psikiyatrlar ve onların yardımcı, yan elemanı psikologlar bilge kişiler midir sorusuna cevap aranmaktadır.

bu kişiler neye göre teşhis koyup neye göre iyileştirme yapmaktadır? mesleğin teknik detaylarından çok genel hatlarıyla ama birkaç cümle yerine geniş çaplı bir açıklama getiren olursa iyi olur.

şahsi kanaatim bu kişiler x düzende barınmakta zorlanan kişiye o düzene ayak uydurabileceği bir çözüm üretme çabasındadırlar. sürecin ve sonucun hakikatte iyi veya kötü olmasıyla ilgilenmezler, dolayısıyla bilgelikten ziyade "sisteme adapte eden yardımcı etken" rolündedirler. tıpkı bir din hocası, rahip vs. gibi. bir de bu meslek tam olarak ne zaman çıkmıştır ortaya? muhtemelen sanayi devrimine ve çalışma dinine müteakiben icat olmuştur.
(bkz: ödevim var yardım pls)
deli diye teşhis koymalarının kriterlerini yine geçmişin delilerinin belirlediği ve o delilerin tespitlerine riayet edip kendilerini hastalarından üstün gören fırsatçılardır psikiyatrlar zannımca.
Psikiyatrlarla rahipleri bir tutanların hezeyanıdır. Psikiyatri tıbbın bir dalıdır, kardiyoloji, dahiliye gibi. Tıpkı onlar gibi tanı kriterleri , bilimsel dayanakları vardır. Tek sorun basit buhranlar değildir, psikiyatri anabilimdalının ilgilendiği konular çok geniş bir alana yayılmıştır.
Edit: eksileyen cahil arkadaşım bilmemek ayıp değil ama cahil kalmakta ısrar etmek aptallıktır. Yazılan şey son derece objektiftir çünkü.
doktordur amk.
(bkz: anlaşıldı bi sik bildiğiniz yok).

soruyu anlamadan ezbere çığırmaya başlayan andavalları göstermiştir.
psikiyatri bir grup hastalığın tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıbbi bir disiplindir. depresyon, bipolar bozukluk, anksiyete, psikozlar, şizofreni gibi birçok hastalık bu alanda eğitim alan doktorlarca tedavi ediliyor. sanılanın aksine tedavilerin başarı oranı da düşük değildir. tanılar psikiyatri kongreleriyle tespit edilen kriterler esas alınarak konulur, tedaviler uluslararası bilimsel deneylerin istatistik analizlerinin birleşimi ile oluşturulan meta-analizlerin aydınlatması sonrasında literatüre geçer. eski psikologların soyutlayıcı teorileri yol gösterici veya ufuk açıcı olabilse de, tıbbi bir disiplin olması sebebiyle psikiyatri bilimsel deneyleri temel alır.
yahu;

bu psikaytri-psikoloji bilimi bu kadar bilimsel, bu kadar istatistiğe dayalı, bu kadar somut verilere dayanıyorken nasıl oluyorda bu psikayatrlar çıkıp "salgın psikolojik hastılıklar" hakkında tek bir kelime etmiyor, hayret.

olay sadece depresyon ve şizofreni mi amınakoyayım?

başlıkta bilge midirler? diye soru soruyorum biri psikiyatrın tanımını yapıyor öbürü benim beynimin kimyasıdan bahsediyor, şaka gibi.

hayır yani, biz mi orospu çocuğuyuz, siyasiler mi, medya patronları mı? psikaytrlar buna bir çözüm/cevap bulabiliyorlar mı? bilgelikten kastım bu.

karşına hasta diye, asıl hastalar yüzünden sinir küpüne dönmüş birini alıp "sende şu şu şu bozukluk var" deyip 2 ilaç yazıp göndermeyi, o kişiyi moronlaştırarak işi çözdüğünü iddia etmeyi biliyorsun. bende soruyorum: sen ne biliyorsun arkadaş? beni dönüştürmek istediğin, bende gidermek istediğin şey ne, sonuç ne olacak? iyi mi olacak yani? iyileşmiş mi olacağım sinirli olmayınca mesela?
psikiyatrlar bilgedir. sen de bilgesin, ben de bilgeyim, hepimiz bilgeyiz...
Psikoloji öğrencisi olarak öncelikle başlık yazarının ne öğrenmek istediğinin farkında olduğunu tam olarak sanmıyorum sanki daha çok bu dal üzerine muhalefet edesi var gibi algılamamla birlikte genel olay en az terimsel ifadeyle kısaca şudur ki bizlere zamanında insan yapısı fizyolojisi psikolojisi ve önde gelen isimler ve onlar tarafından kuramlar oluşturulmuş her türlü aşamadan geçirilmiş insanın psikolojisine ve fizyolojisine etki eden faktörler ve sebepleri genel olarak belirlenmiş ve bunlarında çözüm yöntemleri araştırılmış bulunmuş olan binbir türlü konu psikofizyolojik sıkıntılara dahil zımbırtılar öğretilir stajımız yapılır mezun olunur yüksek lisansımız yapılır ve psikolojiye dair birçok şey öğretilmiş olur.psikiyatrlar için durum daha da zordur tıp okurlar tıpta ilerideki alan seçiminden psikiyatriye yönelirler çünkü psikiyatrlar ilaç yazar en ağır vakalarla ilgilenir biz psikologlara göre bu nedenle daha ayrıntılı direkt olarak doktor eğitimi alır, okulu yuksek lisans doktorası katılırsa 10-12 yıl sırf eğitimle geçer ,sadete gelecek olursak bu kişilere sen kimsin ki bana şunu öğreteceksin demek biraz yersiz olur bu insanlar o eğitim sürecinde insan kafasina dair binbir çeşit kanıtlanmış şey öğrenmiştir ki seni de seans seans inceleyerek hangi gruba dahil olduğunu, nasıl iyi olabileceğini bulmakta pek zorluk çekmez ve sana elinden gelen en iyi şekilde yardımcı olur bu kişiler hafife almaya gelmez güzin abla değildir bunlar.
eskiden patrona halil falan vardı bak. yetiştirilmiş militan, ajan, falan değil, bildiğin sıradan bir asker, halk adamı sayılır.

düşünsenize patrona halil'in psikiyatra gittiğini.

-buyrun.
+psikiyatr hanım, ben dellendim, amk ortalığın bak.
-halil'cim sende siyasilerden çok etkilenmiş bipolar depresif şizofrenik bozukluk var.
+ee ne yapacaz amk?
-1 ay hastanemizde yatacaksın, sonra 3 ay şu ilaçları alacaksın.
+ee sonra?
-süt dökmüş kediye döneceksin.

bakın gördünüz mü, halil psikayatra gitse nasıl çıkacaktı karanlıklar aydınlığa? he?
herkes moron olursa, kim özgür olacak?

halil'in gittiği psikaytr'da biraz bilgelik olsa, halil'i olduğu gibi bırakmanın daha iyi olacağını anlardı.
ayıktınız mı?

demek ki neymiş, psikaytrlar bilge değil, ilaç yazıcılarıymış. onlar sadece gerektiği gibi ilaç yazarlar. dolayısıyla koydukları bütün teşhislerin tanımı göreceledir. yani şu teşhisi koydum ve bu çözülmesi gereken bir sorundur, deme hakları kesinlikle yoktur.

edit: ödlek moronlar eksilemiş. * siz böyle iyisiniz di mi? tabi.. *
Aşağı yukarı hepsi manyaktır.
Sağlamına hiç denk gelmedim.
şu (#28154644) entry konuyu yeterince açıklamaktadır.

psikolog ve/veya psikiyatrın olayı "sinirleri yatıştırmak" değil mi? herhalde çok sinirli, agresif günler geçirdiğimizde kulak burun boğaza gitmemiz gerektiği telkin edilmiyor? psikolog/psikiyatra gittiğimizde de senaryosu önceden belli istatistiğe dayalı bir muhabbet dönüyor.

ve sonuçta güya "eskisinden daha iyi bir konuma" geçmiş oluyoruz. halbuki eskisinden daha iyi olma durumu görecelidir. bilemezsiniz. bildiğinizi iddia edersiniz de bilge olduğunuzu iddia etmiş olursunuz -ki (#28154644) burada öyle olmadığı zaten açıkça örneklendi.

ayrıca aldığı eğitim ve diploma üzerinden bilgelik taslayanlara da güzel bir örnek teşkil etmiştir bu başlık. insan, bu kadar ucuz olmamalı. bana ne istersen 30 yıl oku. bilge olmadığın halde, bilgelik taslayan birisin işte. işin bu hatta. bende üniversiteyi 2. sınıfta terk ettim ama senin okuduğun toplam kitap sayısının 5 katı kadar kitap okudum denyo. okul sadece bir mekandır içinde bol bol öğretmen (hızlı öğretici) ve öğrenci (cahil) bulunur, başka bir esprisi yok. yoksa dışarıda, orada okutulan kitapların 10 kat iyisini bulur okursun, elinde sadece bir diploma olmaz ama sonuçta bunu siklemeyecek bir hale gelirsin zaten.