bugün

Yaşanan korkutucu bir tedirginliktir. Sanki ülke hatta dünya çapında aranan bir suçluymuşum da, kimliğe bakınca suçum ortaya çıkacak ve ben daha ne olduğunu anlamadan bileğime kelepçeleri takıp, elleri ensemde polis arabasına itekleye itekleye götüreceklermiş gibi.

Ben Bunları kafamda tasarlarken, geri uzatılan kimlikle bir oh çekiyor, gözlerimle teşekkür ediyorum. Cidden suçlu değildim çünkü...
Bu korkumu nasıl yenebilirim arkadaşlar?
boşunadır. kimlikte essy yazmıyorsa korkma şekerim. ama yazıyorsa erkek düşmanlığından alırlar içeri ahah.
Sadece yakalaması olanların yapacağı şeydir.
hep bu amerigan filmlerinin etkisi. bir şekilde bir aksiyon sahnesi canlanır subminal ile beslenen beynimizde. tedavisi çok zor bir hastalık.
-adam tedirginin teki çıktı rıza baba.
Bir de şöyle bir senaryo canlanıyor kafamda:
Kimliğim sorulacak, göstereceğim, polis belli etmek istemediği bir anlık hayretle bir kimliğe bir bana bakacak. "hemen döneceğim" diyecek ve bir müddet sonra diğer polislerin de bakışını üstümde hissedeceğim.
Şüphe yaratmamak için sistemde sorun çıktığını, biraz uzun süreceğini söyleyerek benim endişemi azaltacak.
Aradan 10 dk geçecek ve peş peşe 5 shortland, 2 toma ve 1 helikopter gelecek. Polisler etrafımı saracak, özel harekat çoktan bina çatılarına çıkmış olacak, ellerimi enseme koyup yere çöküp teslim olmam gerektiği bağırılacak... Korkacağım, ne olduğunu anlayamayacağım, polis yaklaşıp elimi kelepçeleyecek, zorla shortlanda bindirileceğim, neler olduğunu sormak için ağzımı açtığım sırada alnımda silahın buz gibi kabzasını hissedeceğim...
Kendime geldiğimde ise turuncu tulumlarla hapishanede kıytırık yemeklerin yapıldığı yemekhanenin sırasında olacağım...

bu senaryoyu polis kimlik sorunca kurguluyorum ve 1 dakikadan az bu süre zarfından polis kimliği geri uzatana kadar farklı hikayelerle devam ediyor.
Veya fazla aksiyon filmi izlememin de payı olabilir.
Gereksizdir. Çünkü neden olayım?

Zaten polis kimlik sorunca bana, ben de ona soruyorum. Önce o göstersin bana ne. Polis kıyafetini ninem de giyer, kemeraltı'nda satılıyor.

Ayrıca bana kimlik sormuyorlar genelde. insan yerine konmamış gibi hissediyorum.
ister istemez başıma gelen durumdur. “Acaba beni mi arıyorlar lan” diye geçiriyorum içimden. Marketten bir şey almadan çıkınca yaşanan tedirginlikten işte bu.
Büyük korkularımdan biridir. Kendimi değil yurt içinde, interpol, cia, FBI hatta mossad tarafından aranan azılı bir suçlu gibi hissediyorum.
Meğer herkes benim peşimdeymiş de bulana ödül vaat edilmiş öyle bi suçluluk duygusu.
Suçum ne acaba, çok sevmek falan mı...
kütük Diyarbakır olanlar için gayet olası durum.
Polis bu işi-eğer ki bir ihbardaki eşgale uymuyorsanız- tamamen tipe bakarak yapar. O yüzden kusuru kendinizde arayın.
Hiç bir suçunuz olmasa bile panik ve korku yaşarsınız.
Kimliği polise uzatırken şöyle diyaloglar olur:
+ Valla ben bir şey yapmadım.
- ona biz karar veririz.
+ abi valla bak ben...
- tamam kes!
malı edirne sınırda erector'dan aldım, aksaraydaki istasyonda alkolik oldum teslim alacak deyin.
Tipiniz bozuktur.
türkiyenin bir korku devleti olduğunun kanıtıdır.