bugün

yalnızlığı bellboy ' larla paylaşıp, hüzünden yana boyunuzun ölçüsünü almaktır; * *
(#2084912)
(#1010415) bazense gerçekten yaşamaktır!
Yahya Kemal Beyatlı'nın yaşamının büyük bir kısmında istanbul'da park otel'de gerçekleştirdiği eylem. sanırım tek eşyası olan valizi ve şiirde mükemmeli arayan yalnızlığı ile, otellerde yaşamanın tam ifadesidir kendisi.
Sürekli şehir dışına çıkan pazarlama elemanının kaderidir.
(#2472896) bazı aşklar sararmış çarşaflara, güneş görmeyen odalara, gıcırdayan sidik kokan merdivenlere yenilir.
Önce yitik bir aşkı yeniden bulmaktı amaç, hayat. Bunun peşine takılmış kalp kırıktı. Bir cinselliğin peşine düşmekten çok, bir erkeğin/kadının kalbini kazanmak ve yaşamaktı isteği, canhıraş üzgünlüğünde ve sade çaresizliğinde. Üstelik bunu yaparken de aldatması cabasıydı; hem de ilk önce kendisini, sonra hemcinsini, karşı cinsle... Pişmanlıklar ayyuka çıkmış ancak aşk ağır basmıştı.

Hani sıkışmışlık denir ya, bir şeyi tercih ederken diğer şeyi kaybetmek namıma; işte bu da öyle bir şeydi, yaşamayı deneyimlemek tadında. Ya otellerde yaşamak ve aşkı aramak ya da yalnız kalmak ve en önemlisi onu kaybetmek vardı karar zulasında! Tercihlerden biri kendisini kaybettirecek aşkı kazandıracaktı, öteki de aşkı kaybettirecek, kendisini kazandıracaktı insanlık ve onur namına. illa aynı anda iki şeyi kazanmak yoktu hayatta!..

- Bazen hayatta onurunuzdan ve kendinizden daha mühim tuttuğunuz şeyler olur, hiç yalan söylemeyin ruhunuza. Haa beni kandırabilirsiniz, bakın ona eyvallah!.. -

Kaybettiği aşkı olmuş ama aynı zamanda da onuru olmuş. Günübirlik yaşam içinde mutlu olamamış, huzuru özlemiş. Otel odalarının misafirlik kokan rutubeti her daim iliklerine kadar işlemiş acımasızca. Kök salmış hayatta, cennetin tuba ağacı olmak, kökleri havada, tepesi toprakta olmuyor her göçebe ruh için, aşkı arayan mazlum ve meczup için... Romatizmal hastalıklarla çaresiz dönmüş evine ve tövbe etmiş otel hayatlarına! Otellerde yaşanacak aşka...

***
dönebileceğin bir evin olmayışı ya da dönmek zorunda olduğun bir evin olmayışıdır.
muhtaçlık can yakarken, ortadan kaldırılmış bir zorundalık hafif bir serinlik verebilir.
kötüdür. geçici bir süre olduğunu bilse de yalnız hissettirir insana kendini. düzenli bir yaşamın varlığını özletir.
sürekli yeni ve değişik komşular edinmeyi sağlar. hiç birisi kalıcı olmayacaktır ki sizin için iyidir bu, sürekli hayatınızda var olupta canınızı acıtan insanlardan... değişik insan yüzleri ile yalnızlığınız avunacaktır...
paralı ve de çalışan evsiz insanların yaşam biçimi.diğer evsiz insanlardan farkları ise soğuk bir kış gününde donma riskleri olmayışıdır.
iş gereği şehirler arası çalışma hayatınızın bir parçasıdır. lakin otel'in yıldızı arttıkça yalnızlığınız çoğalmaktadır.
OTELLERDE ÖLMEK - CAHiDE SONKU
BENiM BEDENi KATRAN KOKAN, AŞKI DAMARLARINDAN KALBiNE POMPALAMIŞ, AĞLAMAKLI ZAMANLARA AiT HÜZÜNLÜ OROSPULARIM; HiÇBiR KARANLIK YETMEZ AYDINLIĞINIZI ÖRTMEYE!
(#1183887)
sakız örtülerde, taze çim, kızarmış ekmek ve kahkaha kokan mutlu sabah kahvaltılarının yerine, kimseye ait olmayan kekre kokulara sarılı beyaz çarşafların içinde nefesini tutarak sabahın kısa sürmesini dilemektir. *
yalan olan duyguların toplandığı başlık. hayatın kendisi otel. kim s.ker diğer otelleri. hayatın kendisi üstü açık dev bir otel. her bir b.ku ben zaten hissediyorum. illa bir otel odasına gerek yok.
insanın bu dünyada gelip gecici oldugunu hatırlatan ve herşeyin gecici oldugunu anlamaya neden olan ve derdi tasası olmadan yaşama bicimidir ama en zor olanı duvarlara civi cakamamaktır.