bugün

görsel
bilgisayarıma kurup, delicesine oynadığım oyun. hamachi'den kapışmak isteyenler özelime yazabilirler.
en fazla mayın tarlası kadar efsane olan dandik oyun. 2006 yılıydı sene. küçük kardeşimin doğum günüydü günlerden, 12 yaşına girmişti bebeto. hoşlandığı kız da dahil bi çok arkadaşı vardı evde. yağmurdan rengi koyulaşan yağmurluğumdan çıkardım pes 2006'yı. hadi nice mutlu yıllara genç diyerek takdim ettim bebeye. sevindi; gel dedim deneyecez oyunu el classico ile, hemen kabul etti. pes 2005'de 10 maç yapsak dokuzunu o kazanırdı. sevdiği kızı etkilemek için çırpınırken beni onun yanında ezme fırsatı çok cazip gelmişti ona.

klasik takımlarımızı seçiyoruz ben liverpool o milan. ilk dakikalarda ölümüne bastırıyor, kaleci reina'nın kurtarışları ilahi bir güç mü oyunun bugu mu diye düşünüyorum hatta. neyse gerrard ile neredeyse orta alanda vuruyorum kornere çeliyor kalecisi. ilk atağım oluyor 20. dakikadaki bu şut. korneri kullanıyorum gerilerden gelen carragher odada ölüm sessizliği yaratan golünü çakıyor kafayla. şaşırmaktan sevinemiyorum bile gole. kardeşim vayy beleşçi vaay diyerek umursamadığını gösteriyor bu golü, ben şeref golü attım diye sevinirken. ölümüne şutlamaya devam ediyor kalemi, ama ya reina ya direk ya da golden sonra 6 kişiye çıkardığım savunmama takılıyor. yine topluca hucum ettiği bir ataktan sonra uzun oynuyorum alonso ile, ileride bi tek gerrard ve nesta var. şık bir fake ile sıyrılıyorum tam ceza sahasına girdiğim anda kayıyor ayağıma kardeşim. gattuso kırmızı kart, gerrard penaltı kazanıyor. kaleye çektiğim 3. şut olan penaltı gol oluyor. kardeşim sinirlenmeye başlıyor

2. yarıya başlıyoruz. sinir küpü kardeşim 3 değişiklik birden yapıp ölümüne hucüm yapıyor. onun ortaokullu zekasının açığını yakalayan fantastik beynim fantastik bir plan kuruyor. ne zaman top onda olsa tehlikesiz yerlerde kayıyorum ayağına çabalarım henüz çok başta 50. dakikada meyve veriyor. pirlo sakatlanıyor, oyuncu değişiklik hakkı biten kardeşim 9 kişi kalıyor yani. bu noktadan sonra sazı elime alıp 3. golü yuvarlıyorum dakika 60 civarında. kardeşim bi sevdiği kıza bi bana bakıyor "abi bilerek gol ye rezil etme kıza" bakışları bunlar minik kedi yavrusu görünümüne bürünen kardeşimin. bende her abinin yapması gerekeni yapıp 3 gol daha sallıyorum kardeşimin kalesine. attığım 5. golü en az 20 kez izleyerek deli ediyorum onu.

kıza bakıyor kardeşim maçtan sonra, kız ekrana bakmıyor kardeşimin kadim dostu kağıthane'nin tanınmış siması sümüklü birkan'a bakıyor. kardeşimin hayal kırıklığı bakışlarının yerini intikam bakışları alıyor bana döndüğü anda. misafirleri uğurladıktan sonra çemkirmesini beklerken yanıma gelip "bi gün bak unutma bi gün çok pis alacam intikamımı abi unutma bunu" diyor.

yıl oluyor 2011. kardeşimi yenene kadar amatör bir oyuncusu olduğum pes'in usta bir ismi oluyorum. kardeşim ise aldığı hazin mağlubiyetten sonra ayda yılda bir oynuyor oyunu. ailemin düğün için ankara'da olduğu gün kız arkadaşımı eve davet ediyorum, kızı alıp anahtarı kapı deliğine soktuğumda çoktan halamlara siktirolup gitmesi gereken kardeşim açıyor kapıyı. yalnızlık vaat ettiğim kız arkadaşımın yüzü düşüyor bizim ergeni görünce, çekiyorum kenara bebeyi.
"lan zik surat sen halamlara gidecen diye anlaşmadık mı?" diyorum agresif bir tonla. gidecem ama önce bir maç yapacaz senle diyerek masanın üstünde duran ve 2 gün önce piyasaya sürülen pes 2012 cdsini gösteriyor. "puhahahahahah" diyorum ,intikam yemini geliyor aklıma, demek kız arkdaşımın yanında beni yenerek intikam alacan ha çakal ben unuttun sanıyodum la onu" diyorum. playstationu kuruyoruz. ama zerre heyecan yok bende en son oynayışını 1 ay önce gördüğüm kardeşim benim 5 attığım adamdan 5 yiyen bi halde zira. fix takımım ispanya'yı seçiyorum. brezilya'yı seçip başlamasını beklerken macaristan'ı seçiyor. "puhahahahahahah hassiktir lan şaka mısın oğlum sen? beni macaristanla mı yenecen" diyerek ölümüne gülmeye başlıyorum. "dur bakalım sen bekle peşin konuşma hemen" diyor. "dur ulan sen bu takımla beni yen bir daha elimi pes'e sürersem en adi ibneyim diyorum". "kabul" diyor, taktik ekranını açıyor "yap klasik taktiğini benim iyi böyle diyerek", "ne taktiği aq bi de taktik mi kasacam utanmadan macaristana karşı" diyerek kapatıyorum taktik ekranını anında.

