bugün
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi15
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen14
- fenerbahçe amblemindeki ot10
- kur an çevirisi yapmanın haram olması30
- fenerbahçe18
- dilan dere ile evlenmek11
- sevgiliyle uyumak13
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş19
- abberrline9
- mauro icardi22
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- hadise'nin külotla marş söylemesi11
- online 28 yazar şu an ne yapıyor9
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- müslümanların anadili arapçadır10
- icardi190511
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- hamas9
- para bok huzur yok10
- albay kemal11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz23
- true karı mı9
- satrançta oyuna beyazın başlaması8
- 195 lik erkek olarak 150 lik kızla çıkmak12
- galatasaray19
- ismail kartal11
- ergin ataman13
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- fenerbahçe taraftarı12
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması9
- ikizler burcu erkeği10
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- nihavend longa8
- sokak hayvanları uyutulacak8
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
- mika raun'un gelinlik giymesi12
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler14
- true bekarsa ispatlasın13
- sözlükteki en sapık 10 yazar16
- fettullah gülen'in ölmesi22
- ölen arkadaşın karısının seksi olması9
Tiktok, Youtube ve ınstagram gibi platformlardaki zengin içerik oluşturucular, müsrif yaşam tarzlarını, giyim alışverişlerini, yurt dışı gezilerini, lüks spor arabalarının görüntüleriyle takipçilerinin yüzlerini ovuşturmaktalar. Gerçekçi olmayan standartlar belirlemek ve zenginliği gösteriş yapmak için kullanmak yeni bir şey olmasa da sosyal medya kullanımının aşırı yaygınlaşması nedeniyle yansımaları farklı olmaya başladı.
Bu karşılaştırma kültürünün yaygınlaşması özellikle Z kuşağı jenerasyonunu fazlasıyla tetikliyor ve banka bakiyelerini gözardı ediyorlar. Kısacası ayağını yorganına göre uzatmayı birden ve büyük bir istekle bırakıp aslında ihtiyaçlarının çok ötesinde
şeylere parasını yatırıyor.
Görüntü ve hikaye bombardımanına tutulan özellikle j kuşağı jenerasyonu da internette gördüğü görselleri yaşatmak ve belirli bir satınalma işlemi yapmaya, imkanlarının üstünde yaşamaya kendini adeta mecbur hissediyor. Bunu kendi yaş grubunda, altında ya da üstünde pekçok kişinin de yaptığını düşünüyor. Adeta inceldiği yerden kopsun ya da belki bir kuyuıya düşeceğini bilmesine rağmen oradan çıkıp çıkamayacağına olan merakı.
işte bu fenomeni uzmanlar "Para Dismorfisi" diye adlandırdılar. Yani "kişinin mali durumu hakkında kötü kararlara yol açabilecek çarpık bir görüşe sahip olması
Öte yandan bu kuşağın aldığı her harcama kararı da kötü sonuçlara yol açmıyor. Özellikle gündelik kullanım harcamaları değil de mülk, araba gibi şeylere ödeyebileceğinin çok üstünde para verenler bundan hiç de zararlı çıkmadılar. Özellikle benim çevremde... Biriktirdiği üç kuruş paranın üstüne ödeyebileceğinin çok üstünde uçuk bir kredi çekerek ev aldı bu jenerasyondan bir arkadaşım. Benim gibi orta kuşak üstü yaş grubundaki abla ve abilerinin "aman yapma, nasıl ödersin" laflarına aldırmadan devam etti. işler normal bir şekilde devam etseydi gerçekten de ödeyemezdi. Ama ülkede ekonomi çok hızlı bir şekilde tepetaklak oldu. 1 milyon gibi döneminde çok fahiş bir fiyatla aldığı evi 2,5 yıl sonra 15 -17 milyon aralığında sattı. Kullanmış olduğu kredinin pula dönmesi bundan da önce oldu. Parasının neredeyse yarısını abuk subuk diyebileceğimiz bir süre şeye harcadı. Tatillere gitti, yemeği sürekli dışarda yedi, lüks diyebileceğimiz şeyler aldı. Ama bu sefer de faizler çıldırdı. Kalan parasını bankaya yatırdı. Faizlerin 30'lu bandlarda olduğunda ayda 180 bin faiz getirisi vardı. Şimdi sormuyorum bile. Biz de sözde akıl veren büyükler durumundayken ahkam kesen iş bilmezler katına indik. Evet, belki her alınan karar bu derece olumlu sonuçlanmayabilir. Ama Z kuşağının hayatı yaşamakla ilgili kesin bir kararı var. Kendilerinden önceki kuşaklardan çok daha cesurlar. Bu kimilerinin patlamasına yol açacak elbette. Ama yaşamın hakkını veren, ardında iz bırakan çok daha fazla üyeye sahip olacaklar.
