bugün

akdeniz kıyılarında yaşayan sırtı renkli şirin kertenkele türüdür. Hırvatistan açıklarında Pod Kopiste ve Pod Mrcaru adlı iki küçük adacıkta da bunların bir sülalesi yaşar. italyan duvar kertenkelesi (akdeniz kertenkelesi) de denir.

görsel

1971'de, temel yiyeceği böcekler olan Akdeniz kertenkelesinin(Podarcis sicula) bir sülalesi Pod Kopiste yaşarken, Pod Mrcaru'da bulunmuyordu. O yıl araştırmacılar beş çift Podarcis sicula'yı Pod Kopiste'den Pod Mrcaru'ya götürdüler. 2008'e gelindiğinde araştırmacılar neler olup bittiğini görmek için adaları ziyaret etti. Grup Pod Mrcaru'da kocaman bir kertenkele popülâsyonu buldu ve DNA analizi bu kertenkele popülasyonunun türünün gerçekten de Podarcis sicula olduğunu doğruladı.

bilimadamları taşınan kertenkelelerin torunları üzerinde gözlemler yapıp, bunları Pod Kopiste'deki kertenkelelerle karşılaştırdılar ve belirgin farklılıklar tespit ettiler. gözlemlenen şey, on yıllar içinde yani bir insanın yaşam süresi içinde gözlemleyebileceği kadar hızlı gerçekleşmiş olan evrimsel bir farklılaşmaydı.

Pod Mrcaru kertenkeleleri, yani "evrilmiş" popülasyon, "asıl" Pod Kopiste popülasyonundan önemli ölçüde daha büyük (daha uzun ve daha geniş) kafalara sahipti. Bu da ciddi bir ısırma gücü anlamına geliyor. Genelde böylesi bir değişiklik beraberinde vejetaryen beslenme biçimini getirir ve Pod Mrcaru kertenkeleleri gerçekten de Pod Kopiste'deki atasal" kertenkelelerden daha fazla bitkisel besin tüketiyor. Pod Kopiste popülâsyonunun hala sürdürdüğü neredeyse tamamen böceklere (yandaki grafikte geçtiği şekliyle, eklembacaklılara) dayalı besin tercihi Pod Mrcaru kertenkelelerinde, özellikle de yazın, büyük oranda vejetaryen bir beslenme biçimine kaymıştı.

Bir hayvan, vejetaryen bir beslenme biçimine kayınca neden daha güçlü bir çiğneme yeteneğine ihtiyaç duyar? Çünkü bitkilerde hücre duvarı selüloz ile sertleşmiştir ama hayvan hücrelerinde böyle bir şey yoktur. At, sığır ve fil gibi otçul hayvanlarda selülozu öğütmek için değirmen taşına benzer dişler bulunur.

Vejetaryenlerin bağırsaklarında da kendilerine özgü bir takım farklılıklar bulunmaktadır. Hayvanlar genellikle bakterilerin ya da diğer mikroorganizmaların yardımı olmadan selülozu sindiremezler. Çoğu omurgalı bağırsağında çekum ya da körbağırsak denen kör bir girinti bulunur. Selülozu sindiren bakterilerin yaşadığı bu yapı bir mayalanma odası olarak işlev görür (bizdeki apandis bizden daha fazla vejetaryen olan atalarımızdaki büyük körbağırsağın körelmiş halidir). Etçillerin bağırsakları otçullarınkinden genelde daha basit ve daha kısadır.

Otçul bağırsağında görülebilecek ayrıntılardan biri körbağırsak kapakçıklarıdır. Kapakçıklar tam kapanmamış birer duvar gibidirler. Bazıları kaslı olan bu kapakçıklar bağırsağın içinden geçen materyalin akışını düzenleme, yavaşlatma veya basitçe körbağırsağın içinin yüzey alanını artırma işlevi görürler.

Etkileyici olan şudur ki normalde Podarcis siculada Körbağırsak kapakçığı görülmeyen, sadece son otuz yedi yıldır otçulluğa doğru evrilmekte olan Pod Mrcaru'daki P. sicula popülâsyonunda evrilmeye başlamıştır.

Araştırmacılar Pod Mrcaru'daki kertenkelelerde başka evrimsel değişimler de keşfettiler. Popülâsyon yoğunluğunun arttığını ve kertenkelelerin kendi bölgelerini, Pod Kopiste'dekilerin aksine savunmayı bıraktıklarını gözlemlediler.

kısacası Evrim gözlerimizin önünde gerçekleşmiştir.

http://news.nationalgeogr...421-lizard-evolution.html
Sol frame'de görünce bir an yeni bir yazar (italyan duvar kertenkelesi) zannettiğim hayvan(mış meğer).
yaklaşık 1 saat önce markete alış veriş yapmaya giderken gördüğüm hayvandır.