bugün

her vatandaşın yazabileceği şiirler olduğundan öğrenmesi de oldukça kolay olan, yol gösterici rehberdir.

evet, sizlere garip akımını gösteriyorum şu anda. yapmanız gereken, saçma sapan bir şeye tutkuyla bağlanmak. orhan veli kanık, istanbul'a bağlanmıştır mesela. ama rasyonel olarak düşündüğünde saçma bir şeydir bu. sen de böyle yapmalısın işte başta; özgün bir şeye tutkuyla bağlanmalısın. mesela, gökyüzü ya da deniz veya yalnızlık gibi.

şimdi yapman gereken ise, halk ozanı gibi bir şeyler söylemek. söylediklerinde derbederlik ve insancıllık olmalı. oldukça basit bir şey bu mesela;

"bağıra bağıra şarkı söylemek sokaklarda
geçtim o türlü sevdadan
bir sinema afişinde ismini bulmak
yeter de artar bana"

işte bu minvalde şiirlerdir bunlar. olur olmadık yerde satır atlarsın ve derbeder gibi, yalnız adam gibi konuşursun. bıkkın gibisindir filan. kafiye filan olmasına da gerek yok tabii. bu kadar basit işte.

have fun.
Kaç tane şiirini okudun ki onun yazışını taklit edebilesin. Bir kere Orhan Veli, günümüz şairleri gibi genel geçer şeyler yazmamış, yaşadığı dönemde çığır açmıştır, bunu yalnız başına da değil, Melih cevdet anday gibi, oktay rıfat gibi çok sağlam dize arkadaşlarıyla yapmıştır.

Böyle bir rehber falan da yoktur yazılamaz. Öncelikle küçümsediğin bok attığın adamları bir özümse oku önce.

En azından şunu bir oku. `http://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_Veli_Kan%C4%B1k

Kusura bakmayın ama böyle değerler küçümsenince dokunuyor bana. Hele ki yürek adamı, orhan veli.

Şey mi yapmaya çalışıyorsun? Hani küçük iskender gibi şiir yazmak, ya da yılmaz özdil tarzı yazı yazmak diye başlık açanların popülaritesini yakalamak falan.

Hoş açtığın başlıkta zaten pek entry almamış. silmişsindir belki de yazdığını.

Not: biraz cevap niteliği taşıyan iş bu entry silinecekse de en azından biraz geç silinmeli. bile bile lades dedirten bu entry 36 yaşında kaybettiğimiz yüce şairimize saygı duruşudur.

saygı duymak zorundasınız. benim düşünce demokrasi anlayışım saygı üzerine kurulu. sevmesende sayacaksın.

not2 : şiir sadece kafiye değildir.
orhan veli'nin garip şiir hareketinin tipik örneğini oluşturan kitabe-i seng-i mezar adlı şiiri (hiçbir şeyden çekmedi dünyada / nasırdan çektiği kadar / hatta çirkin yaratıldığından bile / o kadar müteessir değildi / kundurası vurmadığı zamanlarda / anmazdı ama allahın adını / günahkar da sayılmazdı / yazık oldu süleyman efendi'ye ) sokakta , berber dükkanı ve kahvehane gibi mekanlarda dilden dile dolaşan bir şiir oldu.orhan veli başlıca özelliği hemen hemen her türlü süsten arınmış bir yalınlık , içtenlik , duygulara olduğu kadar düşünce ve akla da seslenmek olan bu şiirlerinde 'güzel söyleyişten'ten kaçınarak ''anlam''a yöneldi.beğenisi eski şiirin kurallarıyla belirlenen , kalıplaşmış , kısıtlı bir çevreye hitap etmektense yığınlara seslenmeyi seçti.bu seçimin doğal sonucu olarak o zamana dek şiire girmeyen birçok sözlük ve günlük yaşayıştan sayısız tip orhan veli'nin şiirinde kendisine yer buldu.

türk edebiyatında garip akımının en büyük destekçisi olan n.ataç orhan veli'nin şiirden belagat'ı kovmasının öneminden söz ederken orhan velinin şiirini bir mucize olarak niteler : ''şiiri manası , hayalleri , düşünceleri , duyguları için sevenlere , gün oluyor imreniyorum.onlar biliyor şiirde ne aradıklarını , ben bilmiyorum. yalnız ben değil , yeni şiirden hoşlanan hiçbirimiz bilmiyoruz.neden orhan veli'nin şiiri iyi de orhan veli gibi yazmaya özenenlerin , onun işlediği konuları işlemeye kalkanların yazdıkları şiirler iyi değil , bu sırrı hangimiz çözebiliyoruz.orhan veli ''kazım'ın türküsü söylerle / efkarlanırım'' diyor , hayran oluyorum.oysaki bu 'efkarlanmak' sözünü başka nerede görsem , beylik bir lakırtı , basma kalıp bir lakırtı diye tiksinti geliyor... ''