bugün

evine gelen pizzacıyı taciz ederek, ondan faydalanmak isteyen sapık kızdır.

artık rüyalarımda huzur bulabiliyorum sadece. hiç bir dayatmanın yapılmadığı rüyalarım var ve henüz kabusa dönüşmedi hiç biri.hiç birinde angarya işçi değilim. hiç birinde kapitalizme hizmet etmiyorum. bir tek rüyalarımda vuku buluyor aranan saadet. bir tek rüyalarım arka çıkıyor şu efkarlı adama. bir sabaha daha merhaba dedim, bir rüyamı geceye gömerken. bir güne daha uyandım istemeyerek, cebren... kimsenin sizi anlamadığı bir dünya da yaşam yaşamayanın anlayamayacağı kadar zor. herkes uzak size. her gönül ırak. sabahlarım, ölen gecenin yasını tutarcasına gözümü buğuluyor şemsin doğuşuyla. sabahları aynada bana bakan adamın gözleri kanlı oluyor hep... bir sabahın daha kasvetiyle gecemi mahvettiği bir gündü. depresyonda gibiydim, son zamanlarda olduğu gibi. ne evden çıkmak istiyordum, nede evde oturup günümü sırf yazmış olmak için yazılmış 10000 karakterli aptal bir yazıya heba etmek. içimdeki bıkkınlık, tarif edilemez bir boyuttaydı kısacası... güzelce yüzümü yıkamış, kahvaltı sofrasına oturmuştum. annem komşumuz dilek ablagile yardıma gitmişti. akşam onlara misafirdik. ne garip adet! birine misafir olup, öğlenden gidip yemek için yardım etmek. kahvaltının yanına açtığım latin amerika türküsü eşliğinde iştahsız iştahsız kahvaltımı ediyordum. içimde günlerin yorgunluğu, bir kaç gün önce yaşadığım kötü olayların izleri o denli canlı olmalı ki türkü bile aklıma dramı çalıyordu. kapı çaldı. gidip baktım kimdir, kimin nesidir diye? kafam önceki akşamdan kalma olacakki annemin gelmiş olabileceğini hiç düşünmeden asıldım tokmağa merakla. annemi görünce hiç bir ifade takınmadan soğuk bir şekilde döndüm sofraya. annem başlayıverdi söze: + kahtın mı badem gözlüm. ne çok uyudun bu gün. - kalktım anne kalktım. çok yorgunum. canımda çok sıkkın. + bu gün iş yok tabi. e çık dışarı biraz hava al, şimon peres gibi olmuş suratın.(annem peresi hiç sevmez) - dışarıda ne yapcam anne ya. arkadaşlar hep tatilde. + sen de gitseydin ya onlarlan. napcan 20 gün evde. geçmez böyle günler, bak diyim. - karılarıyla gittiler anne. benim gibi değiller ya, çoluk çocuğa karıştı hepsi. + vah yavrummm. yalnızlıktan bu hale geldin sen. seni evlendirmenin vakti gelmişte geçiyor. - evlenmek felan istemiyorum ben. hem sen işine bak niye geldin? + sana bakmaya geldiydim evladım. hee bide dilek ablan mehmet in yanına gitsin, akşam beraber gelirler diyo. temizliçi gelcek birazdan, kalma evde. - üff! mehmet abiyi de hiç sevmiyom zaten. ben oturum evde. hadi sen git işine bak. + dedim ya oğlum temizlikçi gelecek. yatak odasını temizlesin, odayı kitleyip geri dilek ablangile döncem geri. hadi sende çık dışarı bi günlük. - tamam anne ya! akşama doğru uğrarım mehmet abinin yanına, geliriz beraber. gidiyim bi hacı amcaların elini öpüyüm kahvede. + tamam oğluumm... evden zor attım kendimi. gerçi hiçte istekli değildim denizin o boğucu havasını solumaya. mahallenin kahvehanesine gidip, hacı amcalarla sohbet ettik. ülke meselelerine parmaklar felan bastık. akşama doğru söz verdiğim gibi mehmet abinin yanına gittim. gittiğimde akşam olmak üzereydi. son siparişleri alıyorlardı. mehmet abi beni geçte olsa fark edip çaktı selamı... +ooo kim gelmiş! gel otur yiğidim. nerelerde kaldın. akşamüstü gelirsin sana özel pizza yaptırmıştım. sana ulaşamayınca elemanlara pay etim. çok hakiki pizzaydı. bol malzemeli felan! mehmet abi cümleleri çok uzun kurduğu için, daha doğrusu söze bi başladı mı sözü bitirmemek istercesine inatla neden sonuç yaptığı için çoğu zaman özneyi unuturdum. cevaben mukabele ettim. -hoş bulduk mehmet abi. iyi yapmışsın, toktum bende. ee işler nasıl, iyidir ya? +yuvarlanıp gidiyoz be yiğidim. nasıl olsun işte. - iyi iyi. baya iyi çalışıyo elemnalar, sipariş çok herhalde. +ee akşam oldu. şimdi boyuna sipariş alıyoruz. millet aç. pizza bekler. - ehehe gibi samimiyetsizce sırıttıktan sonra sohbete bir şekilde devam ettik. son siparişlerin pizzları komple çıkınca, dağıtım başladı. dükkanı kapatma vakti gelmişti. yolumuzun üzerindeki müşterilere bırakmak için 3 pizzayı da mehmet abi aldı. + kalk gidelim yiğidim. şunları da sahiplerine verelim gidip. yolumuzun üzerinde, boşuna elemanlar benzi yakmasın. hem yoruldu onlarda. tamam abi deyip atladık mehmet abinin minibüsüne. yolda radyodan pkk nın düzenlediği hain saldırı haberierini dinliyor yer yer küfürler düzüyorduk. o konulara hiç girmiyorum şimdi! ilk pizzayı bıraktı mehmet abi. geldi, vitesi boştan bire takıp, bastı gaza. 200 metre kadar ilerde aynı sitenin farklı 2 bloğuna birer sipariş vardı. birini bana verip: '' yiğidim bi zahmet şunu 5 kata çıkarıver'' dedi. bende başüstüne çekip kaptım pizzayı, tırmandım merdivenleri. asonsörden çok korkarım, mazallah kalır felan. 5. kata çıkınca bir parça soluklanıp, zili çaldım. biraz bekledikten sonra kapıyı altına eşorfaman ve üstüne gecelik dar bir bluz giymiş güzel bir bayan açtı. hanım hanımcık bir şey sandım ilk gördüğümde. çok tatlı bir şey gelmişti gözüme... + başak hanım! pizza siparişinizi getirmiştim.(mehmet abi elbette bayanın simini söylemişti) - heh, hele şükür. çok acıkmıştım. siz hep bu kadar yavaş mı çalışırsınız acaba? + kusura bakmayın hanfendi, bu saatlerde çok yoğun oluyoruz.(sanki dükkanda çalışıyorduk ha!) -tamam ya şakasına dedim. öyle çokta acıkmadım. pizzayı bitiremem felan bence. + neyse hanfendi afiyet olsun iyi ak...(şamlar demeden bayan sözümü kesti) - gel içeri canım, beraber yiyelim. acıkmışsındır sende. + çok teşekkür ederim hanfendi. fakat gitmeliyim. - kasma bu kadar ya. gidersin hele. ne acelen var. + iyi akşamlar hanfendi... derdemez kolumdan tuttu ve beni yavaşça kendine çekmek istedi. -gel bide ben bakıyım tadına. aslında çok güzel bir kızdı. yani eğer art niyetim olsa mehmet abi 5 dk fazla beklesin der, içeri girer kızı çok pis kendine getirirdim. bu şeyi yapmak çok zor olmasa gerek. bakir olduğumdan bilmiyorum pek fazla ama! hemen çektim kolumu... hızlı adımlarla merdivenlerden aşağı bırakıverdim kendimi. bir bayanın böyle bir şey demesi çok kötü kalbime dokunmuştu. gözlerim dolmuştu bir anda. kendimi bakire olmayan bir bayan gibi hissettim o anda. ''gel bide ben bakıyım tadına''... ne kadar çirkin bir laftı bu. hızla inip, minibüse bindim. hiç bir şey olmamış mehmet abimgilin evine gittik. yemeğimizi yedikten sonra, bir bardak çay içip erkenden döndüm eve. odama gidip, çiseleme başlayan yağmuru izledim penceremden. bir sigara yakıp pusladım camımı. sonra yatağıma girip, teslim ettim kendimi rüyalara...
(bkz: karışık pizza)
naugty america'nın erkekler üzerinde ki etkisinden başka bir şey değildir.
çok amerikan pornosu izlemiş, "bizim ülkemizde neden yok?!" diyerek harekete geçmiş kızdır.
yollu gibidir.