Bu karşılaştırma kültürünün yaygınlaşması özellikle Z kuşağı jenerasyonunu fazlasıyla tetikliyor ve banka bakiyelerini gözardı ediyorlar. Kısacası ayağını yorganına göre uzatmayı birden ve büyük bir istekle bırakıp aslında ihtiyaçlarının çok ötesinde
şeylere parasını yatırıyor.
Görüntü ve hikaye bombardımanına tutulan özellikle j kuşağı jenerasyonu da internette gördüğü görselleri yaşatmak ve belirli bir satınalma işlemi yapmaya, imkanlarının üstünde yaşamaya kendini adeta mecbur hissediyor. Bunu kendi yaş grubunda, altında ya da üstünde pekçok kişinin de yaptığını düşünüyor. Adeta inceldiği yerden kopsun ya da belki bir kuyuıya düşeceğini bilmesine rağmen oradan çıkıp çıkamayacağına olan merakı.
işte bu fenomeni uzmanlar "Para Dismorfisi" diye adlandırdılar. Yani "kişinin mali durumu hakkında kötü kararlara yol açabilecek çarpık bir görüşe sahip olması
Öte yandan bu kuşağın aldığı her harcama kararı da kötü sonuçlara yol açmıyor. Özellikle gündelik kullanım harcamaları değil de mülk, araba gibi şeylere ödeyebileceğinin çok üstünde para verenler bundan hiç de zararlı çıkmadılar. Özellikle benim çevremde... Biriktirdiği üç kuruş paranın üstüne ödeyebileceğinin çok üstünde uçuk bir kredi çekerek ev aldı bu jenerasyondan bir arkadaşım. Benim gibi orta kuşak üstü yaş grubundaki abla ve abilerinin "aman yapma, nasıl ödersin" laflarına aldırmadan devam etti. işler normal bir şekilde devam etseydi gerçekten de ödeyemezdi. Ama ülkede ekonomi çok hızlı bir şekilde tepetaklak oldu. 1 milyon gibi döneminde çok fahiş bir fiyatla aldığı evi 2,5 yıl sonra 15 -17 milyon aralığında sattı. Kullanmış olduğu kredinin pula dönmesi bundan da önce oldu. Parasının neredeyse yarısını abuk subuk diyebileceğimiz bir süre şeye harcadı. Tatillere gitti, yemeği sürekli dışarda yedi, lüks diyebileceğimiz şeyler aldı. Ama bu sefer de faizler çıldırdı. Kalan parasını bankaya yatırdı. Faizlerin 30'lu bandlarda olduğunda ayda 180 bin faiz getirisi vardı. Şimdi sormuyorum bile. Biz de sözde akıl veren büyükler durumundayken ahkam kesen iş bilmezler katına indik. Evet, belki her alınan karar bu derece olumlu sonuçlanmayabilir. Ama Z kuşağının hayatı yaşamakla ilgili kesin bir kararı var. Kendilerinden önceki kuşaklardan çok daha cesurlar. Bu kimilerinin patlamasına yol açacak elbette. Ama yaşamın hakkını veren, ardında iz bırakan çok daha fazla üyeye sahip olacaklar.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar