bugün

Dünya kendi ekseni çevresinde dönerken, bu eksenin sabit olmaması nedeniyle, yaklaşık 26000 yılda tamamlanan bir kutupsal döngü izler. Bu döngünün sonucu, gökyüzü haritasındaki takımyıldızların yerinin yükselip alçalmasıdır
devinme olayı olarak da bilinen, Yer'in dönme ekseninin ortalama kutup çevresinde ağır ağır dönmesi.
Yerin dönme ekseninin tutulum düzleminin normali çevresinde
bir koni çizecek biçimde çok yavaş olarak dönmesi.*
hepimizin bildiği gibi gezegenimizin ekseni, güneş çevresinde döndüğü yörüngesine dik değildir; 23,5 derecelik bir açı oluşturur. bu açı yüzündendir ki, dünyanın kuzey ve güney yarımkürelerinde mevsimler "karşıt" olarak yaşanır. eğer dünyanın ekseni yörüngesine dik açı yapıyor olsaydı, dünyanın her iki yarımküresinde de aynı anda aynı mevsim yaşanıyor olacaktı.

buraya kadar ilkokul bilgisi ile herkes bu konuya vakıftır, fakat genelde bilinmeyen olgu ise, bu açının zaman içerisinde bir devinim içerisinde olduğudur. bu açı eksenle 21,5 derece ile 24,5 derece arasında değişir. Eksen çubuğu, tıpkı bir topacın yavaşlarken yaptığı yalpalama hareketinde olduğu gibi, gökyüzünde bir çember çizer (3 boyutta koni). işte tam olarak astronomi dilinde bu eksen hareketine "presesyon" denir.

işin ilginç olan yanı, bu presesyon hareketinin doğal sonucu olarak, dünyada gözlem yapan bir gözlemcinin gökyüzünde tespit ettiği yıldızların bu eksen hareketi ile yerlerinin değişiyor olmasıdır. örneğin, şu anki kutup yıldızının bundan 200 yıl önce kuzeyi göstermediğine emin olabiliriz.

Dünyadan bakıldığında güneş, ay ve gezegenler, ekliptik ya da "tutulum çemberi" adını verdiğimiz düşsel bir çizgiyi izleyerek hareket ederler. Güneş, bu hareketi süresince 12 farklı takımyıldızın her birinde 30 gün süre ile konaklar. Elbette, şunu eklemek lazım, böyle bir göksel bir yol yoktur. eski kültürlerde (ilk olarak sümerlerde) güneşin izlediği yol 360 dereceye bölünmüş bir eksende 30 güne takabül edecek 12 ayrı bölgeye ayrılmış ve bu bölgeler de izlemesinde kolaylık olması açısından çeşitli imgelere benzetilmiştir. bu şu anda bildiğimiz zodyaktan başka bir şey değildir. fakat zodyak'ın dünyanın presesyon hareketine paralel olarak değiştiği gerçeğini astroloji göz önüne almaz. astrolojinin kullandığı günümüz zodyak haritasının ilk oluşumu eski yunan'a, yani bundan 2500 yıl öncesine dayanır. o zamanlarda güneş ilkbahar ekinoksunda koç takımyıldızına denk gelecek şekilde doğduğundan zodyak koç burcundan başlatılmıştır. gözden kaçan, aslında bahsedilmeyen, konu ise şu anda güneş ilkbahar ekinoksunda şu anda balık ile kova arasında doğmaktadır. çok yakın bir zamanda ise kovadan doğar hale gelecektir. bunun sonucu olarak şu an kullandığımız burç haritaları aslında tam olarak doğruyu yansıtmamaktadır. örneğin ikizler burcu olan bir kişi doğduğu esnasada güneşin boğa takımyıldızlarında olması hasebiyle boğa burcudur.

---exkurs---
hz. isa'nın doğduğu zaman ilkbahar ekinoksu balık burcuna denk gelmektedir. bu yüzden isa'nın balık ve balıkçılık ile ilişkilendirilmesine şaşmamak gerek
---/exkurs---
dünya' nın, elips şeklinde olması ve 23 derece 27 dakika eğik olmasından mütevellit, dönüş ekseninden geçen doğrunun, kutuplarda 26.000 yılda tamamladığı dönüşe verilen ad. bu nedenle kuzey ve güney yarım kürelerde, gökyüzünde görünen yıldızlar zamanla yer değiştirmektedir.