bugün

Çok az veya çok fazla olunca insanı zıvanadan çıkartan kağıt parçası.
Necip fazıl kısakürek'in piyes kitabı.
1 milyon dolara götünüzü siktirir misiniz sorusundaki dolar.
O değil de keşke zamanında bekareti satsaydık üç yüz beş yüz bin dolara amk bedavadan gitti anshanshsm
Harcaması çok zevkli..
cok ciddi sıkıntılarım olan arac.
para konusamam mesela. bana ayıp geliyor. is gorusmelerinde konusmakta en zorlandıgım kısım hep "maas beklentiniz?" dediklerinde olmustur.
parayla sıkıntılarım babamdan kaynaklanıyor. cunku babam paraya tapan ve parayla dunyayı satın alacagına inanan bir insandı. ben de tepki olarak onun durusuna alayına muhalefet olmusum.
cok paradan konusan insanlar iter beni. parayla daha mutevazı bir durusu olan insanlar ceker.

ya tabi ki benim istedigim dunya yok.
ben hem belli bir yasam standardını saglayacak paramız olsun, hem de pek paradan konusmayalım istiyorum.
olur, baska?:)
Her şey değil ama çok şeydir. Bunun en büyük örneği tedavisi mümkün olan ama tedavi masrafları yüksek olan hastalıklardır. Örneğin sma. Tek seferlik aşı ücreti 2.5-3 milyon dolar. Ailenden ya da en yakınlarından birinin bu hastalıkla savaştığını bir düşün. Bu paraya sahip olsan gözünü kırpmadan verirsin ama olmayınca gözünün önünde her geçen gün eriyip tükenmesine seyirci kalmak zorundasın. Kimi zaman yaşamla ölüm arasındaki ince çizginin adıdır para!
Sevmediğim bir araçtır. Savaşların, aile içi birçok kavganın, huzursuzluğun, tartışmaların ana nedenidir.
açıkça görülüyor ki bazı insanların allah'ı.
hayatımı idame ettirebilmeye yetecek kadar olan araç.

maşallah deyin çok güzel tanımlar giriyorum bugün. daha hiç amcık demedim.
kova çağı ile birlikte artık esas güç değildir.

artık esas güç fikirlerdir ve teknolojidir.
Amaç değil ama çok etkili bir araçtır.
Zamanında napolyon'a bile kendisinden bahsettirmiş lakin insanoğlunun elinin kiri olan şeytan icadı şeydir.
Bu devirde çok önemli olan şeydir. Dışarıya adım atıyorsun illa ki harcıyorsun. Sürekli elden ele geçen ödemeler...
Biz piyonuz. Piramidin en tepesindeki aileler bizimle oynuyor.
el kiridir derler, ancalkenflasyon bütün paramızı kirletti.
Bir amaç değil araç olarak görülmesi gereken.
bana dayanmıyor ya. o kadar hızlı harcıyorum ki parayı anlayamıyorum niye böyle.
Çok şey dir ama her şey değildir. Nefes kesilince kesilir her şey.
şöyle birkaç milyon dolarım olsa da kurtulsak.
görsel
Hayatın olmazsa olmazıdır. Allah herkese, gönül rahatlığı ile harcayabilecegi para nasip etsin. bekçiliğini yapacağı parayı ise, nasip etmesin.
para

beyoğlundan geçiyorum.
istiklal caddesini boylu boyunca gören bir noktadayım.
vakit akşam. ışıklar yanmış.
bütün caddenin ışık demeti, kuru ve pörsük papatyalardan bir buket...
bu demetin içinde, kan yanaklı birkaç krizantem... tayyare piyangosu bayilerinin reklamları...
yaşadıklarını haber veren yalnız onlar.
sinema hareketsiz, gömlekçi çıplak, kuyumcu donuk, lokanta aç, eczane hasta...
yalnız piyango bayileri işbaşında...

vitrinlerin tepesinde yuvarlak dönüyor, oklar kıvrılıyor, dört köşeler geçit resmi yapıyor.
hele vitrinleri görülecek manzara...
hemen hepsinde, gözönüne serilmiş bir servet tesiri yapacak ayrı bir tertip...
tertipler arasında müşterek nokta, teşhir edilen banknot desteleri... onar, beşer, birer liralık banknotlardan kalın desteler...
fakat yalan...
destelerin içi kof...
üzerlerinde altın suyundan ince bir zar... birer tek banknot... bayiler 50-60 liralarını birkaç gece için tedavülden kaldırıp gelen geçenin akimi oynatacak bir hile hazırlamış. muvaffak hile...
her vitrinin karşısında bir halka insan...

hazin hazin düşündüm:
halk ne anlaşılmaz şey!
yüzüne karşı züğürtlüğünü haykıran, aç olduğu nesneyi, şeffaf bir duvar arkasında teşhir eden, böylece hırsını nezaketsizce suratına çarpan aşağılık bir hileye hemen teslim oluveriyor.

oltanın ucundaki yarım solucana esir koca balık!

necip fazıl kısakürek - 8 Temmuz 1939 / çerçeve 1
Bunun yüzünden birbirlerini öldürüyorlar.
şu sıralar çok çabuk biten ekonomik madde. sigaraya ve yemeğe çok fazla para harcıyorum.
Lidyalılar tarafından bulunmamıştır. Anadolu’da para diyebileceğimiz, ağırlığı-şekli-içeriği belli ve üzerinde standart figürler bulunan ilk metal parçaları m.ö. 7. Yy’ın tasa en başlarında, bilinmeyen iyon (batı anadolu) darphanelerinde basılmıştır. Bunlar, stater ölçüsünden hemhekte (1/12 stater) ölçüsüne kadar, çoğunlukla tüccarlar tarafından basılmıştır.

Sonrasında efes’teki artemis tapınağı, bu tüccarlardan phanes (phanos da denir ama parasının üzerinde phanes emi smha yazıyor) adına basılmıştır.

Phanes, sonrasında tüccarlıkta başarı gösteremez, iflas eder ve mısır’a giderek firavun’un ordusunda asker olur.

Sonrasında, lydia kralı alyattes, ilk resmi parayı bastırır. “Tek aslan” olarak bilinen bu para, bir devlet tarafından basılan, arkasında kralın garantisi olan, resmi erk tarafından tanımlanmış ve imal edilmiş ilk paradır. Trite formunda (1/3 stater) üretilmiştir, fakat bunun da yarısı, üçte biri ölçeklerde basılmıştır. Oğlu kroisos ise, şehrin kült hayvanı aslanın karşısına bir boğa da eklemiş ve pers istilasına kadar altın ve gümüş olarak lydia paralarını, 12 farklı darphanede bastırmıştır.

Soru şu: parayı neden lydialılar buldu, ne ihtiyaçları vardı? Lydia’da demir vardı, tüm dünyadan önce demir çağına girdiler, ucuz ve bol silahlar üretip o zaman bilinen tüm dünyaya bunu sattılar. Parayı teknik olarak buldular, çünkü bu icada bir ihtiyaç vardı. Ormanda yaşayan germen’in parayla işi olamazdı, kafa yormasına da hiç gerek yoktu.

Türkler para bastı mı? Negar hunları mı, öyle bir türk kavimi, sasani drahmilerini taklit ederek bir şeyler basmış ama esas sürpriz bu değil.. çok erken dönemde kazaklar para basmıştır, fakat deriye basmışlardır. Dolayısıyla günümüze bir örneği gelmemiştir.
Varsa 1 milyon dolar alırım yani.