maç başlarken kız arkadaşıma iyi izlemesini ilk golü ve yedinci golü kendisine armağan ettiğimi söylüyorum. kıza macaristan'ın aslında ne kadar kötü bir takım olduğuyla ilgili bikaç espiri daha yaptıktan sonra başlıyor maç. klasik hazırlık paslarımla başlıyorum maça, ben daha 6. hazırlık pasıma gelmişken dzuszak ile kapıyor topu kardeşim defans oyuncum pique'den kapar kapmaz tereddüt dahi etmeden şutu çakıp yazıyor golü ilk dakikada. golü attıktan sonra bana öyle bir bakış atıyor ki yemin ederim gözlerinden ciddi ciddi alev çıkacak diye bekliyorum. "vay amq nasıl hırslanmış lan bebe olaya bak" diye düşündükten sonra "avans zaaa xd" diyerek kapatıyorum golün etkisini. hemen saldırmaya bombardımana tutmaya başlıyorum kalesini. kalecisi kiraly ölümüne savunuyor ama kalesini. galibiyet yemini etmiş gibi kalecilik yapıyor. ölümüne baskılı oynadığım ilk yarı sona eriyor. "oyuncu değiştir istersen abi aağır geldi benim takım sana" diyor gülerek kardeşim. "değiştirmiyom lan bu kadroyla ezecem seni" diyorum.

ben ne olduğunu dahi anlamadan 2 gol daha yazıyor 2. yarıda feher ve gera ile. ölüm sessizliğine bürünüyorum. benden daha centilmen çıkıyor kardeşim attığı golleri kız arkadaşımın yanında 30 kez izletip, kalecisini forvete koymuyor maçı garantiledikten sonra. kalan dakikaları otamatik pilotta oynuyorum. tuşlara basıyorum ama basan ben miyim başkası mı bilmeden. maç bitince seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm bakışlarıyla kız arkadaşıma bakıyorum direk, kızın sikinde değil maç telefonunu almış onla uğraşıyor. ama umrumda mı benim sikimde olması yeter. çok sevdiğim pes'e bir daha elimi süremeyeceğime yemin etmişim. "güzel maçtı" diyip beni tebrik ederek halamlara yolcu ettiğim kardeşim tek kelime dalga geçip, maytap yapmıyor maçtan sonra. keşke yapsa da hayal kırıklığı yerini öfkeye bıraksa diye dua etmeme rağmen. kızın güzelliği haftasonumu güzelleştirmeye yetmiyor. kate'i sawyer'a kaptıran jack shephard triplerinde tutuyorum yasını kaybımın. kızı da kaybediyorum ya zaten 1 hafta sonraa neyse o başlıbaşına ayrı bi entry konusu. hiç yoktan sümüklü birkan geliyor aklıma kardeşime yaptığım kalleşliğin tek kazananı olan meçhul birkan. kendisine kazayla yaptığım iyiliğin hiç bir zaman farkında olmayacak olan birkan. sözümde duruyorum elimi en az günde 2-3 maç yaptığım pes'e sürmüyorum.

