bugün

(bkz: rapunzel)
beni yazar olduğum gün kötüleyen yazar.
sevdiği yiyecekleri kötülediğim yazar.
bilerek uyuzluk yaptığım yazar... haksızım, biliyorum... ama şu an şöyle güzel bi frambuazlı pasta olsa yemez misin, söyle..
bu gidişle ileriki yaşlarında kalori ile büyük dertleri olacak yazardır, tanrı korusundur.

(bkz: kazan dibi)

(bkz: tiramisu)

(bkz: kaymaklı ekmek kadayıfı)

(bkz: midye)
eskisehir de sözlük zirvesi' ne beklenen yazardır.
ben bir melek tanıdım bundan baya bi zaman önce. baya bi zaman derken çok etse 3 ay eder ya, neyse. böyle bi kıpır kıpır, milleti kanatlandırmaya pek bir hevesliydi, benimse o ara kanatlanacak halim yoktu pek, ses etmedim. sordum bi yarım ağız "zararlı olmasın onlar?" diye, yarım ağız cevap verdi her işini savunan onurlu genç gibi "hiç zararlı olur mu? içiniz, içiriniz." diye. gerçi o pek işiyle anılmak taraftarı değil, bundan mütevellit bu bahsi kapatmakla yükümlüyüm yani şu an.

ben bir melek tanıdım bundan kısa bi süre önce. kısa bi süre derken çok etse 2 hafta eder. gerçi tanıdığın birini yeniden tanımak mevzuu pek bi saçma geldi bana ama ya neyse.. ne diyordum, evet melek.. şimdi söylesem inanmazsınız ya ben yine söyleyeyim de isterseniz inanmayın.. melekler fıkra da anlatabilme yetisine sahiplermiş, onu öğrendim ben. bi de x vardı işin içinde, zaten işin içine x girdi ben anlamamaya başladım. bi insan (pardon, melek) nasıl güzel x olabilir, bunun dersini verdi kafa bi milyonken, kahkalara boğulmanın nasıl olduğunu da anlamış oldum pratikte. bundan daha emprovize x olunamazdı zaten, saygı duydum..

derken ben bu melek ile muhabbet etmenin ne derece keyifli olabileceği gerçeğinin de farkına varmaktan geri duramadım bir süre sonra, ki şu anda ne uzun bi cümle kurduğumun farkına varıp bunu bitirmem gerektiğinin farkına vardığım gibi.. yazı yazma eyleminin ne kadar özel olduğunun farkına vardım tekrar ve hala yüreğinden koparıp bir şeyşeyleri kağıdın üzerine bırakabilen bir insan tanıyıp sevindim kendimce, gülümsedim öylece. e bi melek fıkra anlatabiliyosa, yazıyı haydi haydi yazardı, neden şaşırdığıma şaşırdım, afalladım öylece.. toparlamam zaman aldı..

meleklerin ajanları da olurmuş efendim, benden söylemesi.. cafede zağar gibi otururken "lan noluyoz anasını satıyım!" deyip yan masalara bakmadım değil hani.. o derece yani. yaptığım mübalağa sanatı değil canlar, aynen böyle işte. hala anlamlandıramamaktayım! (az evvel yazdığım kelime de çok şekil oldu he)

ben bi melek tanıdım ve iyi ki tanıdım.. uzaklarda olsa da böyle konuşabilecek birinin olması -tecrübeyle sabit olmak üzere- çok güzel bir şey gerçekten..

hep gül, bırakma gülmeyi hiç.. çünkü gülmenin, dünya üzerinde bu kadar çok yakıştığı insan çok az..
(bkz: pammuk şekeri)
gecenin bi yarısı, el sürçmesinden müteakip yaptığım bir yanlışlığı gözüme gözüme sokmayı marifet sayan yazar kişisi.. yok o değil de beni deşifre etmek uğruna daha neler yapacak onu merak ediyorum ben. *

ama yazdım bi kenara, elime düşmeye görsün, vallahi süründürürüm insanı.. tetikte bekliyorum haberin olsun.. bi de melek demişim kendisi için, eksik yazmışım:

(bkz: kara melek)
iskender olsun, kokorec olsun bunlarin hepsi bahanedir. nar gibi atesin uzerinde tereyaglı kuzu cevirme sahanedir dedigim yazar. * * ~
dumanı üstünde lazanyam ile selam ettiğim kişi.
1. yılın kutlu olsun yazarı.
birinci sözlük yılını kutladığımız yazar.
20 ocak 2007 ankara bok yiyoruz zirvesi organizatörü. ağzının tadını iyi biliyor maşallah...
nice yıllara...
ya ben bu başlık sahibiyle bir türlü tanışamadım.

iftar zirveme geldi, içtim ne kadar redbull'u varsa ama işte öküzlük "kim getirdi lan bunları" diye hiç sormadım.

ben değil duvarlar zirvesine de geldi, metrekareye 4 yazar düştüğü için gene tanışamadım.

oysa tandoğan'Da kızakla kayıyoruz gibi bir zirve düzenlemek konusunda ortak fikirlermiz var.

evet ne diyorduk bugün 14 ocak. sözlük 1 yaşında..

ve nice 14 ocak'lara, al sana balon, geç içeri;

- kızım, arkadaşın elindeki torbaları alın, masalara dağıtın, pasta falan verin sonra da.

edit : ulan 1 dakikayla kaçırdık tarihin anlam ve önemini görüyo musun yaa, neyse...evet artık sözlük normal haline dönebilir.
kapattık kardeşim. *
birinci yılını kutladığım, nice senelere yazarı...
20 ocak 2007 ankara bok yiyoruz zirvesi organizatörü yazar. bana buluşma noktasını tarif etmiş, google earth'ten koordinat vermiş, en sonunda benim buluşma noktasını bulmamı sağlamış yazar. kendisine çok teşekkür ediyoruz, o olmasaydı aç kalırdım cumartesi gecesi. *
çaylak olduğum $u dönemde * mesajına kar$ılık veremediğim için kendimi bu saatte mahçup hissetmemi sağlayan yazardır..
sözlükte, mesaj kutumu farketmemi sağlamı$ ilk insan. yazıları takip edilesi.. * *
(bkz: devrik organizatör)

bok yeme kisvesi altında bizi bir araya toplamayı kendine düstur edinmiş, bundan mütevellit keyifli saatler geçirmemiz için çırpınmış, kendisine teşekkürlerden bir demek sunmayı bir borç bildiğim yazar kişisi..

(bkz: önümüzdeki maçlara bakacağız)
(bkz: mükemmel organizatör)

önüne direksiyon kıracağım yazar, dikkatli olsun. boş gezme ha.
sabahın belirli saatlerinde sürekli online listesine baktıran ki$idir. *
uktesever vampir yazardır.
malları hazırla, teslimat bir hafta sonra. ostim deki yılmaz usta nın mekanında buluşulacak, saati haber veririm, unutma "no cops".
sana entry borcum var, biliyorum*şimdilik ufak bi girizgah yapayım..
(bkz: buraya edit gelecek)
sabahlara kadar oyun oynadığımız, sohbetin dibine vurduğumuz biricik buddyim benim... nasıl bir sevgi özelliğine sahipsin sen yahu.. *
sonra... dertleri sıkılmadan dinleyen, sabahlara kadar konuşan, müthiş birisisin sen be*... mayın tarlası üstadı.. gerçi pek iyi bilmiyo ama olsun, zamanla öğrenecek o da...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar