülmeye muhtaç ghetto insanının dönemin ikonası radyo kültürü ile renklenen hayatları ve bu prizma içinden hepsinin karakteristik renklerini ayırması, ilk şöhret kavramları, ilk gıpta fişeği ile asıl dejenere toplumun fitilinin atıldığı dönemi resmetmesi ile değerini yakalatıyor.

orson welles’ ın haşarı başarısının da kısaca öyküye işlendiği, zaman mefhumuna yenik düşmelerin ve sonlu şöhret kavramının kısa sorgulamalara yol açabileceği çatı bölümleri, efsane gerçek ayrımının netleşmediği ilk komünikasyon dönemindeki mitsel zenginlik, national broadcasting company öncüsü fbc ve parlak on air salonlardan fışkıran cazibe merkezi…

---olası spoiler ibaresi bitti---

dolaysız ve güzel çizilmiş bir sinema filmi. allen ‘’stardust memories’’ harici hala movie yapsa da hatıratı izlenmeye ve dinlenmeye değer.
woody allen ın 1987 yapımı filmidir. 1940'lı yılları anlatmaktadır. radyonun o yıllardaki önemini esprituel bir anlatımla gösterir. filmde geçen 1940'lı yıllarda "böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum." sözleri ve daha niceleriyle günümüzü de anımsatmaktadır. 1980 yapımı filmleri ve dönem filmlerini sevenlere tavsiye edilir.