2011 yılının kurban bayramı gelip çatıyor, evde tonla misafir çocuğu bebe var. "abüğğğ bilgisayar oynayam mı" diye 5 dakikada bir gelmelerine daha fazla tahammül edemeyip playstation kuruyorum onlara oturma odasında. hangi oyun diye sorunca pes'i gösteriyor bebeler ağız birliği etmişçesine. güç yüzüğüne dokunamayan gandalf misali süremiyorum elimi cd'ye o nedenle bebenin gözüm gibi sakındığım cd'yi tecavüz eder gibi playstationa sokuşuna seyirci kalıyorum. görevini yapmış gta oyuncusu huzuruyla, eski sevgiliyi beyaz şahinde 5 erkekle görmüş sevgili huzursuzluğu arasında bir hisle dönüyorum odama. kulağım "messi messi ve goooool", "xavi attı xavi attı", "senin ben amq casilias", "higuaiaaaaaaaaaaaan şık şık şık şık" seslerinin yükseldiği yan odada. el classsico oynuyor piçler, oynamasını delice özlediğim o büyülü maçı yapıyorlar. sonra daha da şiddetleniyor sesler piçler sanki bana nazire yapıyor; " iniestaaaaaaa", "messi attıııııııııııı" "golün adı dani alves" sesleri barcelona'nın real'i duman ettiğini söylüyor. real'i alan 11-12 yaşındaki çocuk ''sikeuim bu gasilyası yedek kalaeciyi alacam ben" diyor. "küfretme aq" diye uyarmak için yanına gittiğimde "hile varhh hile varhhh" diye bağırıyor bebe. ne oldu la ne hilesi diye soracak olduğum sırada görüyorum normalde 100 üzerinden en az 90 olması gereken casilias'ın gücü editör yardımıyla 20 yapılmış. kardeşime yenildiğim maçta kalemi koruyan casilas, feher gibi bir kazmanın 35 metreden vurduğu şutu yemesine zaten hiç anlam veremediğim casilias. hemen alıyorum kolu bebelerin elinden tek tek kontrol ediyorum ispanya ve macaristan oyuncularının gücünü torres ve pique'nin de 90 olması gereken güçlerinin, 50 olduğunu görüp deliriyorum. torres'in kaçırdığı yarrak gibi goller geliyor aklıma sinirden ters takla atacak gibi oluyorum. sonra macaristan oyuncularına bakıyorum kaleci kiraly'nin 70 75 olması gereken gücü 99, dzuszak, feher, gera, juhulazs ve dardai'nin de aynı. diğer oyuncuları aynı bırakmış kıllandırmamak adına.

parçalar birleşmeye devam ediyor zihnimde tepesi attığında 3 oyuncuyu birden değiştirmekten çekinmeyen kardeşimin hiç oyuncu değiştirmediği, her maçta bir kırmızı kartı banko olan adamın sakatlık durumu dışında genelde oyuncu değiştirmeyen bana bir kere bile sert müdahalede bulunmadığı geliyor aklıma. "taktiğimle oynamayacağımı veya torres pique veya casilias'ı değiştirmeyeceğimi nerden bildi?" diye düşünecek oluyorum. 3 senedir değişmeğen tek şeyim olan msn iletimden diyerek kendimi cevaplıyorum, "kibir en sevdiğim günahtır" diyerek kibrimi ve şeytan'ın avukatına çaktığı selamı çok iyi biliyor zira kardeşim. macaristan'ı seçtiği anda kibirimin beni ele geçirip, kör edip rasyonel düşünmemi engelleyeceğini de benden iyi biliyor.

bebelerin anlamsız bakışları arasında kolu masaya bırakıp hassiktir çekiyorum içimden kocaman. beynimde intikam kelimesiyle özdeşleşen o melodi beliriyor;

http://video.uludagsozluk...iyi-film-müzikleri-18859/+

yıllarca hem gerçek hayatta, hem sözlük üzerinden onlarca kişiyi manipüle etmiş biri olarak manipülasyonun kralını yiyorum. hem intikamını alıyor, hem etkisi 2 ay süren bir trollükle 2 ay boyunca pes oynatmıyor bana öz kardeşim dahiyane bir planla. odama gidip daha önce defalarca izlediğim benden daha şanssız olan bir diğer intikam mağduru dae su'nun hikayesi oldboy'u izliyorum kendimi iyi hissetmek adına. izleyip ibretlik dersimi aldıktan sonra pes oynamaktan zombiye dönen bebelerden yüzsüzce oyun kolunu alarak sırayla hepsine 8-9 atıyorum ileride bir gün kardeşiminkinden daha zekice bir intikam tasarlayacaklarını umarak.
pesin adam akıllı çıkardığı son oyun olduğu sanılandır.
pesin adam akıllı son oyunu pes 5 tir.
Hala oynadığım taş gibi oyun.

Pesin adam akıllı son oyunu.
brezilya ve patonun en iyi olduğu oyundur. bu oyunda brezilya alıcaksın ve patoyla dağıtıcaksın amaç budur.
konami' nin 2011 yılının son çeyreğinde piyasaya süreceği oyun.
yine fifa' nın gölgesinde kalacaktır.
bilgisayarının ekran kartı kaldırmayanlar için 640x480 de oynamaları tavsiye edilen pes serisi, evet ben böyle yaptım görüntü eski yeşilçam filmleri gibi. bir tunju çolak eksik oda olsa tam nostalji olacak.
bana kafayı yedirtecek oyun.

rakibin 20 metre civarından attığı her frikik gol oluyor, kalecim önünden geçen topa bön bön bakıyor, pas attığım adamlar topa bön bön bakıyor, hiçbir oyuncu boşa kaçmıyor, master league de ne olduğu belirsiz bi antrenman sistemi benim canımı çok sıkan sadece birkaç şey oldu. hele en dandik adamların defansımı slalomlar eşliğinde bir oraya bir buraya yatırması bardağı taşırdı ve hemen oyunu sildim.

pes 4 ten beri oynarım böyle bir rezalet görmedim.

daha iyisi için (bkz: fifa 2012)
ismi gıcık geldiği için oynamadığım oyun.
pro evolution soccer 2013!
pes 13 varken bunu oynayanlar o saçma beynini aldırmaya mahkumdur.
fifa varken bunu oynayanlar o saçma soruları sormaya mahkumdur.
bir fifa 2012 değildir.
master ligde 2046 - 2047 senesine başladığım oyun. kendimi durduramıyorum, hedefim 2040 başlarken ama 2060 a çıkardım.
pes 2013 ile arasında dağlar olan oyun.

ana ligde modunda profesyonelde başlayınca maddi imkansızlıklardan oyuncular gidiyor.

8. sezonumda ingiltere de duble yaptım. lig ve kupayı aldım. ondan önceki 3 swezonum 2. ligde geçti diğer sezonlar da 6. ve 7. bitirdim.

şimdi 9. sezonun başında başkandan aldığım görev şampiyonlar ligi şampiyonu olmak.

bu arada belirtiyim takımım wolves yani wolverhampton.

şimdi burdan o başkana sesleniyorum.

Be amın oğlu! parasızlıktan ağzın kokarken elin sikko jaro'larıyla 1ç lkige çıkardım seni kupa finali pynattım ertesi sene hem kupa hem lig aldık ilk defa şampiyonlar ligine çıktık ulan amınoğlu ne ara götün kalktı da bir numaralı kulüp ol diyon gavat!
bu oyunu ne zaman oynasam kolum ağrıyor. sebebi öyle çok oynama falan değil... sinir krizzi geçiriyorum akabinde elimi klavyeye yapıştırıyorum sonra görev yöneticisinden görevi sonlandır falan.. zararlı hep ben çıkıyorum. bi dahada oynarsam *
halen oynadığım oyundur. master ligde 2025-2026 sezonuna devam etmekteyim. Hedefim 2040 ve kaka yı 2 kez doğurtmak.

edit: kakayı 3.kez anasına doğurtmuş olacağım. hesaplama yanlışlığı giderildi.
gerçekçilik pahasına pas, şut ve kalecilerin içine edilmiş oyundur. attığın pasların oyuncuyu bulması çok zor hareket halindeki adama atsan bile gitmiyor şutlar çok yavaş gidiyor. ayrıca kalecilerde oldukça vasat yavaşça gelen şutu bile sektiriyorlar yada içeri alıyorlar. bu saçmalıklar olmasa daha güzel olabilecek bir oyundu.
2K12 ile birlikte satışa çıkardığım playstation oyunumdur. Ankara içi elden teslim edebilirim.
Master league gibi saçma bir mod bulunduran oyun. ayrıca oyuncu overralleri de baya saçma. sabri ve gokhan ramos'tan daha iyi.
pes 2011 gibi bir rezaletten sonra ilaç gibi gelen oyundur. lan yukarıda pes 2011'i övüp pes 2012'ye laf atanlar gördüm, harbi sesli güldüm. pes 2012'nin hatalarını söyleyip dalga geç, eyvallah. ama pes 2011 ile kıyaslama be sevgili yazar kardeş. pes 2011'de şut çekmek de rezalet, pas vermek de... Her şey rezalet o oyunda. daha iyisi çıkana kadar en iyisi bu. hatalar yok mu? çok var... ama hangisinde hata yoktu ki?
sonuçta bir oyundur soccer 12 ve efsaneler arasına girmeyi başarmış 'dev' olmuştur. büyük takımdır vesselam fifa'nın ne kadar üstün olduğu aşikar ise de bir tutku olmaktan çıkabilir mi? sonuçta derbinin ne olacağı belli midir? önemli olan da bir tarz yaratmak değil midir? pro evolution soccer 12'nin bir oyun olduğunu biliyoruz ve keyif alıyoruz fifa daha üstün olsa da... benim eğlencem bana sizin eğlenceniz size.
Bol miktarda saçmalıklarla dolu olmasına rağmen artık gelenek haline geldiği için kabullenip 1 yıldır oynadığımız oyun. Aynı saçmalıklar pes 13 te de olsa oynayacağız.
kapitalizmin götümüzü büyütme yöntemlerinden olan pc oyunlarının en popüleri.
iki kişi oynanılacaksa tercih sebebidir, ayrıca online lig modu oldukça başarılıdır.
Online oyun modunda ilk balandığınızda kadronuzda olması gereken ucuz ve eniyi futbolcular, piatti, barretto, mpela dır.